“Peygamberimiz ve Aile”
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle Diyarbakır’da “Peygamberimiz ve Aile” temalı program yapıldı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle Diyarbakır’da “Peygamberimiz ve Aile” temalı program düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen programa İl Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, İl Emniyet Müdürü Şükrü Yaman, Diyarbakır İl jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, Diyarbakır İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Diyarbakır İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Peygamber Efendimizin hayatından örnekler vererek ailenin önemini belirten bir konuşma yaptı. Daha sonra konuşan Vali Güzeloğlu, “Şüphesiz ki bir hafta, bir an ve bir zaman değil, yaşanılan her an ve nefes alınan her zaman Peygamberimizi anlamak ve hayatımızla Peygamberimizin sünnetini buluşturmak sorumluluğunu ve zorunluluğunu özellikle belirtmek istiyorum. Sünneti Resulullahın, tüm insanlara bir rahmet, bir merhamet, bir sevgi ve bir kardeşlik tesis edecek bir hayat olduğunu, şüphesiz ebedi hayatı kazanacağımız, bu dünyanın da mutlu, mesut ve huzurlu yaşanmasının anahtarı olduğunun altını çiziyorum. Kur'an-ı Kerim'de Cenabı Allah'ın bizler için buyurduğu ayeti kerimede Peygamberimiz ‘deki güzel örnekleri, ondan alacağımız, hayatının her aşamasındaki yaşanmış gerçeklikleri, kendi hayatımıza tatbik etmemizin, hem bu dünya hem de ebedi hayat için vazgeçilmez bir düstur ve rehber olduğunun özellikle altını çizmek istiyorum. Peygamberimizi anlamayı, kendi hayatımızda ancak onun sünnetine uygun davrandığımız zaman başaracağımızı ve o zaman hakiki bir Müslüman olacağımızı özellikle belirtmek istiyorum” dedi.
‘Müslümanları bir büyük aile olarak kabul eden bir peygamber’
Ailenin önemini anlatan Güzeloğlu, Peygamber Efendimizin hayatından örnekler vererek şunları kaydetti:
“Bir yetim olarak dünyaya gelen hayatını her zaman yoksul bir şekilde devam ettiren, dünya mağduriyetini ve mahrumiyetini değil, ebedi hayatın şüphesiz elde edilmesi gayretini bütün bir hayatı boyunca sergileyen, kendisi için değil ama ümmeti için yanan, ümmetine dönük bir Resulullah olarak hassasiyeti en tepede sergileyen, hayatın her alanında herkese değer olduğunu hissettiren, kalp kırmayan, kötü söz söylemeyen, her türlü olumsuzluklar karşısında sabreden, affeden, insani erdemlerin ve vasıfların zirvesi Peygamberimiz Hazreti Muhammed. Ahlakın, güzel ahlakın taşıyıcısı ve temsilcisi. Çocuktan başlayarak, konuşamayan torunu Hz Hasan, Hz Hüseyin Efendimizden başlayarak, konuşamayacak yaşlılara kadar kucaklayan bir sevgi, merhamet hanesi. Hutbeyi irat ederken mescide giren mübarek torunlarını, hutbeyi keserek kucaklayan, kucağına alarak hutbesine devam eden ama yaşından dolayı hareket edemeyene de gelmeseydiniz keşke biz gelirdik diyebilecek bir zirvenin temsilcisi. Konumuz aile ama hayatın her alanında bütün Müslümanları bir büyük aile olarak kabul eden bir peygamber. Hiçbir zaman, hiçbir eşine hiçbir kötü bakışı sergilememiş bir ahlak zirvesi. Bırakınız kötü bir söz söylemeyi, kalp kırmayı, hakları olan eşlere hakkını gasp etmek, gönül kırmak değil kötü bir bakışla bakmamak her birisinin üzere hayatının her alanında aile kavramının en zirvesini sergileyen, ev işlerinde yardım eden, söküğü diken, temizleyen, bir dayatma, bir zorlama değil, kalbi olarak o aile yapısını toplumun taşıyıcısı bir huzur beldesi, bir nişanesi ve bir buluşma zemini haline getiren bir peygamber. Bugün insanlığın bütün yaşadığı buhranların, bütün yaşadığı sıkıntıların çözümünde hayatı ile çözüm olan bir peygamber, bütün ümmetin doğru anlamak, anladığı noktada hayatına taşımak ve yaşamak zorunda olduğu bir peygamber. Bizim en büyük mesuliyetimiz ve bugün mecburiyetimiz budur.
‘Ailedeki bir ihmal bütün bir topluma sirayet eder’
Şüphesiz bütün değerleri ve hayatı peygamberimizin sünneti Resulullahıyla okurken ve okuduğumuz ile amel ederken temelinde aileyi asla ihmal etmemek. Çünkü ailedeki bir ihmal bütün bir topluma sirayet eder, çok büyük, ağır maliyetler getirir. Bir evladın yitirilmesi ile bir geleceğin ömür boyu değil, kıyamete kadar sadaka-i cari olacak hayırlara anılmanıza vesile olacak bir büyük zenginliğin yok olması ile kaybedilmesi demek. Evet amel defteri kapanıyor. Her canlı ölümü tadıyor ama öyle bir hikmettir ki arkada bırakılan en büyük eser hayırlı bir evlat, bunu da yetiştirecek merkez şüphesiz ailedir. Huzuru ailede bulamayanın hiçbir yerde bulması mümkün değildir. Mutluluğu ailede elde edemeyenin hiçbir şeyi mutlu etmesi mümkün değildir ve küçük yaştan itibaren helal lokma ile hayır dua ile büyüyen birini de yanlışa götürmek ve yanlışa sevk etmek mümkün değildir. Özü ve mayası imani, İslami ve ahlaki bir hamurla yoğrulan bir bireyin toplumu ve kendisini taşıyacağı yer hayırlı bir yerdir. Bugün karşılaştığımız ne kadar buhran, ne kadar sıkıntı ve sorun alanı varsa sünnetin ihmal edilmesi Peygamberimizin sünnetinden uzaklaşılıp, savrulup yanlış bir alana ve zemine Müslümanların gitmesidir. Dua ediyor ve niyaz ediyoruz ki; Mevlidi Nebi haftası ve buluşmalarımız iki cihanın güneşi, alemlere rahmet olarak gönderilen, ümmet olması ile şereflendiğimiz Peygamberimizi doğru anlamamıza vesile olur. İnşallah hepimize onun şefaati ile kurtuluşa ermek vesilesi olur. İnşallah, yarın Huzurullah’da onun hayatında sizin için hayırlı örnekler var diye buyurulan ilahi kelamın inşallah muhatabı olmamıza vesile olur.” Güzeloğlu’nun konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, Peygamberimiz ve Aile temalı bir sunum gerçekleştirdi. Program konuşmaların ardından okunan ilahilerle tamamlandı. (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.