Video Haber: Jiyan Semt Pazarı’nda kadınların ekmek kavgası
Bağlar Belediyesi’nin kadınlar için tahsis ettiği pazar yeri, yaklaşık iki yıldır erkek pazarcıların iştahını kabartıyor. Kadınlar pazar yerlerini erkeklere kaptırmamak için bir buçuk yıl önce örgütlenerek dernek kurdular. Ancak erkek pazarcılar son zamanlarda hiçbir yasal izinleri olmadan, pazar alanını işgal etme girişiminde bulunuyor. Pazarcı kadınlardan Gurbet Güler, “Hakkımızı kimseye vermeyeceğiz” diyor
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Vecdi ERBAY
DİYARBAKIR YENİGÜN - Yaklaşık 8 yıl önce Diyarbakır’ın merkez ilçesi Bağlar’da belediye önemli bir projeye imza attı. Bağlar Belediyesi, Bağcılar semtinde sadece kadınların çalışacağı pazar yerlerini açtı. Jiyan Semt Pazarı’ında ihtiyaç sahibi kadınlar tezgah açacaktı. Olumlu karşılanan bu proje sayesinde yüze yakın kadın eve ekmek götürmeye başladı. Pazar yerlerinin açıldığı sıralarda ise Bağcılar semti yeni yeni inşa ediliyordu. Sabahın erken saatlerinde hale gidip o gün satacakları sebzeyi meyveyi alan kadınlar, kışın çamur içindeki alanda tezgah açıyorlardı. Yazın başka bir dertti elbette. O günkü koşullarda en büyük sorunlarından biri de tuvaletti. Zamanla tezgah açtıkları alanlar betona kavuştu ancak tuvalet ancak birkaç ay önce yapıldı. Bağcılar’da Gurbet Güler veriyor bu bilgileri. Güler, 3 yıldır pazarcılık yapıyor. Sekiz yıldır çalışan arkadaşlarına göre işe biraz geç başlamış. İşe geç başlama nedeniyle ilgili olarak Güler, “Aslında benim de çalışmaya ihtiyacım vardı ve pazar kurtulduğunda ben de başvuruda bulundum. Ancak eşim o zaman Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyordu ve ‘Senden kötü durumda olanlar var’ dediler. Önceliği onlara verdiler. Eşim 3 yıl önce işten çıkarıldı. Bir daha başvurdum ve benim de tezgah açmama izin verildi” diyor.
Bütün kadınlar çalışmalı
Gurbet Güler’in 3’ü üniversitede, 2’si lisede okuyan 5 çocuğu var. “Çocuklarımın okumasını istiyorum, bunun için çalışıyorum” diyor. Eşi belediyedeki işten atıldıktan sonra inşaatlarda çalışmaya başlamış. Diyarbakır’da, Mardin’de, batı illerinde, nerede iş bulursa oraya gidiyor. Ama inşaat sektöründe işler malum, epey durgun. Eşi, bu nedenle yılın bir bölümünü evde, çalışmadan geçirmek zorunda kalıyor. Güler, dönüp, “Çocuk okutmak kolay mı?” diye soruyor yeniden. Ama şunu da söylüyor: “Çalışmıyor olsaydım şimdi hastaydım, belki bunalımda olurdum. Bütün kadınların çalışması gerekiyor. Kendine güveni artıyor insanın. Ben de çalışmaya başlayınca anladım bunu.”
‘Ekmeğimize göz diktiler’
Kadın pazarcılarla erkek pazarcılar arasında aslında uzunca bir süredir gerilim yaşanıyordu. Ancak son zamanlarda bu gerilim iyice arttı. Kadınlarla erkekler zaman zaman karşı karşıya gelmeye başladılar. Bağlar Belediyesi zabıtaları ile polis iki tarafa müdahale etmek durumunda kaldı. Kadınlar, tezgah açtıkları alana erkeklerin tezgah açmaması için geceden nöbet tutmaya başladılar. Gurbet Güler, erkek pazarcıları kastederek, “Biz 8 yıl önce çamurun içinde tezgah açtığımızda neredeydiler?” diye soruyor. “Burası kadınların yeridir, erkeklerin hiçbir hakkı yok. Bizim yerimizi işgal etmek istiyorlar. Biz de buna izin vermiyoruz. Arkadaşlarımız sabaha kadar uyumadılar, nöbet tuttular. Sabah erkek pazarcılar geldiler ama kadınlar tezgah açmalarına izin vermedi. Zabıtalar geldi, polis geldi. Arbede çıktı ama izin vermedik. İzin vermeyeceğiz. Ekmeğimize göz dikmekten vazgeçsinler. Biz Bağcılar’da 6 yerde pazar kuruyoruz, ama bütün Bağlar’da erkekler pazar açıyor. Nelerine yetmiyor da çoluk çocuğumuzun ekmeğine göz dikiyorlar.”
