Sütyenin tarihi; Göğüs torbaları
Sütyenin birçok öncülünden ilkinin ne zaman icat edildiği belli olmasa da tarihçiler, tanrıça Aphrodite’in göğsünden “ilginç işlemeli bir kuşak” çıkarmasını tasvir eden Homeros’un İlyada’sı ve ve Aristophanes’in Lysistrata’sında kocasıyla seks yapmaktan kaçınan bir kadının, Strophion’unu çıkardığını söyleyerek onunla dalga geçmesi gibi, antik Yunan eserlerinde sütyen benzeri giysilere dair referanslar buldular.
Tarihçi Mireille Lee, strophion’un cinsel ve toplumsal cinsiyet çağrışımları olmasına rağmen, eski insanların kıyafetlerinin altına ne giydiklerini tam olarak belirlemenin zor olduğunu yazıyor; o dönemden kalma, bir kadının giysinin altında strophion taktığını gösteren tek bir sanatsal tasvir var.
Başka bir örnekte, Sicilya’daki Villa del Casale’de kazı yapan arkeologlar, MS 4. yüzyıldan kalma, göğüsleri bikiniye benzeyen keten bir giysiyle sarılmış atletik Romalı kadınların yer aldığı bir mozaik keşfettiler. Bilim insanları bu giysinin, mozaikteki kişilere “Bikinili Kadınlar” lakabını kazandıran bir amicctorium olabileceğini düşünüyor.
Antik Roma’dan başka bir göğüs örtüsü olan mamillare, daha sağlam deriden yapılıyordu. Ancak Jan Radicke’nin yazdığı gibi, “Romalı kadınların göğüslerini örtmek ve şekillendirmek için çeşitli seçenekleri varmış gibi görünse de… Giysilerin gerçekte neye benzediğine veya kullanımlarının dekoratif, cinsel veya sadece destekleyici amaçlı olup olmadığına karar vermek için çok az kanıtımız var.”
2008 yılında arkeologlar, Avusturya’nın Lengberg Kalesi’nde 15. yüzyıldan kalma bir yığının içinde dört adet keten “sütyen” keşfettiler. Modern sütyenlere çok benzeyen giysiler, bazı Orta Çağ yazarlarının bahsettiği “göğüs torbalarının” kanıtı olabilir.
Tekstil tarihçileri Rachel Case, Marion McNealy ve Beatrix Nutz, o zamanlar büyük göğüslerin moda olarak kabul edilmediğini ve kadınların bedenlerini küçültmek ve vücutları hakkındaki dedikoduları azaltmak için destekleyici giysiler giydiklerini açıklıyor.
Lengberg Kalesi’nde keşfedilen 600 yıllık “göğüs torbaları”, modern sütyenlere benzeyen kaplara sahipti ve tarihçilerin deyimiyle, göğüsleri şekillendirmek ve desteklemek için tasarlanmışlardı. Bulgular, bir zamanlar 19. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülen kuplu sütyenlerin düşünülenden daha önce icat edildiğine dair kanıtlar sunuyor.
Bildiğimiz sütyen, hem mucitlerin hem de kıyafet reformcularının göğüsleri şekillendirmenin ve desteklemenin yeni yollarını ön plana çıkarmasıyla ortaya çıktı; ancak modern sütyenin mucidi hakkındaki görüşler farklılık gösteriyor: Korseyi ikiye bölüp “soutien-gorge” (boğaz desteği) olarak satan, 1880’lerin Fransız perakendecisi Herminie Cadolle müydü? “Flynt kemeri” korsesinin yerine 1873’te ABD patenti alan terzi Olivia Flynt mi? Ya da belki de, 1914’te dönemin transparan ve sırtı açık modasına destek sağlayacak bir “korse” patenti alan Caresse Crosby? (Crosby daha sonra patenti sütyen markası bugün hala varlığını sürdüren Warner Brothers Corset Company’ye satacaktı)
FEMİNİSTLER ÇÖPE ATTI
1930’lara gelindiğinde korsenin yerini sütyenler almaya başladı ve o on yılda iç çamaşırı endüstrisi giderek daha önemli hale gelen giysiye hem standartlaştırılmış kap bedenlerini hem de ayarlanabilir askıları tanıttı. 1968’de şekil sağlayan sütyenler o kadar yaygındı ve kadın cinselliği ve güzellik standartlarıyla ilişkilendiriliyordu ki, Atlantic City’deki Miss America yarışmasını protesto eden feministler bunları çöp kutularına attı. (Kaynak: Arkeofili)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.