TTB: ‘Eylül sonrası yüksek bulaş yaşanacak’
TTB Kovid-19 İzleme Grubu’nun pandeminin 6'ncı ayında hazırladığı rapora göre Türkiye, Eylül sonrasına yüksek toplumsal bulaş hızıyla girecek
DİYARBAKIR YENİGÜN - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Grubu, koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin 6'ncı ayında hazırladığı “Salgın Yönetilemiyor Fırtına Kapıda” raporunu online basın toplantısıyla duyurdu. Toplantıya, TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, TTB Kovid-19 izleme grubu üyeleri, Prof. Dr. Kayahan Pala, Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, Doç. Dr. Osman Elbek katıldı. Raporu açıklayan Elbek, salgından kaynaklı 41 hekimin, 95 sağlıkçının ve 7 bin 506 vatandaşın yaşamını yitirdiğini kaydetti. Elbek, "Mevsimsel değişiklikler kapıda ve bu süreç daha ölümcül sonuçlar doğuracağından kaynaklı böyle diyoruz. Artık bu ölümlerin içine bir yenisinin daha eklenmesini istemiyoruz" dedi.
‘Eylül sonrası tsunamisi’
“Adaletsiz çalıştırılamaya zorlanan sağlık çalışanlarının psikiyatrik destek aldıklarını ve mesleği bırakmayı düşündüklerini” ileri süren Elbek, hastalığın meslek hastalığı olarak görülmesinin aciliyetine değindi. Elbek, kendilerinin virüs deposu olarak görülmesinin de ayrı bir ayrımcılık olduğunu söyledi. Eylül sonrası tsunaminin Türkiye'yi beklediğini savunan Elbek, "Yüksek toplumsal bulaş havuzu ile giriyoruz. Çünkü açılma dönemini bilimsel kriterlere uygun yapmadık" diye konuştu. HES uygulaması ile İstanbul'daki virüsü takip ettiklerini ifade eden Elbek, virüsün orta, orta altı sosyo ekonomik durumu kötü olan bölgelerde yoğun olduğunu kaydetti. Üst seviyelerde yaşayanlar için Kovid-19'un daha az göründüğünü ifade eden Elbek, "Bir sınıfsal sorundur Kovid-19. Yoksul mahallerde yaşayan insanların sağlık ihtiyaçlarına ulaşmada zorladı" diye belirtti.
'Bölgede artış'
Türkiye'nin verileriyle Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerinin kıyaslandığında Türkiye'de erkeklerin daha fazla öldüğünü ve 65 yaş üstü ölüm oranlarının ise daha düşük olduğunu dile getiren Elbek, genç yaşta insanların daha çok öldüğünü söyledi. Bu iki nedenin araştırılmasının önemine değinen Elbek, İstanbul, Güney Doğu Anadolu ve Doğu Marmara' da yüksek ölüm hızı gerçekleştiğini belirtti. Elbek, bölgedeki artışa yönelik "Pandemi öncesi durum, kayyım atamaları, toplum katılımdaki eksiklik, Anti demokratik salgın yönetimi, ana dilde sunulmayan sağlık hizmeti, Kürt sorunuyla yoğunlaşan Kent nüfusu” diye konuştu.
‘Hastanın özellikleri belirsiz’
Pandeminin 6'ncı ayında olunduğunu fakat hala hastaların özelliklerinin bilinmediğine dikkati çeken Elbek, "Türkiye' deki araştırmalar çok merkezli değil. Niteliksel hiçbir yayın yok" dedi. Gıda güvensizlikleri ve küresel ısınmanın virüslere yol açtığını sözlerine ekleyen Elbek, “Dünyanın yok olmaması için ekolojik tahribata son vermeliyiz. Doğaya hayvana iyi bakmalıyız" diye konuştu. Toplantı ardından gazetecilerin hidroksilorikin kullanımını sorusuna cevap veren Prof Dr. Özlem Kurt Azap, "Bilimsel sonuçlara göre bir etkisinin olmadığı hatta yan etkileri olduğu açıklandı. Hidroksilorikini bilimsel veriler ışığında vermiyoruz" dedi. Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ise salgının başından bu yana toplam kaç kişiye test yapıldığının bilinmediğini vurguladı. (MA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.