‘Seçmeli Kürtçe dersi fiilen engelleniyor’

‘Seçmeli Kürtçe dersi fiilen engelleniyor’
Eğitimde cemaat ve tarikatların eğitimde özne haline getirildiğini ileri süren Eğitim Sen 1 No’lu Şube Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, öğrencilerin seçmeli...

Eğitimde cemaat ve tarikatların eğitimde özne haline getirildiğini ileri süren Eğitim Sen 1 No’lu Şube Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, öğrencilerin seçmeli olarak belirlenen Kürtçe dersine ulaşmasının fiilen engellendiğini savundu. Aykat, her toplumun kendi anadilinde eğitim görmesi gerektiğini söyledi

DİYARBAKIR YENİGÜN - Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 1, 2 ve 3 No’lu Şubeleri, “2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Sonunda Eğitimin Durumu” raporunu Eğitim Sen 1 No’lu Şube’de açıkladı. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, Türkiye’de eğitim sisteminin uzun süredir ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikalarının 2018-2019 eğitim öğretim yılı boyunca yapılan düzenlemeler, sistem değişiklikleri ve fiili uygulamalarla sürdürüldüğünü savundu. 2018-2019 eğitim öğretim yılına damgasını vuran gelişmenin “2023 Eğitim Vizyonu Belgesi” olduğunu ifade eden Aykat,  Vizyon Belgesi kapsamında eğitim sisteminin bütün kademelerinin daha piyasacı ve “siyasal inanç merkezli” olarak yeniden yapılandırılması, öğretmenlik meslek kanunu üzerinden öğretmenlik mesleğinin rekabet ve performans ekseninde iyice itibarsızlaştırılmasına yol açtığını ileri sürdü.

Öğretmenlik Meslek Kanunu

Aykat, MEB’in mesleki eğitim ve İmam Hatip Lisesi temelli olarak şekillendirilen okullaşma politikasının, öğrencilerin çoğunluğunun bu okullara gideceği veya gitmesi gerektiği ön kabulü üzerinden şekillendirildiğini ifade ette. Aykat, bir taraftan sermayenin ihtiyaç duyduğu ara elemanlar ucuz işgücü olarak üretim sürecine dahil olması sağlandığını, diğer taraftan ise imam hatipleştirme politikaları üzerinden eğitimin dinselleştirilmesi ve siyasi iktidarın politik kitle tabanının genişletilmesi yönünde adımlar atılmasının hedeflendiğini iddia etti. Vizyon Belgesi’nde yer alan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin iradesi dışında, onların görüş ve önerileri alınmadan masa başında hazırlanmak istendiğine dikkat çeken Aykat, bu kanunla, “Siyasi iktidara ve yönetime tabi öğretmen profili oluşturmak; iş güvencesinin kaldırılması; katı bir hiyerarşi oluşturulması ve başöğretmenlik ile uzman öğretmenliğin kurumsallaşması; okul yönetimlerinin profesyonelleştirilmesi, eğitimde ticarileştirmenin artırılması ve bütçeden eğitime ayrılan payın azaltılması; öğretmenin karar verici değil sadece belirlenen programları uygulayan olduğu bir kimliğe sahip olması; öğretmenlik mesleğinin sınıf içerisi ile sınırlandırılması ve sadece bu anlamda profesyonelleşmesi; öğretmenlerin sorumlulukları ve görevleri artarken, hakların geriletilmesi; çalışma saatlerinin, maaş karşılığı ders saatlerinin artırılması ve bunun sonucu olarak öğretmen açığının yeni öğretmen istihdam etmeden azaltılması”nın hedeflendiğini vurguladı.

Ana Dilde eğitim

Dilin bir iletişim aracı olmaktan çok daha fazla şeyi ifade ettiğine dikkat çeken Aykat, şöyle devam etti:

“Her dil ve o dili konuşan toplumun tarihinin ve kültürünün taşıyıcısıdır. Anadil insanın dünyayla ilk iletişim kurma, öğrenme, kişiliğinin kimliğinin duygusal ve zihinsel gelişiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Dünya küçük bir köy haline gelirken yerel kültürler ve diller yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Avrupa ve Amerika’da bununla ilgili ciddi çalışmalar yapılarak dillerin yok olmasının önüne geçmek için politikalar üretilmeye çalışılıyor. Türkiye’de ulus devletin inşası sürecinde oluşturulan tek dil politikası hiç sekteye uğramadan devam etti. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde AKP iktidarı göstermelik olarak atmış olduğu adımlardan gerçek hedeflerine ulaşınca vazgeçti. Ülkede yaşayan milyonlarca insan anadillerinde eğitim alamazken bunun talep edilmesi çeşitli gerekçeler sunularak kriminalize edilip yasak kapsamı genişletildi.”

‘3 öğretmen atandı’

Aykat, özellikle bir dönem dil üzerindeki yasakları kaldıracağını ileri süren AK Parti’nin iktidarını sağlamlaştırınca göstermelik olarak seçmeli ders şeklinde okullara koyduğu Kürtçe derslerden fiilen vazgeçtiğini ileri sürdü.  Aykat, “Bunun en bariz örneği seçmeli ders olan Kürt dilinin okullarda okutulmasını sağlayacak öğretmenlerin ataması yapılmamış olması yapıldıysa da sembolik düzeyde kalmasıdır. Bu iktidarın ve devletin Kürt diline ve farklı dillere bakışının en bariz örneğidir. Diyarbakır’da 2017 yılında sadece 3 Kürtçe öğretmeni atanmıştır. Okullarda ihtiyaç yokmuş şeklinde planlama yapılarak öğrencilerin Kürtçe dersine ulaşması fiilen engellenmiştir. Biz eğitim sen olarak milyonlarca kişinin kendi anadiline seçmeli ders olarak okutulmasını kabul etmiyoruz. Her toplum kendi anadilinde eğitim görmeli bu yasakçı faşizan politikalardan biran önce vazgeçilmelidir” diye konuştu.

‘Tarikat ve cemaatler özneleşti’

Aykat, Diyarbakır’da Milli Eğitim Müdürlüğü ile tarikat ve cemaatler arasında imzalanan protokoller hakkında bilgi edinme yasasına dayanarak dilekçelerine cevap verilmediğini aktararak, “okullarda kaç öğrencinin tarikatların eline bırakıldığını bilemediklerini, eğitimin sosyal devlet anlayışına göre devletin görevi olması gerekirken tarikatların bu işin öznesi haline getirildiğini” savundu.  Aykat, taleplerini şöyle sıraladı:

“ *Anadilde demokratik, laik, bilimsel ve kamusal eğitim.

*Müfredatın çağa uygun hale getirilmesi gerici yoz cinsiyetçi söylemlerden ve uygulamalardan arındırılması.

*Güvenceli istihdam.

*Kadrolaşmaya son verilip objektif kriterlere göre idareci atamaları yapılmalı.

*Sözleşmeli öğretmenlik atamalarından bir an önce vazgeçilip kadrolu ve güvenceli atamalar yapılmalı.

*Toplumsal vicdanı yaralayan ve yozlaştıran taciz tecavüz ve şiddeti teşvik edici cezasızlık sisteminden bir an önce uzaklaşıp, ciddi yaptırımlar uygulanması.

*OHAL Komisyonu bir an önce lağvedilip ihraç edilen kamu emekçileri bir an önce görevlerine iade edilmelidir.” (MA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.