Video Haber: Bağdan sofraya üzümün serüveni

Video Haber: Bağdan sofraya üzümün serüveni
Birçok aşamadan geçtikten sonra farklı ürün çeşitleriyle sofralara kadar gelen üzümün doğal şifa kaynağı olduğunu belirten üzüm yetiştiricileri,...

Birçok aşamadan geçtikten sonra farklı ürün çeşitleriyle sofralara kadar gelen üzümün doğal şifa kaynağı olduğunu belirten üzüm yetiştiricileri, organik olmayan tatlı çeşitleri yerine tamamen doğal olan üzümün tüketilmesi gerektiğini belirttiler.

Birçok zahmetten sonra pekmez, pestil, kırma (kesme), cevizli ve bademli sucuk haline gelen üzüm, doğal şifa kaynağı olarak sofralara renk vermeye devam ediyor.

DİYARBAKIR YENİGÜN - Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı Atmalı köyü sakinleri kuru ve yaş üzüm olarak hazırlanıp yemeye hazır hale gelen üzüm ve ürünlerinin özellikle soğuk kış günlerinde tüketilmesinin birçok salgın hastalığın önlenmesi için faydalı olduğunu ifade ettiler.

"Pestil bölgemiz için vazgeçilmezdir"

Üzümün birçok çeşidinin olduğunu ve değişik ürünler haline geldiğini belirten Mesut Taş, "Pestil bizim bu bölge için vazgeçilmez bir şeydir. Şu anda bütün damlarda pestil görebilirsiniz. Şu an tam mevsimidir. Vatandaşlar buraya gelirse pekmezi, pestil ve kesme yapımını görebilirler. Bu ürünler özellikle kışın tüketmek için yapılıyor. Kışın soba önünde cevizle, fıstıkla çok mükemmel bir lezzet veriyor. Özellikle kansızlık çeken insanlar pekmez içerlerse bu sıkıntılarını giderirler. Ayrıca pekmezin sağlık dışında doyurucu özelliği de bulunmaktadır." dedi.

Çalışmalarını daha modernize etmeye doğru gittiklerini söyleyen Taş, "Pestil yapmak için sabah erkenden üzümü bağdan keseriz. Kestiğimiz üzümleri sıkma makinasından geçirerek suyunu çıkarır şerbet haline getiririz. Annelerimiz bu şerbeti kaynatır ve mayalarlar. Kullandığımız maya her yönüyle doğaldır. Un ve nişastadan başka bir şey girmez içerisine. Daha sonra annelerimizin elleriyle damlara tahtalar yardımıyla serilir. Damda iki, üç gün kaldıktan sonra söküm aşamasına geçilir." ifadelerini kullandı.

"Üzümü sabah erken keseriz"

Sabah namazından önce bağa giderek üzüm topladıklarını söyleyen İzzet Bulut "Topladığımız üzümü eve getirip tepeleriz. Tekrar sabah namazıyla birlikte kalkıp üzümü pestil yapmaya başlarız. Pekmez yaparız, kurum üzüm yaparız, kesme yaparız. Peygamber Üzümü dediğimiz üzümü de kurutarak sofralık hale getiririz. Çocuklarımız okula gittikleri zaman üzüm, pestil ve kesme yanlarında götürürler. Sağlık açısından faydalıdır. Eskiden insanlar pestil, kuru üzüm ve kesme yerdi. Şimdilerde bunların yerine çay içiyorlar. Çayın yerine bu ürünler tüketilse daha faydalı olur. Pekmezi yemeklerin yanında şerbet haline getirerek de içebilirsiniz. Bu ürünlerimizin fiyatları 20 ile 25 lira arasında değişiyor." şeklinde konuştu.

"Eskiden çok hastalık yoktu"

Eski insanların doğal ürünler yemelerinden dolayı çok fazla hasta olmadıklarını ifade eden Hikmet Bulut, "Çocuklarımız marketlerdeki çikolatalar yerine bu doğal ürünleri tüketseler daha sağlıklı olurlar. Eskiden insanlar 100 yaşına da gelse herhangi bir ilaç kullanmazlardı. Şimdi çocuklar anne karnındayken bile ilaç kullanır hale gelmişler. Unun nedeni hep doğal olmayan bu çikolatalardan gelmektedir. Şimdi çocukların ağzında diş kalmamış. Çünkü doğal olmayan ürünleri çok tüketiyorlar. Şimdi herkes hasta olmuş. Henüz küçük yaşta şeker hastalığı çıkmış. Eskiden kimsenin kanser olduğunu duymazdık. Çocuklarınızın sağlıklı olmasını istiyorsanız onlara pekmez, pestil ve üzüm ürünlerinin doğal olanlarından verin. Bizim anne ve babalarımız tarlada akşama kadar çalışır bu ürünlerden yerlerdi, çok acıkmaz ve hasta olmazlardı." dedi

Şahin Yaşar ise, "Bizim burada bağlarımız meşhurdur. Çocuklarımız okula gittikleri zaman yanlarında pestil götürüp yerler. Üzümün birkaç çeşidi vardır. Biz o üzümü pekmez, pestil, kesme yaparız. Tamamen doğaldır bu ürünlerimiz." ifadelerini kullandı.

Sultan Yaşar adlı üzüm yetiştiricisi, "Sabah erkenden kalkar bağa gideriz. Topladığımız üzümü eve getirip değişik işlemlerden geçirdikten sonra pekmez, pestil, kesme haline getiririz. Doğal olan bu ürünlerimizi çocuklarımıza veririz, onlar da kendileriyle okula götürürler. Kendimizle tarlaya götürür, orada yeriz. Fakat şimdiki insanlar daha çok marketlerdeki hazır yiyecekleri tercih ediyor." şeklinde konuştu.

Üzüm ürünlerini kışın tüketmek için hazırladıklarını belirten Fatma Kaplan ise, "Sabah saat 4'te kalkıp üzüm toplamaya gideriz. Topladığımız üzümleri kaynattıktan sonra değişik ürünleri ondan elde ederiz. Çocuklarımız kendileriyle okula götürüp yerler. Çok fazla açlık hissi duymazlar." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.