Malabadi, hayran bırakmaya devam ediyor
Yüzyıllardır tüm ihtişamını koruyan Malabadi Köprüsü, ziyaretçi akınına uğrayıp, görenleri kendisine hayran bırakmaya devam ediyor.
Foto:Arşiv
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yer alıp, kenti yanı başındaki Batman’dan ayıran Batman Çayı üzerinde inşa edilen Malabadi Köprüsü, ihtişamı ile göz dolduran bir tarihi yapı. 40,86 metrelik sivri kemeri ile dünyanın en uzun taş kemer ünvanına sahip köprü, 1147 yılında Artukoğulları döneminde Timurtaş'ın oğlu Necmettin-i İlgazi tarafından inşa edildi. Yüksekliği 25 metre olması ile döneminin özelliklerini yansıtan köprüyle ilgili Evliya Çelebi, ‘Ayasofya kubbesini alın, Malabadi Köprüsü'nün altına bırakın, köprünün altına girer’ cümlelerini kullanmış. “Mervani Kürt Tarihi” kitabında İbnü’l Ezrak, köprünün yapılışını en ince ayrıntısına kadar anlatırken, Artukluların inşa ettikleri köprüye Mervani döneminde yapılan ve ilk köprüye ait olan Bad ailesinin köprüsü anlamına gelen "Malabade" adı verildi.
UNESCO'nun geçici listesinde yer alan Malabadi Köprüsü, "ana gözlü" ve "yolu dik olan" köprüler grubuna giriyor. O günden bu yana ihtişamı ile görenleri kendisine hayran bırakan köprünün hemen karşısında ise Malabadi Köyü var. Özellikle bahar aylarında ve hafta sonları ziyaretçi akınına uğrayan köprü görenleri kendisine hayran bırakıyor. Köyün gençleri ise, havanın güzel olduğu günlerde tehlikeli olmasına rağmen nehrin üzerinde “kelek” adı verilen sallarla gezinti yapıyor.
Tehlikeye rağmen keyifli dakikalar
Araç lastiklerinin şambrellerinden yapılan kelekler, son dönemlerde maliyetinin ucuz olması nedeni ile daha çok köpüklerden yapılıyor. Köpük veya şambrel üzerine tahtaların birbirine bağlanması ile oluşturulan keleklerde, inşaat kürekleri ile aracılığıyla da denge sağlanıyor. Çoğunlukla balıkçılıkta kullanılan kelekler, gündüzleri ise özellikle Malabadili gençlerin nehir üzerinde gerçekleştirdikleri gezilerinde keyifli anlar yaşanmasını sağlıyor. (MA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.