Mutlu Kaya: Kadınların hayatı bu kadar basit mi?
Uğradığı silahlı saldırı sonucu yüzde 92 engelli kalan Mutlu Kaya’nın önce avukatı, ardından ablası silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Kaya, gerekli cezanın verilmemesinin yeni cinayetlere neden olduğunu savunarak, “Kadınların hayatı bu kadar basit mi” diye sordu
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yaşayan ve 2015’in Mayıs ayında, 19 yaşında iken Veysi Ercan adlı erkeğin silahlı saldırısına uğrayan Mutlu Kaya (24), erkeklerin Meclis’ten geçen infaz düzenlemesi ile kadına yönelik şiddet ve cinayet suçu işlemelerine rağmen serbest bırakılmalarına tepki gösterdi. 2015 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu, ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanenin yoğun bakımında aylarca tedavi gören Kaya, yüzde 92 engelli kaldı. Konuşmakta güçlük çeken, ellerini ve ayaklarını kullanamayan Kaya’ya saldıran Veysi Ercan, saldırıdan birkaç gün sonra gözaltına alınıp tutuklandı. Kaya’ya saldıran Ercan, 2016 yılında “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 14 yıl, ruhsatsız silah bulundurmakta da 1 yıl, toplamda 15 yıl ceza aldı. Ancak yürürlüğe giren infaz yasasıyla birlikte, aldığı cezanın 3 yılını açık cezaevinde, son 2 yılını da denetimle dışarıda geçirecek. Böylelikle cezası 1 yıl kısalmış olacak.
Avukatı ve ablası öldürüldü
Kaya’nın uğradığı saldırıdan 4 yıl sonra, yine Mayıs ayında önce avukatı Müzeyyen Boylu (43), boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından uğradığı silahlı saldırıda, 2020’nın Mart ayında ise ablası Dilek Kaya, Y.Ç. tarafından uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Saldırıya uğradığı günden bu yana zor bir hayat yaşadığını belirten Kaya, yaşadıklarına karşılık olarak, saldırganın cezasındaki indirimin kabul edilemez olduğunu söyledi. Kaya, “Bundan 5 yıl önce bir cani tarafından kafamdan vuruldum. Gözlerimi yoğun bakımda açtım. Gözlerimi açınca ellerimin, ayaklarımın tutmadığını gördüm. Konuşamıyordum da. Ölüden bir farkım yoktu ve bu cani bir genç kızın hayatına karşılık sadece 14 yıl ceza aldı” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Ben ne olacağım?
Olayın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala yürüyemeyen, konuşmakta güçlük çeken Kaya, “Yemeğimi kendim yiyemiyorum. Benim gençliğim gitti, benim okulum gitti. Belki asla çocuklarım olmayacak. Benim hayatımı mahvetti bu adam. Benim hayatıma karşılık aldığı ceza yeter mi? Üstelik infaz düzenlemesi ile indirim oldu. Peki ben ne olacağım? Benim hayallerim ne olacak? Benim okulum ne olacak? Belki de ben ömrüm boyunca böyle kalacağım” dedi. Kendisine saldıran erkeğin yeterli cezayı almadığı için, yeni saldırı ve cinayetlerin olduğunu söyleyen Kaya, “Bundan bir ay önce Dilek ablam da benimle aynı kaderi yaşadı. O mücadele edemedi, öldü. Şu an toprağın altında. Belki de bana bu yapan caniye hak ettiği ceza verilseydi, bugün ablam yaşıyor olacaktı. O cani benim ablamı öldüremezdi. Buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Sesimi duyun. Yeter artık. Ablam orada toprağın altında, sanki ben de toprağın altına girmiş gibiyim. Nefes alamıyorum. Ya benim gençliğim ne olacak söyler misiniz? Bana gençliğimi geri verebilecek misiniz? Veremezseniz değil mi? Adalet sağlansın istiyorum. Ben bu kadar basit miyim? Kadınlarımızın hayatı bu kadar basit mi? Artık yeter” diyerek, yaşadığı sürece mücadeleden asla vazgeçmeyeceğini belirtti.
‘Ceza kanununda boşluk var’
Kaya’nın avukatı Hatice Demir ise, olayın faili Veysi Ercan’ın “kasten öldürmeye teşebbüsten” 14 yıl ve yasaya aykırı silah bulundurmaktan 1 yıl olmak üzere toplam 15 yıl hapis cezası aldığını ve normalde bu cezanın 2/3'sinin cezaevinde infaz edilmesi gerektiğinin, ancak 5 yılını iyi halle geçirmesi halinde açık cezaevine alınacağını dile getirdi. Kalan son bir 1 yılda ise denetimle serbest kalarak cezasını tamamlayacağını kaydetti. Fakat yürürlüğe giren infaz yasasıyla, Ercan’ın 3 yılını açık cezaevinde, son 2 yılını ise denetimle dışarıda geçireceğini söyleyen Demir, failin cezasının 1 yıl kısalacağını belirtti. Failin aldığı cezada “nitelikli hal”in uygulanmadığını ifade eden Demir, şunları söyledi: “Maalesef ceza kanununda bu konuda boşluk var. Mesela eşe veya aile üyesine karşı işlenen suçlar ‘nitelikli hal’, ancak eski eş veya partnerlere karşı işlenen suçlar ‘nitelikli hal’ kabul edilmiyor. Bu da verilen ceza miktarını etkiliyor. Mahkeme, dava dosyasında olayın planlanmış olduğuna dair delil bulunmadığına kanaat getirdiğinden, cezanın 15 yılla sınırlı kalmasına neden oldu. Türkiye'de eski eş veya partnerlere karşı işlenen suçların da nitelikli hal kapsamına alınması gerekiyor. Ancak mahkeme, failin Mutlu üzerinde yarattığı hasarı dikkate almadı. Çünkü bu konuda hala yasal boşluk var.” (MA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.