Soyukaya: Geç ama önemli bir karar
UNESCO’nun Sur için yapmış olduğu özeleştiriyi gazetemize değerlendiren Emekli Müze Müdürü Nevin Soyukaya, UNESCO’nun tespitlerinin geç ama önemli olduğunu kaydetti. UNESCO’nun şimdiye kadar yaptıkları itirazları haklı bulduğunu vurgulayan Soyukaya, UNESCO’nun bu raporunun Surla ilgili yargı süreçlerini de etkileyebileceğini söyledi
Şirvan Oktay GÖRER/Yenigün Özel
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin Kültürel Miras Listesine alınması başvuruları sırasında Alan Yönetim Başkanı ve Koordinatör olan Emekli Müze Müdürü Nevin Soyukaya, UNESCO’nun Sur’a ilişkin yayımladığı raporu Yenigün’e değerlendirdi.UNESCO’nun şimdiye kadar yaptıkları itirazları haklı bulduğunu vurgulayan Soyukaya,UNESCO’nun tespitlerini geç ama önemli olduğunu kaydetti.
‘UNESCO raporlarımıza kulağını tıkadı’
Soyukaya, “Sur Dünya Kültür Mirası olduktan 2 ay sonra orada yıkım başladı. 2016-2017-2018’de Sur’daki gelişmelerle ilgili önce Alan Başkanlığı olarak raporlar verdik. Alan başkanlığımız düşürüldükten sonra yine alanla ilgili raporlar gönderdik. Alandaki bütün aksaklıklar, bütün tahribatlar bütün detayları ile bildirilmesine rağmen, koruma amaçlı imar planı usulsüzce değiştirildi, değiştirilen imar planı UNESCO onaylanmamasına rağmen uygulamaya sokuldu. Bütün bunlara raporlarda yer vermiş olmamıza rağmen, UNESCO bunlara kulağını tıkadı” dedi.
‘Tescilli yapılar dahi yıkıldı,’
“Dünya Kültür Mirası alanında bütünlüklü bir değişim söz konusu ise orada yapılan her türlü planlama UNESCO’nun onayına sunulur” diyen Soyukaya, “Onaylandıktan sonra uygulamaya konulur. Sur içinde 6 mahalleyi değiştirip dönüştüren, Sur Bütünlüklü Koruma Amaçlı İmar planı 2016 ve 2017’de iki kez değişti. Bu değişimden sonra UNESCO’ya gönderilmesi gerekiyordu. Ama hiçbir şekilde gönderilmeden uygulamaya alındı ve bugünkü ucube yapılar ortaya çıktı. Tescilli yapıların dahi yıkıldı. Aynı şey Dicle Vadisi için de geçerlidir Dicle Vadisi'nde hem Dünya Miras alanına giren bölüm, hem tampon bölgede kalan bölümde Dicle Vadi projesi kapsamında çalışmalar başlatıldı. Orada da bütünlüklü bir değişim söz konusu oranın bütünlüğü değiştirecek projelendirmeler yaptılar, o projeyi de önce UNESCO’ya gönderip onaylatmaları gerekiyordu, onu da yapmadılar” diye konuştu.
“Önemli bir karar ama geç kalınmış bir karar”
Soyukaya, “UNESCO çok çok geç kalarak, bütün bunlardan haberdar olmasına rağmen, ancak bu yıl bu kararı verdi. Hakikaten önemli bir karar ama geç kalınmış bir karar. Özellikle Sur için geç kalınmış bir karar. Dicle Vadisi için de aslında geç kalınmış bir karar. Ama bu haliyle bile önemli. UNESCO her defasında reaktif misyon gönderme kararı almıştı. Türkiye kabul etmediği için misyon inceleme yapmaya gelemiyordu. Bu yıl reaktif misyon gelip inceleme yaptıktan sonra çalışmaları başlayabilir gibi bir cümle var. Bu da önemli” ifadelerini kullandı.
‘Yargı sürecini de etkileyebilir’
UNESCO’nun bu raporunun Surla ilgili yargı süreçlerini de etkileyebileceğini savunan Soyukaya, “Bu kapsamda sadece fiziki dokunun değiştirilmesi değil binlerce insanın yerinden edilmesi var. Bu da orada yaşayan kültürü yok edilmesi demektir. UNESCO reel duruma göre bir karar aldığını takdirde mahkeme süreçleri, oradan çıkan halkın mahkeme süreçleri, sivil toplum örgütlerinin bu konu ile ilgili belki uluslararası arenada ya da ulusal yasalarda en azından haklılığı UNESCO tarafından tescil edilmiş olduğu için farklı bir mecraya gidebilir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.