Türk sinemasının efsane kadınları
Ümmü Gülsüm Teyfur/YENİGÜN HABER - Onlar Türkiye sinemasına ve halka mal olmuş isimler. Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, Belgin Doruk... Sinema sektörüne kattıklarının yanı sıra toplumda birer idol olmuş ünlü isimler...
Türk Sinemasına yıllarca emek vermiş efsaneleri ve büyük ustaları sizler icin derledik...
BELGİN DORUK
Sinemanın kocaman gözlü küçük hanımefendisi Belgin Doruk 59 yaşında kalp yetmezliğiden dolayı dramatik bir sonla hayata veda ettiğinde sinema arşivine onlarca film bırakmıştı. 1952 yılında annesinin desteğiyle girdiği yarışmayı birincilikle kazanarak beyaz perdeyi aralamış en çok da özgün ses tonu ve mimikleriyle hafızalara kazınmıştı. Onu unutulmayacak oyuncular arasına katan ise 50’li ve 60’lı yıllarda çevirdiği Küçük Hanımefendi serisiydi. Tabii Zeki Müren’le kendisini beyaz perdedeki en iyi ikililer arasına sokan Son Beste filmini de unutmamak gerekir. Ve biliyor musunuz ki Belgin Doruk aynı zamanda 1953 yılında girdiği güzellik yarışmasını ikincilikle kazanan bir modeldi.
TÜRKAN ŞORAY
O'nun hakkında ne çok şey yazıldı, çizildi, söylendi. Güzelliğinin sözcüklere sığmadığı fotoğrafları söze yer bırakmayacak kadar berraktı. Dahası onun güzelliğini kimse görmezden gelemedi, öyle ki Anadolu’da kadınlar yemenilerindeki en güzel oyaları Türk Şoray kirpiği diye isimlendirdi. Oysa o “sonradan hayatım oldu” dediği sinemaya ilk adımını mahallesine gelen bir film setini izlemeye gittiğinde yönetmenin yanına kadar gelip, “Sen de filmlerde oynamak ister misin?” teklifiyle aralamış, tepkisi koşarak eve kaçmak olmuştu. O yönetmen Memduh Ün’dü. Türk sinemasında "Sultan" lakabıyla anılan Şoray, oynadığı 222 film ile, dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusu unvanına sahiptir. Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın ile birlikte Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasından birisi olarak kabul edildi. 1960'larda sinema ile tanışmış, ilk sinema ödülü 1964 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Acı Hayat filmiyle en başarılı kadın oyuncu ödülünü almıştır. Bunun yanı sıra Hülya Koçyiğit'in ardından Altın Portakal Film Festivali'nde "en iyi kadın oyuncu" ödülüne dört kez layık görüldü.
FİLİZ AKIN
Orta öğrenimini tamamladıktan sonra bir seyahat şirketinin Ankara acenteliğinde çalışmaya başladı. Gönderdiği fotoğrafıyla Artist mecmuasının 1962 yılındaki yarışmasını kazandı. Memduh Ün'ün ısrarıyla Akasyalar Açarken filmi için kamera karşısına geçmeyi kabul etti. “Sinemamızda zarafetin temsilcisi” dediğimizde hepinizden aynı anda Filiz Akın cevabının geleceğini biliyoruz. İyi eğitimli bir genç kız olarak Artist dergisinin açtığı yarışma ile sinemaya adım atmış 1962 yapımlı Akasyalar Açarken filmiyle ilk kez izleyici karşısına çıkmıştı. Filiz Akın o zamana kadar esmerlerin oturduğu tahta masum sarışın rolleriyle oturarak Türk Sineması’nda fiziğiyle de farklılık yarattı. 60’lı ve 70’li yıllarda özellikle romantik filmlerle adından söz ettiren efsanevi oyuncu 100’ü aşkın yapımda rol aldı. Kariyerinde toplam 116 film çeviren Filiz Akın'ın 4 kitabı var.
FATMA GİRİK
annesinin teşviki ile ilgi duyduğu ve 1957’de ilk kez adım attığı sinemanın kısa zamanda boncuk gözlü starı oldu. Rol aldığı 200’e yakın film, sektörün teknik açıdan neredeyse en yoksun zamanlarıydı ve konuyla ilgili bir demeci adeta efsane olmanın da emek gerektirdiğini anlatıyordu: “Sanat yaşamımda yorgunluk ve sitem hiç yer almadı. Nasıl ki bir anne için çocuk hiçbir zaman pişmanlık, yorgunluk değildir; harcanan yıllar değildir, benim de sinema çocuğum oldu. En güzel duyguları, heyecanları, sevinçleri, endişeleri ben sinema ile yaşadım.”
HÜLYA KOÇYİĞİT
1963 tarihli Susuz Yaz filmiyle ilk kez izleyici karşısına çıktı. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçilmiştir. 1991-1992'de kurucusu olduğu SO-DER'e başkan seçilmiştir. Bu görevi 4 yıl sürdürmüştür ve hâlen yönetim kurulunda görev yapmaktadır. Koçyiğit, 200'ün üstünde filmde ve 10 TV dizinde rol almıştır.Türk Sineması’nın hanımefendisi Hülya Koçyiğit’in seyirci önüne ilk kez balerin olarak çıktığını duymuş muydunuz? Muhsin Ertuğrul ile yolunun kesiştiği zamanlar ise Yeşilçam’ın büyük bir yıldız kazandığı dönemlerden biri oldu. Bir roman uyarlaması olan Kezban serisiyle popülerleşti. Kezban Roma’da, Kezban Paris’te ve Kezban artık seyircinin gönlündeydi. Bakışı, yürüyüşü hatta koşuşu… Romantik dramlara kattığı özgün figürler her birimizin zihninde hala nostaljik karşılıklar bulur. Hülya Koçyiğit ülkemizin yurt dışına açılmış, açılmakla kalmayıp ödüller getirerek adını sinema tarihine yazdırmış efsanesi oyuncusudur.
GÜLŞEN BUBİKOĞLU
1973 yılında SES dergisinin açtığı yarışmayla gösteri dünyasına atılan Gülşen Bubikoğlu’nun ilk filmi 1973 yapımlı Yaban olmuştu. Özgün oyunculuğuyla sinemamıza hava katmış Yeşilçam’a yepyeni bir soluk getirmişti. “Ceylan gözlü” halk arasında en çok dillendirilen unvanıydı. O'nu farklı kılan yönlerinden biri dramdan komediye, romantik filmlerden macera türlerine çok farklı karakterler canlandırması birbirinden farklı performanslar sergilemesiydi. Tarık Akan’la birlikte beyaz perdenin en iyi ikililerinden birini oluşturan sanatçı Türk Sineması’nın efsanevi aktrislerinden biri oldu.
ADİLE NAŞİT
Asıl adı Adile Özcan İnce. Babası, annesi, ağabeyi ve sonradan eşi de tiyatrocudur. Hababam Sınıfı’nın “Hafize Ana”sı olarak hafızalara kazındı. Münir Özkul’la karşılıklı oynadıkları filmlerde de sıklıkla “anne” rollerinde göründü. Kahkahası unutulmazlar arasındadır. 1987 yılında vefat etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.