'Dünya genelinde mülteci sayısı artıyor'
Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yapılan basın açıklamasında Diyarbakır Barosu Mülteci Hakları Komisyonu adına konuşan Mehmet Zeki Gezer, birçok ülkede çatışma olaylarının tırmanması sonucu dünya genelinde mülteci sayısındaki artışın her gecen gün hız kazandığına dikkat çekti. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Türkiye’de 3,9 milyon mültecinin bulunduğunu kaydeden Gezer, mülteciler için onurlu bir yaşam zemini hazırlanması gerektiğinin altını çizdi
Rıdvan KÖSEN
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Barosu Mülteci Hakları Komisyonu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Türkiye ve dünyadaki mültecilerin durumuna dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Barosu Adli Yardım binasında gerçekleşen açıklamaya çok sayıda avukat katıldı. Komisyon adına açıklama yapan Mehmet Zeki Gezer, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 10 Aralık 1948 tarihinde kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 14’üncü maddesinde iltica etme hakkını temel haklar arasında sayıldığına dikkat çekti. Avrupa ülkelerinde kurulan tampon bölgeler nedeniyle mültecilerin iltica edemediğine işaret eden Gezer, “İltica etmeye çalışırken Alan Kurdi gibi on binlerce mülteci denizlerde yaşamlarını yitirmektedir. İltica etmeyi başaran mülteciler ise kamplarda insanlık dışı muameleye maruz bırakılmaktadır” diye konuştu.
“Dünya’da 70 milyon, Türkiye’de 3,9 milyon mülteci”
Türkiye ve dünyada yaşayan mültecilerin sayısal verilerine değinen Gezer, “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), yıllık raporunda 2018 yılı itibarıyla dünyada 70 milyon 800 bin kişinin yerinden edildiğini açıkladı. Bu sayının yaklaşık 15 milyonu başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Aynı verilere göre başka ülkelere sığınmak zorunda kalanların 5 milyon 835 Binini Suriyeliler, 3 milyonunu Venezüellalılar, 2 buçuk milyonunu Afganlar oluşturmaktadır. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ nün açıkladığı verilere göre ise 16 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla Türkiye’de kayıtlı 3,9 milyon mülteci bulunmaktadır. Buna göre Türkiye’ de 3 milyon 606 bin 737 Suriye vatandaşı,169 bin Afganistan vatandaşı, 143 bin Irak vatandaşı, 35 bin İran vatandaşı, 4 bin 800 Somali uyruklu, 10 bin diğer olmak üzere 3,9 milyon mülteci barınıyor” ifadelerini kullandı.
“Sorumluluğumuzun farkındayız”
Türkiye’de yaşayan mültecilerin yaşadığı bazı sorunları dile getiren Gezer, “ Başta Suriye ve Afganistan olmak üzere, savaş ve şiddet ortamından kaçan, istemeyerek ülkelerini terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca insanın bir hak ihlali ile karşılaştığında veya haklarına erişimde sorun yaşadıklarında, adalete erişimlerinin sağlanmasında Baromuzun sorumluluğunun farkındayız. Bu sebeple de Diyarbakır Barosu olarak, Mülteciler Komisyonumuz aracılığı ile gerek meslektaşlarımız arasında gerekse ulusal ve uluslararası birçok kuruluş ile eğitim ve paylaşım çalışmalarını yürütmekte; Adli Yardım Birimi’ne başvuran mültecilerin mültecilik hukukundan, iş ve aile hukukundan kaynaklı sorunlarının etkin ve hızlı biçimde çözüme kavuşturulması için herhangi bir belge ve kayıt istemeden kendilerine avukat ataması yapmaktayız. Bu çalışmalarımız gün geçtikçe büyüyen Mülteci sorununu tam anlamıyla çözememektedir” dedi.
“Mülteciler için onurlu bir yaşam zemini hazırlanmalı”
Konuşmasının sonlarına doğru Mülteci sorununun çözümü için beklentilerini dile getiren Gezer sözlerini şu şekilde tamamladı; “Mültecilerin insan haklarına saygı duyulup onurlu bir yaşam kurmalarına zemin hazırlanması, aidiyetine bakmaksızın zorla göç edenlerin mülteci olarak tanınmasına, Geri göndermeme ilkesine mutlak uyulması, İnsan ticaretini engellenmesi ve bu suçlar için ağır yaptırımlar öngören yasal düzenlemeler yapılması, Sınırlarda gerçekleşen geri itme vakalarının engellenmesi, Mültecilerin sosyal hayata adapte olmasının sağlanması, topluma entegre olmalarını sağlayarak vatandaş olabilmeleri için gerekli kolaylıkların sağlanması, Mülteci kadınların istemedikleri evliliklere veya fuhuşa zorlanmasının, fiziksel ve cinsel saldırılarının önlenmesi, Mültecilere çalışma izni verilerek mesleki yeteneklerini geliştirmelerine imkan sağlanması, ayrıca kayıt dışı çalıştırılmalarının önlenmesi, Kayıp nesil çocukların oluşmasını engelleyecek eğitim ve sağlık konusunda politikaların geliştirilmesi, Mültecilere karşı işlenen insanlık suçlarının soruşturulması ve engellenmesi için uluslararası çapta mekanizmalar kurulması ve Ayrımcı ve nefret barındıran söylemlerle etkin mücadele edilmesi etkin mücadele edilmesi.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.