Diyarbakır’da 1543 yılında yapılan su şebekesi bulundu

Diyarbakır Surları’nda yürütülen restorasyon çalışmalarında, halkın su ihtiyacını karşılamak amacıyla Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa ettirilen künklerden oluşan su dağıtım sistemi bulundu

Gülbahar Altaş/ YENİGÜN HABER - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından “Surlarda Diriliş Başlıyor” mottosuyla başlatılan çalışmalar kapsamındaki restorasyon çalışmaları devam ediyor. Hurriler’den Osmanlılara kadar 33 medeniyete ev sahipliği yapan tarihi surları gelecek nesillere taşımak amacıyla Surların eski ihtişamına kavuşması için yapılan çalışmalarda her gün yeni bir bulguya ulaşılıyor. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne 2015’te  82 burcu ve 5 bin 200 metre uzunluğuyla giren surlarda yapılan çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu Bilim Komisyonu ve uzmanlardan oluşan Danışma Kurulunca titizlikle kontrol ediliyor.

1543 yılında yapılan su şebekesi

3.etap restorasyon çalışmaları kapsamında yer alan 1-2-5-7 ve 8 No'lu burçların zemin katlarının tespiti ve drenaj sisteminin gerçekleştirilmesine yönelik yapılan kazıda, Kanuni Sultan Süleyman tarafından halkın su ihtiyacının karşılanması için 1543'te yaptırılan ve 1930 yılına kadar kentin ihtiyacını karşılayan su şebekesine rastlandı. Su şebekesinin dönemin teknolojisiyle "künk" denilen pişirilmiş topraktan yapılan borulardan oluştuğu tespit edildi. Yapım tarzı ve biçimlerinden farklı dönemlere ait olduğu, en üstte bulunan künklerin yakın dönem Osmanlı dönemine, daha derinlerdeki künklerin ise Roma dönemine ait olduğu belirlendi.

Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde yer alıyor

Halkın su ihtiyacının karşılanması için Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde Diyarbakır surlarına 14 kilometre mesafedeki Gözeli’de bulunan Hamravat suyunun su kemerleri vasıtasıyla 7 nolu burca kadar getirildiği ve buradan pişirilmiş topraktan yapılmış olan Künkler aracılığıyla Ulu Camiye ardından hamamlara, hanlara ve evlere dağıtıldığına ilişkin bilgiler 16. yy da Diyarbakır’a gelen Seyyah Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de yer alıyor.