VİDEO HABER - ‘Sıcak hava Covid-19’un etkisini azaltmadı’
Diyarbakır'da oluşan rehavetin vaka sayısının artmasına neden olduğunu belirten Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uz. Dr. Yenal Karakoç, vatandaşlardan kurullara uymasını istedi. Covid-19'un sıcak havalarda etkisini azalttığı tezinin yanlış bir tez olduğunu belirten Karakoç, “Covid-19 sıcaktan dolayı kesinlikle hızını ve öldürücülüğünü kaybetmedi. Kaybetmediği için de bizim vaka sayımız artıyor” dedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Türkiye'de Koronavirüs ile mücadelede yeni normalleşme süreci devam ederken, Diyarbakır'da oluşan rehavet, yeni vakaların artışına neden oluyor. Son bir haftada en fazla vaka artışı görülen ve ülkede ilk 7 il içerisinde yer alan Diyarbakır'da vatandaşların büyük çoğunluğu maske takarken, maskesini uygun şekilde takmayan ve kurallara uymayan az sayıda kişi de göze çarpıyor. İLKHA'ya açıklamada bulunan Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uz. Dr. Yenal Karakoç, vatandaşların Sağlık Bakanlığının tavsiyelerine uymaları, sosyal mesafeyi korumaları ve hijyen kuralları konusunda hassasiyeti elden bırakmamalarının salgının kontrolü açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Diyarbakırlıların kısıtlamalarda Covid-19 sürecinde iyi bir başarı sergilediğini vurgulayan Karakoç, "Diyarbakır'da kısıtlamanın ilk başlangıç dönemlerinde vatandaşlar, çok ciddi bir şekilde kurallara uyuyordu. İnsanlarımız toplu bulunmamaya, sosyal mesafeye ve maske takmaya özen gösteriyordu. Ramazan ayının son haftası ve bayramda vatandaşlarımızın biraz daha rehavete kapıldığını gördük. Vakaların en büyük artışının sebepleri bundan kaynaklanıyordu. İnsanlarımızın toplu bulunması, sosyal mesafeyi korumaması ve maske takmamaya başlamasıyla virüs yayılmasını artırdı." dedi.
[caption id="attachment_51567" align="alignnone" width="600"] Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uz. Dr. Yenal Karakoç[/caption]
‘Kurallara uyarsak salgın hastalığı atlatacağız’
Karakoç, "Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın belirttiği gibi virüsün yayılma hızı çok hızlı bir şekilde artıyor. Bir ortamda bir kişinin enfekte olması, 8-15 kişilik grubu enfekte edebilecek güce sahiptir. Bundan dolayı herkesin hem kendini enfekte bir bireymiş gibi kabul etmesi hem de karşısında enfekte bir birey varmış gibi hareket etmesi gerekiyor. Bu sebeple herkesin maske takması, sosyal mesafe ve hijyene dikkat etmesi gerekiyor. Eğer biz bunlara dikkat edersek el birliğiyle bu salgın hastalığı atlatacağız." ifadelerini kullandı. Covid-19'un en önemli tedavi yönteminin sosyal mesafe, hijyen ve maske olduğuna dikkat çeken Karakoç, belirtilen kurallara uyulması durumunda Covid-19 salgınının atlatılacağını söyledi. Karakoç, "Hem tüm dünya hem ülkemiz aşı, ilaç ve tedavi çalışmaları konusunda aşamalar kat etmeye çalışıyor. Covid-19 ile ilgili henüz bulunmuş bir ilaç tedavisi veya net bir aşı tedavisi yoktur ama en büyük tedavi yöntemi sosyal mesafe, hijyen ve doğru maske kullanımıdır. Bunlara dikkat edersek ve doğru bir şekilde uyarsak biz bunun başarısını elde ederiz." diye konuştu. Maske takmanın nasıl olması gerektiğini açıklayan Karakoç, "Maske takıldığında burun ve ağzın maskenin içerisinde olması gerekiyor. Maske takıldığında burnun açıkta kalmaması lazım ve maskenin çene altına gelmemesi gerekiyor. Toplumda gördüğümüz en büyük yanlışlardan bir tanesi vatandaşların maskeleri el bileklerine, dirseklerine veya başka yerlere takıp gezmeleridir. Covid-19'un bulaş yolu solunum yolu olduğu için ağız ve burun boşluğunun kapatılması gerekiyor." şeklinde konuştu.
‘Bez maskenin virüsü koruyucu özelliği yüzde 10 civarındadır’
Doğru maskenin doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Karakoç, "İnsanlarımız bez maske ve başka çeşit maskeleri kullanıyor. Bir bez maskenin virüsü koruyucu özelliği yüzde 10 civarındadır ve bu da yüzde 90 bulaştırma riski var demektir. Bez maske yerine cerrahi maske takılması gerekiyor ve maskenin dış tarafına dokunulmaması gerekiyor. Çünkü maske takmanın amacı dışarıdan gelecek olan enfekte virüs partiküllerini dışarıda tutmaktır. Bu da virüsün bulaşmasını engelliyor. El ile maskenin dış tarafına temas olduğunda bulaştırmaya sebep oluyor. Bunun için sürekli el hijyenine dikkat edilsin ve maskeye dışardan temas edilmesin. Toplumdan ricamız belirtilen kurallara uymalarıdır çünkü ailemize ve sevdiklerimize zarar vermememiz gerekiyor." dedi. Normalleşmenin ardından bölgede artan vakaları değerlendiren Karakoç, vakaların çoğalmasının en büyük sebebinin kurallara uyulmaması olduğunu vurguladı. Karakoç, "Normalleşme süreci aşama aşama yapılıyor. Bunlar; kısıtlama süreçlerinin kalkışı, kontrollü sosyal hayatın başlamasıdır. Biz sürekli vatandaşlara; kontrollü sosyal hayata geçmenin Covid-19 salgınının bittiği anlamına gelmediğini söylüyoruz. Kontrollü sosyal hayatta maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyene dikkat edilmesi gerekiyor. Toplumdaki her birey kurallara dikkat ederse kontrollü sosyal hayat projemiz başarıyla sonuçlanacaktır ve Coronavirus'ten de kurtulmuş olacağız. Diyarbakır'da vakaların artmasının en büyük sebebi kurallara uyulmamasıdır." ifadelerini kullandı.
