Çocukların mutluluğu için 40 yıldır topaç üretiyor

Çocukların mutluluğu için 40 yıldır topaç üretiyor
Çocukların mutluluğu için 40 yıldır topaç ürettiğini söyleyen topaç ustası Ekrem Demirbaş, insanların mutluluğu kendisini de mutlu ettiğini ifade...

Çocukların mutluluğu için 40 yıldır topaç ürettiğini söyleyen topaç ustası Ekrem Demirbaş, insanların mutluluğu kendisini de mutlu ettiğini ifade etti.

DİYARBAKIR YENİGÜN - Türkiye’de birçok sanat kaybolma ile karşı karşıya kaldığı gibi geleneksel çocuk oyuncağı olarak bilinen topaçta unutmaya yüz tutmuş el sanatları içerisinde yer alıyor. Özellikle çocukların oynarken, sevinerek vakit geçirdiği ve geçmişte her çocuğun elinde bulunan topaca her geçen gün rağbet azalıyor. Sosyal medyanın yayılmasıyla birlikte birçok el sanatı, kaybolmayla karşı karşıya kaldı. Kurduğu atölyesinde eşiyle birlikte çocukların sevinmesi ve gelecek nesillerinde oynayabilmesi için 40 yıldır topaç üreten Kültür Bakanlığı El Sanatları ustası Ekrem Demirbaş, Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleştirilen el sanatları etkinliklerine katılarak, yaşatmaya çalıştığı sanatını tanıtmaya çalışıyor. Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen Malazgirt etkinliklerine katılmak için ilk kez Bitlis’e gelen Osmaniyeli usta Demirbaş, en çok dikkat çeken oyuncaklardan birinin de topaç olduğunu söyledi. Ürettiği topaçları Türkiye’nin her tarafına gönderdiğini, çocuklara dağıtılması için bakanlıklara sipariş üzeri de yaptığını belirten Demirbaş, topacın her yörede farklı isimlerle anıldığını ifade etti. Demirbaş, “18 yaşından bu yana topaç üzerine çalışıyorum. Ondan önce mobilya üzerinde çalışıyordum. Başladık bir daha bırakamadık. Kültür Bakanlığı sanatçısı olduktan sonra da davet edilen çeşitli etkinliklere katılıyoruz. Topacın yüz farklı ismi var. Nere gitseniz orada farklı bir isimle zikrediliyor. Osmaniye’de ‘Kiriştek’, dışarıya çıkarsanız, fırıldak, frıştak, fırfırık, dereme, muzik gibi çok farklı isimleri vardır.” dedi.

 “İç Anadolu’da bayanlar daha çok topaç çeviriyor”

Topacın tarihine ve yapılışına da değinen Demirbaş, şunları söyledi:

“ Somut olmayan el sanatlarına girdiğine göre arkası yok. Tornanın olmadığı zamanlarda insanlar el ile yapıyormuş. Eskide atın nalının çivisi dövülerek topaca takarlarmış. Biz başladığımızda sıcak demirden döverek yapardık. Yetiştiremeyince bu kez çivilerini fabrikasyonel üretmeye başladık. İnsanları mutlu etmek istiyorum. Birde nostalji olarak alıp, rafına koyacak olanlara da önce döndürtüyorum.”

“Topaç çevirince insanlar mutlu oldukça bende mutlu oluyorum”

Sanatın yaşaması için bu tür etkinliklere katıldığının altını çizen Demirbaş, birçok sanatta olduğu gibi el sanatları olan topaçta da çırak bulamadıklarını belirtti. Demirbaş, “Kardeşimle beraber çalışıyordum. O benden önce emekli oldu. Şimdi iş veriyorum ona. Ama ben insanları mutlu etmek istiyorum. Topacı çevirince insanların mutlu olması beni de mutlu ediyor. Gazianteplilerden aldık topaç yapmayı. Onların verdiği numuneleri daha da geliştirdik. Çocuklarım okumak istediler. Onları topaç üretip satarak okuttum. Eşim ile birlikte bu işi yapıyoruz. İnşallah sağlığım elverdiği sürece bu işi devam ettireceğim.” diye konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.