Tarihi Anzele suyu ’Balıklıgöl’e döndü
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan tarihi Anzele suyunda, Şanlıurfa’da bulunan Balıklıgöl’deki gibi balıklar ortaya çıktı. Vatandaşlar, özellikle çocukların yaz sıcağında serinlemek için ’havuz’ olarak kullandığı alanın, koruma altına alınarak turizme kazandırılmasını istiyor
DİYARBAKIR YENİGÜN - Sur ilçesinde bulunan ve Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sine konu olan tarihi Anzele suyunda, farklı balık türleri ortaya çıkmaya başladı. Özellikle Diyarbakır’ın yaz aylarındaki kavurucu sıcağından kurtulmak için çocukların serinleme ‘havuzu’ olarak bilinen tarihi Anzele suyunda balıkların ortaya çıkması çevredeki vatandaşları heyecanlandırdı. Şanlıurfa’da bulunan Balıklıgöl’ü andırmaya başlayan Anzele’ye gelen çevre halkı, burada balıkları ekmek atarak beslemeye başladı. Anzele’de ilk defa balık gördüklerini kaydeden vatandaşlar, bölgenin koruma altına alınarak turizme kazandırılmasını istedi.
‘Bölgeye Venedik tarzı bir proje düşünülebilir’
Konu ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aksu, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Anzele suyunun balıklıgöl olduğu ve ateşli, cüzzamlı hastaların bu suda yıkanıp şifa bulduğunun yazıldığını söyledi. Aksu, "Seyahatname’de suyun içindeki balıkların şifa kaynağı olduğu, hummalı ve cüzamlı gibi yüzlerce hastanın bu suda yıkanıp sağlık bulduğunu ve tedavi edildiğini yazıyor. Diyarbakır’ın senelerce alınmamasının en büyük sebeplerinden birisi de Diyarbakır’ın kaynak sularının kendisine yetmesi. Diyarbakır’ın içinden kaynak suları var. Anzele içinde bundan 100 sene, 200 önce de balıklar vardı. Daha sonra kapatıldı, itfaiye için kullanıldı. Yanlış işler yapıldı. Bu sular boşa gidiyor, boşa akıyor, faydalanılamıyor. Burası aslında bir balıklı göl, etrafı düzenlenip gece kondu evlerin istimlak edilip buraya katılmasıyla, inanın sadece balıklı göl olarak buraya gelen turistlerin sayısı milyonları bulur. Çünkü böyle bir kaynak suyu hiçbir yerde yok. Bakın Şanlıurfa’da var. Şanlıurfa’daki kaynak suyu kokuyor. Onun kaynağı yeterli değil. Ama burada su devamlı akıyor. Gecekondu veya binaların yıkılıp burada çok güzel bir gölet yapılması Diyarbakır için turist açısından veya faydalanması açısından, yani insanların gelip burada mesire alanında gibi oturup çayını, kahvesini içip buraya gelmesi aslında çok önemli. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Diyarbakır’daki Anzele suyunun şifa kaynağı olduğu dönemde olan balıklar, bu dönemde de çıkmaya başladı. Bunu değerlendirmemiz lazım. Diyarbakır’ın her tarafında bir değer var, bir kaynak var, bir tarihi eser var. Bu su boşa akıyor ve hiçbir şekilde faydalanamıyoruz. Çocuklar yazın kendi kendilerine yüzüyorlar. Bunun gölet şeklinde Diyarbakır’a kazandırılması bence çok önemlidir. Bu suyun gerekirse Sur’un içinde dolaştırılmasıyla Diyarbakır’da bir Venedik tarzı bir proje düşünülebilir” dedi.
‘Anzele suyu şifa dağıtıyor’
Diyarbakır’da eskiden dabakhane olarak kullanılan yerde Anzele suyunun nehir gibi geldiğini söyleyen Aksu, “İçinde balıklar var. Düşünün ki bu su toparlanıp değerlendirilmesi ve bir gölet halinde kullanılması Diyarbakır’a turizm açısından ne kadar büyük getiri sağlar. Şu anda bunun boşa akıp, alttan Dicle nehrine döküldüğü biliniyor. Bu suyun değerlendirilmesi için gereken ne ise yapılması lazım. İçinde balıkların olduğu ve zamanında Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde buranın insanlara şifa verdiğini okuyoruz, bu su şifa dağıtıyor. Bu suyun itfaiye veya değişik amaçlarla kullanılmaması gerekiyor ki balıklar burada hayat bulsunlar. Çok şifalı bir su ve içilen bir su, mineralleri çok çok yüksek olan bir su” diye konuştu. (İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.