92 yaşında, evlilik vaadiyle dolandırıldı

Diyarbakır'da yaşayan 92 yaşındaki Şemsettin Çetinkaya, evlenmek isterken  'başlık parası' adı altında 12 bin lira verdiği 3'ü kadın 6 kişi tarafından dolandırıldı. Çetinkaya, “Mağdurum, 92 yaşındayım. Tek bir adam. Ev de olsa sanki kabirdeyim, mezardayım. Tek başıma oturuyorum kimsem yok. Evladım var ama hepsi evlerindedir" dedi

Burak Emek

DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesinde yaşayan Şemsettin Çetinkaya'nın 46 yıllık eşi Cemile Çetinkaya, 2008 yılında yaşamını yitirdi. Çetinkaya, 2011 yılında da Şaha Çetinkaya ile evlendi. 8 yıl evli kaldığı Şaha Çetinkaya da geçen yıl yaşamını kaybetti. Yalnız yaşayan 2 çocuk babası Şemşettin Çetinkaya'yı Kurban Bayramı'ndan 2 gün önce kendisini Mahmut diye tanıtan bir kişi cep telefonuyla aradı. Söz konusu şahıs, Çetinkaya'ya, Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde 52 yaşında dul bir kadının olduğunu, isterse bu kadınla evlenebileceğini söyledi. Teklife olumlu bakan Şemsettin Çetinkaya, Kurban Bayramı'nın 3'üncü günü Viranşehir'e giderek, telefonda konuştuğu kişi ile görüştü.

Ekmek almaya gitti, döndüğünde dolandırıldığını anladı

Kendisinden 15 bin TL 'başlık parası' istenen Çetinkaya, 12 bin TL verebileceğini söyledi. Eve çağrılan ve imam olduğu söylenen bir kişi tarafından kıyılan dini nikahın ardından Çetinkaya, 3'ü kadın 3'ü erkek 6 kişi ile birlikte Yenişehir'deki evine gelip, 12 bin TL'yi teslim etti. Eve gelenlerden birinin acıktığını söylemesi üzerine markete giden Çetinkaya, geri döndüğünde kimseyi bulamadı. Şüphelilerin kendisiyle görüştükleri telefon numarasını arayan Çetinkaya, yanıt alamayınca dolandırıldığını anladı. Emekli Çetinkaya, polis şikayetçi oldu.

‘Perişanım, mağdurum’

2 eşini de kaybettiğini ve yalnız yaşamakta zorlandığını belirten Şemsettin Çetinkaya, şunları söyledi;

“Bayramdan 2 gün önce telefon geldi. Arayan kişi, 'Ben sana bir hanım bulmuşum' dedi. Ben de nerede olduğunu sordum. Bana, 'Viranşehir'e gel' dedi. Pazar günü Viranşehir'e gittim. Orada bana kadını gösterdiler. 15 bin lira başlık istediler. Ben de 12 bin liram olduğunu söyledim. 'Peki' dediler. İmam diye bir adam getirdiler. Dini nikah yaptılar. Altı kişiyle bir arabaya bindik. Diyarbakır'a geldik. 'Paramızı ver' dediler. Ben de verdim. Sonra aç olduklarını söylediler. Ben de ekmek almak için markete gittim. Geri döndüm kimseyi bulamadım. Beni dolandırdılar. Kaçmış, gitmişler. Sonra ben de karakola gittim. Karakolda bana, güvenlik kameralarına bakacaklarını söylediler. Mağdurum, 92 yaşındayım. Tek bir adam. Ev de olsa sanki kabirdeyim, mezardayım. Tek başıma oturuyorum kimsem yok. Evladım var ama hepsi evlerindedir. Onun için perişanım, mağdurum.”