Sansasyonel manşetlerin ardındaki tehlike…
Medya, toplumsal olayların ve sorunların kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynar. Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları gibi konuların kamuoyuna duyurulmasında medyanın sorumluluğu büyüktür. Bu tür olaylar hakkında habercilik yapılırken kullanılan dil ve üslup, toplumda farkındalık yaratma ve çözüm yollarını teşvik etme açısından hayati öneme sahip. Ancak, medyanın sansasyonel ve dramatik bir dil kullanarak şiddet olaylarını haberleştirmesi, olumsuz sonuçlara yol açıyor.
Sansasyonel başlıkların kullanımı
Sansasyonel başlıklarla olayı kamuoyuna duyuran medyanın amacı dikkat çekmek olsa da, bu tür haberlerin yol açtığı sonuçlar da gözden kaçırılmamalı. Bunlardan biri korku ve panik yaratmak, diğeri ise önyargıları beslemektir. Ayrıca habercilik etiği açısından medyanın güvenilirliği de sorgulanır hale gelir. Örnek olarak bazı sansasyonel başlıklar şunlardır: “Milliyet: ‘Sokak ortasında vahşet: Öldürüp kendi kafasına sıktı’, Yeni Akit: ‘Vahşet: Hamile kardeşini sokak ortasında canice öldürdü’, Ege Postası: ‘Dini nikahla evlendiği kadını sokak ortasında öldürdü’, NTV: ‘Adana’da sokak ortasında vahşet: Uzman çavuş eşini öldürdü, üç kişiyi yaraladı’.”
Habercilikte dil ve ifadelerin önemli
Kadın katliamları ve şiddet olaylarına dair habercilik, toplumun bu tür olaylara karşı farkındalığını artırma noktasında önemli bir role sahiptir. Ancak kullanılan dil ve ifadeler, olayın etkisini ve algılanışını doğrudan etkiler. “Sokak ortasında” kavramı sıkça kullanılıyor ve dikkat çekiyor. Bu kavram, olayın kamuya açık bir alanda gerçekleştiğini vurguluyor. Ancak bu ifade günümüz medyası tarafından sansasyonel ya da magazinsel bir dil üzerinden kullanıldığında, toplumsal korkunun oluşmasına neden oluyor.
Kadını hedef alan yaklaşım
“Genç kadın sokak ortasında vahşice öldürüldü! Kan donduran detaylar ortaya çıkıyor!” gibi cümleler olayın sansasyonel bir şekilde aktarılmasına ve dikkat çekici bir haber yaratılmasına yol açıyor. Bu tür bir dil, kadınların kamusal alanda kendilerini güvende hissetmelerini olumsuz etkiler ve dışarı çıkma konusunda endişeye neden olur. Ayrıca bu tarz haber başlıkları, toplumda kadınların özgürlüklerini kısıtlayıcı bir etki yaratır ve onları kamusal alandan uzaklaştırır.
Toplumsal farkındalık ve çözüm
Medyada “sokak ortasında” kavramının kullanımı, kadın katliamları ve şiddet olaylarının kamuoyuna sunuluş biçimi, toplumda korku ve güvensizlik yaratmadan bilinçlendirme ve bilgilendirme işlevini yerine getirmelidir. Kadınların kamusal alanda var olma hakkını savunmak ve güvenli bir ortam sağlamak için toplumsal olarak sorumluluk almak gerekir. Bu şekilde, kadınların kamusal alandan itilmesi yerine, bu alanlarda daha özgür ve güvende hissetmeleri sağlanmalıdır.
Çözüm odaklı habercilik
Haberlerde şiddet olaylarının dramatik boyutlarının vurgulanması yerine, çözüm yollarının ele alınması önemlidir. Hem kadınların güvenliğini sağlamak hem de hukuki açıdan bilgilendirici haberlerin yapılması, toplumsal farkındalığı artırırken, kadınların kamusal alanda kendilerini güvende hissetmelerine katkıda bulunur.
Ne yapılmalı?
Kadınların kamusal alandaki aktif rolleri ve toplumsal değişime katkıları haberleştirilmelidir. Bu, kadınların kamusal alanda var olma hakkını ve güvenini de pekiştirir. Ayrıca cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konularında toplumsal farkındalık kampanyaları düzenlenmeli, eğitim programları oluşturulmalıdır. (Kaynak: Dara Ceylan-Jinnews )
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.