Hakikat Komisyonu kurma çağrısı!
“Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 581’inci haftasında açıklama yapan İHD Kayıp Komisyonu, hükümete Hakikat Komisyonu kurma çağrısını yineledi
Foto: Arşiv
DİYARBAKIR YENİGÜN - Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 581’inci haftasına girildi. İHD Kayıp Komisyonu yaptığı yazılı açıklamada, koronavirüs (kovid-19) salgın hastalık tehdidi nedeniyle geçici bir süre ve ikinci bir duyuruya kadar dışarıda düzenledikleri eylemi kitlesel olarak düzenlenemediği hatırlatıldı. Açıklamada, sistematik ve planlı olarak geçmişte yaşanan zorla kaybedilme vakaları sonrası kayıp yakınları ile toplumun yaşadığı tahribatlar ancak geçmişle yüzleşme sağlanarak onarılabileceği vurgusu yapıldı.
‘Gerçek adalet sağlamak için’
Zorla kaybedilmelere dair farklı ülkelerde kurulan Hakikat Komisyonları ve benzeri yapılarla hakikatleri toplumu tatmin edecek gerçek adaletin sağlandığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de de benzer hakikat komisyonlarının kurulması istendi. Kayıpların bulunması ve hakikatlerin ortaya çıkarılması için bir kez daha hükümete çağrı yapılan açıklamada, Mardin’in Kızıltepe ilçesinin Kengerli köyünde 9 Şubat 1994’te özel birlikler tarafından gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Yusuf Tunç’un hikayesi paylaşıldı.
Kayıp Yusuf Tunç’un hikayesi
Açıklamada yer alan kayıp hikayesi şu şekilde: “Yusuf Tunç, ailesiyle birlikte Mardin’in Kızıltepe ilçesinin Kengerli köyünde ikamet ediyordu. 09 Şubat 1994 günü akşam saatlerinde evlerinin önünde sarı ve beyaz renkli iki araç durdu. Bu sırada evde ağabeyi Abdurrahman Tunç bulunuyordu. Abdurrahman Tunç, felçli ve yürüyemiyordu. Araçtan yüzleri maskeli, ellerinde uzun namlulu silahlar taşıyan kişiler indiler. Tüm evi aradıktan ve kimlik kontrolü yaptıktan sonra Yusuf Tunç’u zorla götürmeye çalıştılar. Arabanın yanına gelen Yusuf Tunç arabadakileri görünce bağırmaya ve yardım istemeye başladı, kısa bir süre de olsa ellerinden kurtulmayı başardı. Ancak eve gelen maskeli grup evin dış cephesini tarayarak, Yusuf Tunç’u ‘ya bizimle gelirsin ya da evine bomba atıp çocuklarını öldürürüz’ diye tehdit ettiler. Daha sonra Yusuf Tunç’u zorla araca bindirerek, oradan uzaklaştılar. Abdurrahman Tunç da yaralandı. Bu tarihten sonra Yusuf Tunç’tan bir daha haber alınamadı.” (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.