HALEPÇE KATLİAMI 'KÜRT SOYKIRIMI' OLARAK TANINSIN

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, Halepçe katliamının "Kürt soykırımı" olarak tanınması için Meclis'e kanun teklifi verdi.

DİYARBAKIR YENİGÜN -  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Murat Sarısaç, Halepçe Katliamı’nın “Kürt soykırımı” olarak tanınması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) kanun teklifi verdi.

Teklifte, “Irak Baas rejiminin ‘Enfal Harekatı’ koduyla devreye koyduğu bu konsept çerçevesinde; Kürtlere yönelik kimyasal silah kullanma, toplu infaz, havadan bombalama ve yerinden göçertme gibi acımasız yöntemlere başvurulmuş ve bunun sonucunda 4 bin 500 köy yakılıp yıkılmış, 1 milyondan fazla kişi mülteci durumuna düşmüş ve 200 bine yakın Kürt katledilmiştir” hatırlatılması yapıldı.

‘HALEPÇE KÜRT SOYKIRIMI OLARAK TANINSIN’

Halepçe Katliamı’yla Kürtlerin toplu öldürme yöntemiyle soyca ortadan kaldırılmasının amaçlandığı ifade edilen kanun teklifinde şu ifadelere yer verildi; “Halepçe Katliamı Saddam Hüseyin rejiminin izlerinin silinmesi sürecine bağlı olarak 1 Mart 2010 yılında Irak Yüksek Ceza Mahkemesi tarafından ‘Soykırım’ olarak tanınmıştır. Bununla birlikte Irak Parlamentosu ve Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu da Halepçe katliamını soykırım olarak kabul etmiştir. Bugün Halepçe katliamının da bir parçası olduğu Enfal katliamı Britanya, İsveç ve Norveç parlamentolarında da ‘Kürt Soykırımı’ olarak karar altına alınmıştır. Bu nedenle dünyanın her tarafında başta Kürtler olmak üzere birçok ülke tarafından katliamın kurbanları çeşitli etkinliklerle anılmaktadır. Bu bağlamda Halepçe Katliamı’nın TBMM tarafından ‘Kürt Soykırımı’ olarak tanınmasıyla dört parçada yaşayan Kürtler ve Türkiye halkları arasında dayanışma duygusu güçlenecektir. Özellikle Türk – Kürt ilişkilerinin geliştirilmesi noktasında acıların ortaklaştırılması büyük bir yarar sağlayacaktır. Çünkü Halepçe’de katledilen Kürtler, Türkiye’de yaşayan 20 milyon Kürt’ün özbeöz kardeşleridir. Dolayısıyla Türkiye’de Halepçe Katliamının ‘Kürt soykırımı’ olarak karar altına alınması insani, tarihi ve vicdani bir görevdir” ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)