‘Bölge toplumsal barışla kalkınır’

EMO Eşbaşkanı Sorgul Aytek Avşar,  işsizlik oranlarının TÜİK’in verilerinden 3 kat daha fazla olduğunu savunarak, bölgenin ekonomik olarak kalkınması için toplumsal barışa ihtiyaç olduğuna dikkat çekti

DİYARBAKIR YENİGÜN - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işsizlik oranını yüzde 13,6 olarak yayınladı. Verilerde işsiz mezunların oranı ise yüzde 10,3 olarak açıklandı. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ise işsizlik oranı hakkında 5 bin kişinin katıldığı ‘Ekonomik kriz EMO’yu da etkiledi’ isimli anket hazırladı. Anket sonuçlarında işsizlik oranının TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranından fazla. Anket sonuçlarında 5 yılda mezunların işsizlik oranının yüzde 36,3’e çıktığı görüldü. EMO Eşbaşkanı Sorgul Aytek Avşar açıklanan verilere ilişkin Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu.

‘Sanayide bir gelişme yok’

Yapılan anketin EMO merkezli bir çalışma olduğunu ifade eden Avşar, anketin yaklaşık 5 bin üyeden alınan bilgiler doğrultusunda yapıldığını hatırlattı. 5 bin üyenin 3’te 1’inin işsiz olduğunu dile getiren Avşar, “TÜİK işsizlik oranını yüzde 10 gibi gösterirken bizim gerçekleştirmiş olduğumuz ankette yüzde 32,2’lik bir sonuç görünüyor. Yani TÜİK’in 3 katı kadar bir oran bu. Bin 500’e yakını işsiz olarak açıklandı. Bunların 127’si emekli olarak görülüyor. Geri kalan kısmı işsiz. İşsiz üyelerimizin arasında kadınların oranı ise yüzde 42,2. Krizin daha çok kadınlar üzerinde işlediğini görüyoruz. 10 yıl öncesinde 20 kişilik kontenjanlarla başladık ama şu an bölgenin neredeyse her yerinde okul var ve kontenjanlar 6-7 katına çıkarıldı. Nitelikli eğitim verilmeden çok sayıda öğrenci mezun oldu. Bunun yanında sanayide bir gelişme yok ve kalifiye kişiler açıkta. Gençler en verimli çağlarındayken hiçbir şey yapamıyorlar. Bu, hem ülke ekonomisi için hem de gençlerin psikolojisi için zararlı bir durum” dedi.

‘Kadının olduğu her yerde mücadele vardır’

Kadınların işsizlik oranının TÜİK verilerinde tam olarak belirtilmediğini söyleyen Sorgul Aytek Avşar, çalışanların sigortalarının ve gerçekte aldıkları maaşın tutmadığını belirtti. Kadınların iş yaşamında yaşadığı zorluklara da değinen Avşar, “Kadına herhangi bir alan bırakılmamış durumda. Kadın çalışırken bile mobingle mücadele ediyor. Kadın aktif yerlerde çalıştırılmıyor, aktif yerlerde çalışınca bile sahalara çıkarılmıyor. Yönetici kadroları açıldığında kadın oldukları için kadrolara yerleştirilmiyor. Erkekler kendi içlerinde bir grup oluşturuyorlar ve kendi kendilerine bir atama gerçekleştiriyorlar. Kadınlar her zaman dışarıda bırakılıyorlar. Biz bunu çok sayıda kurumda görüyoruz. Bir kadın arkadaşımıza kadro geldiği halde KESK üyesi olduğu için kadro verilmedi. Kadın arkadaşımızın 10 yıllık bir çalışması var. Maalesef kurumlarda siz kadınsanız, KESK’li iseniz bu tarz ötekileştirilmelere maruz kalabiliyorsunuz. Kadının olduğu her yerde mücadele vardır. Mücadele olmadan kadınlar bir yerde tutunamıyor. Kadına dönük şiddet vakalarında, mobingde, her türlü ayrıştırmada kadın dayanışmasının etkisi büyük olacaktır” diye konuştu.

‘Toplumsal barışın sağlanması çok önemli’

Avşar, işsizliğin önüne geçebilmek için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Ekonomi politikalarının düzeltilmesi, sanayi sektöründeki gelişmeleri takip ederek ve güncel tutarak, farklı alanlara yatırım yapılmalıdır. Okullarda kontenjanlar azaltılarak kalifiye öğrenci yetiştirilmeli. Öğrencilere dönük teşviklerin olması ve öğrenciler henüz okuldayken önlerine bir program konulması gerekiyor. Özelleştirmelerin devam etmemesi istihdamların önünü açacaktır. Özelleştirilmelerden sonraki taşeronlaşma kişilerin hem maaşlarını hem de çalışma koşullarını olumsuz etkiliyor. Toplumsal barışın sağlanması çok önemli. Kaos süreçlerinde bölgeye yatırımlar durur. Barışın gelmesiyle bölge olarak kalkınma sağlanacaktır. Dayanışmayla, bir arada durarak, örgütlenerek bu sorunları aşabileceğimize inanıyoruz.”