Bağcılar’da rant var
Bağcılar’da pazarcı kadınların sebzeyi, meyveyi pahalıya sattığı yönünde duyumlar geliyordu. Bunu erkek pazarcılar mı yayıyordu bilinmez. Ama Bağlar Pazarcılar Derneği Başkanı Veysi Belli’nin de erkeklerin pazar açmasını ve kadınların ürünleri pahalıya sattığını savunduğu düşünüldüğünde bu ihtimal akla uzak olmuyor. Basına yaptığı açıklamada Bağcılar’da bir rant olduğunu ileri süren Belli, belediyenin kendilerine resmi olarak izin vermediğini ve bu nedenle “bu caddeyi işgal etmişiz” demekten de geri kalmadı. Belli’nin söylediklerini hatırlattığımız Gurbet Güler şu bilgileri veriyor:
“Kadın arkadaşlarımız yıllarca burada pazar kurdular. O zaman kimse yoktu, her yer çamur içindeydi. Erkek pazarcılar hiç demediler, ‘Biz de pazar kuralım’. Şimdi iş yapmaya başladık, onlar da buna göz diktiler. Bize diyorlar ‘Pahalı satıyorsunuz’ ama yalan söylüyorlar. Haldeki adamın pazar tezgahı da var. Bazılarının 10-15 tezgahı var. Bize domatesi 2 liradan veriyor, kendi adamına 1 liradan. Adamı domatesleri seçebiliyor ama bize izin vermiyorlar. İki kuruş pahalı satıyorsak bu çeteler nedeniyledir.”
“Herkes destek olsun”
Sorun nasıl çözülecek? Bunu Gurbet Güler de bilmiyor ama kendi yerlerini erkek pazarcılara kaptırmamak konusunda kararlı görünüyor. “Burası bizim hakkımız, 8 yıl önce verildi bize. Sonuna kadar direneceğiz. Gerekirse her gece pazar yerinde nöbet tutacağız. Çocuklarımızın rızkını bu adamlara yedirmeyeceğiz” diyor.
Erkeklerin baskısı nedeniyle bir buçuk yıl önce dernek kurduklarını hatırlatan Gurbet, haklarını savunan kadınlara herkesin sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Bağlar Belediyesi’nin erkeklere tezgah açtırmayacağını kendilerine ilettiğini söyleyen Güler, “O zaman bunlar nereden cesaret alıyorlar? Belediyenin bu konuyu ciddiye almasını, bütün sivil toplum örgütlerinin sesimizi duymasını istiyoruz. Erkek pazarcılar bize ‘Gidin evinizde oturun’ diyorlar. Bizi böyle kışkırtıyorlar, erkek olsak bize saldıracaklarmış. Ne hakları var, bu gücü kimden alıyorlar?”
‘Diyarbakır’ın pazarcı gelinleri’
Tezgahta birkaç kilo gelen salatalık, kabak, domates var. “Az değil mi?” bunlar diye soruyorum. “Bugün diğer yerimizi savunmak için hale gidemedik. Elde ne varsa onu satıyorum” diye karşılık veriyor. Müşterilerinin hem erkeklerden hem kadınlardan oluştuğunu belirten Gurbet, “Biz kadın müşterilerimizle arkadaş olduk. Alışverişe çıkıyorlar ama gelip yanımızda oturuyorlar. Çay içiyor, sohbet ediyoruz onlarla. Erkekler de bu durumdan hiç rahatsız değiller, hatta iyi ki pazarı siz açıyorsunuz diyorlar.” Bağcılar’daki pazar yerlerinde çalışan kadınlar hakkında da bilgi veren Gurbet, “Hepsinin bir derdi var” diyor. “Kimi boşanmış, kiminin kocası ölmüş. Bazıları daha kötü koşullarda ve hepsinin çocukları var. Başka yerlerde çalışırken sıkıntılar yaşamışlar. Kadınlarla birlikte çalışmak hepimize iyi geliyor.”
Sonra diğer tezgahtaki birkaç kadını gösteriyor Gurbet ve “Bunlar Diyarbakır’ın gelinleridir” diyor. Birisinin kocası hapiste ama o memleketine geri dönmedi, burada kaldı, pazarda çalışarak çocuklarına bakıyor. İşte bunların yerini almak istiyorlar. Yazık değil mi bu kadınlara.”
Satılığa çıkan ev
Erkek pazarcılarla kadın pazarcılar arasında gerilim artınca eşi, “Bırak bu işi” demiş Güler’e. Yine, “Çocuklarım okuyor, ben işi bırakırsam onlara nasıl para göndereceğiz” diyor. Sonra çalışmaktaki ısrarının asıl nedenini şu sözlerle dile getiriyor: “Bu pazarlar kadınların hakkıdır. Bu hak 8 yıl önce verildi onlara. Şimdi burayı erkeklere bırakırsak bütün emeklerimiz boşa gidecek. Sonra başka hiçbir güvencesi olmayan kadınlar ne yapacaklar? Eve nasıl ekmek götürecek, çocuklarına nasıl bakacaklar? Bu erkek pazarcıların umurunda değil ama hiçbirimiz arkadaşlarımızın bir kez daha mağdur olmasına izin vermeyeceğiz.” Gurbet Güler’in yanından ayrılmadan önce nerede oturduğunu soruyorum. İleride bir apartman gösteriyor. Sonra ekliyor: “Eşim çalıştığında taksitle aldı. Ama işten atılınca taksitleri ödeyemez olduk. Evi satılığa çıkardık.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.