‘Covid-19 sıcaktan dolayı kesinlikle hızını kaybetmedi’
Covid-19'un sıcak havalarda etkisini azalttığı tezinin yanlış bir tez olduğunu belirten Karakoç, "Havaların sıcak olması virüsün yayılmasını engelliyor veya virüsün öldürücü gücünü zayıflatıyor.' tezine inanmıyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve bu bölgede bulunan Diyarbakır ilimiz sıcak bir yerdir. Sıcaklık 40-42 derecedir. Eğer bu tez doğruysa vaka sayılarımız neden artıyor? Vatandaşlar sıcak ortamlardan kaçıp serin yerlere gidiyor. Covid-19 sıcaktan dolayı kesinlikle hızını ve öldürücülüğünü kaybetmedi. Kaybetmediği için de bizim vaka sayımız artıyor. Biz toplumuzdaki her bireyi korumak için mücadele ediyoruz. Toplumdaki her bireyinde bu koruma mücadelesinden destek bekliyoruz” şeklinde konuştu. Hastanede tedavisi tamamlanan hastaların göstermesi gereken hassasiyetlere de değinen Karakoç şunları söyledi:
“Eve gönderdiğimiz her hasta için biz şunu söylüyoruz: ‘Evet, tedavi süreciniz tamamlandı. Ancak, hastanede yattığınız süreçten bağımsız olarak 14 gün boyunca evde izolasyon sürecini de tamamlamanız gerekiyor.’ Bu önemli bir algı. Çünkü insanlarımız, ‘10 gün hastanede yattım, 4 gün de izolasyonda kalacağım veya 5 gün kaldım 9 gün daha kalsam tamamdır’ şeklinde düşünebiliyor. Biz, sizi taburcu ettikten sonra en az 14 gün evde izolasyon sürecinizi tamamlamak zorundasınız. Bu 14 günlük evde izolasyon sürecinde, özellikle evdeki diğer bireylerle temas etmemeye dikkat etmesi gerekiyor. Yine enfekte bir hasta, bulaştırıcılığı sürüyormuş gibi maskesini takmak zorundadır. El hijyenine dikkat etmek ve ev içerisinde de karantina alanı oluşturmak zorundadır. Bu en önemli basamağımız. Çünkü her bireyi korumak zorundayız. Hasta olan kişi de bunu yapmak zorundadır.”
‘Covid-19 sürecinde sıvı tüketiminin fazla olmasını öneriyoruz’
Beslenme konusunda bazı hatırlatmalarda bulunan Karakoç, "Özelikle Diyarbakır ve ülke geneli artık yaz aylarında olmamız dolayısıyla sıcaklıklar artmış durumda. Covid-19 sürecinde sıvı tüketiminin fazla olmasını öneriyoruz. Yaz aylarında terleme ile birlikte sıvı kaybı da arttığından dolayı sıvı miktarını artıralım. Özelikle meyve tüketimi ve proteinli gıdaların tüketimine önem verelim. Gıda ve alacağımız her takviye bağışıklık sistemini güçlendirecektir." diye konuştu. Karakoç, "Neticede Covid-19 bağışıklık sistemimizi etkileyen bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin etkilenmemesi ve güçlendirilmesi için bağışıklık sistemini güçlendirecek tüm takviyeleri alalım. Yaşlı veya kronik hastalarımızın sıvı tüketimini özelikle ayarlayalım." Dedi. Kişilerin günlük yaşantı veya sosyal ortamlarda dikkat etmesi gereken hususların da altını çizen Karakoç, "Bir önemli diğer nokta da iş, ev veya mahalle ortamınızda herhangi bir pozitif tanı konulmuş kişi çıkabilir. Bunlarla temasta olabilirsiniz. Kişi, toplumdaki her bireyi ve kendisini enfekteymiş gibi kabul edip maskesini takar ve mesafesini korursa salgının yayılmasını hızlıca engellemiş olacağız. Bu konuda kişinin, her temasın da kendisini pozitif kabul ederek hareket ettiği gibi aynı şekilde koruma altına da alması gerekir." ifadelerini kullandı. Covid-19’la en büyük mücadelenin alınan tedbirlerden geçtiğini söyleyen Karakoç, "Covid-19 tedavisi aslında çok basit. Biz aslında ilaç, aşı tedavisi ve farklı yöntemlerin kullanılmasından ne kadar bahsedersek, dünya ne kadar bununla uğraşırsa uğraşsın; Covid-19'la ilgili en büyük tedavimiz maske ve sosyal mesafeye uymaktan geçer. Tüm kalabalık ortamlarda buna dikkat etmemiz yeterlidir” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.