Ek zam talebiyle maaş bordrosu yakan KESK: Gerçek enflasyona göre zam yapılmalı

Ek zam talebiyle maaş bordrosu yakan KESK: Gerçek enflasyona göre zam yapılmalı
Amed Kesk Şubeler Platformu, ek zam talebiyle Diyarbakır Vergi Dairesi önünde gerçekleştirilen basın toplantısında maaş bordrolarını yaktı. Basın toplantısında...

Amed Kesk Şubeler Platformu, ek zam talebiyle Diyarbakır Vergi Dairesi önünde gerçekleştirilen basın toplantısında maaş bordrolarını yaktı. Basın toplantısında açıklamalarda bulunan KESK Dönem Sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Sekreteri Suphi İzol, “Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında zam yapılmalıdır” dedi.

Mehmet Uğur ÇAKIL/Rıdvan KÖSEN

DİYARBAKIR- Amed Kesk Şubeler Platformu, ‘enflasyon oranında ek zam’ talebi ile Diyarbakır Vergi Dairesi önünde basın açıklaması yaptı. Gerçek enflasyonun yüzde 50 civarında olduğunu savunan KESK Dönem Sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Sekreteri Suphi İzol, hükümetin görevinin enflasyonu düşürmek değil, enflasyonu düşük göstermek olduğunu söyledi. Yapılan basın açıklamasının ardından KESK üyeleri maaş bordrolarını yaktı.

“Resmi enflasyon yüzde 20’de tutuldu”

KESK Dönem Sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Sekreteri Suphi İzol, tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Dünyanın neresinde olursa olsun çarşıda, pazarda fiyatlar sürekli artarken, resmi enflasyon rakamlarının sürekli düşmesi mümkün değildir. Buna rağmen TÜİK, Türkiye’de hayat pahalılığının, döviz kurunun, faizlerin rekor üstüne rekor kırdığı bir ortamda enflasyonun düştüğünü iddia etmiş,  emekçilerin temel tüketim ve ihtiyaç maddelerinde yaşanan gerçek enflasyon en az yüzde50 civarında olmasına rağmen ne yapıp edip resmi enflasyonu yüzde 20,3’te tutmayı başarmıştır.  Elbette ki TÜİK derken bu kurumda bin bir zorluk içinde çalışan, emeğinin karşılığını alamayan emekçileri kast etmiyoruz. Hükümetten aldığı talimatla yaşanan gerçek enflasyonu düşük göstermek için rakamlara ters takla attıran yönetici takımından bahsediyoruz. Öte yandan asıl sorumlunun ülkede yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmak için politika üretenler olduğu da açıktır.

“Ülkeyi yönetenlerin hedefi enflasyonu düşük göstermek”

Evet, bizler en başından beri ülkeyi yönetenlerin asıl hedefinin enflasyonu düşürmek değil, enflasyonu düşük göstererek çalışanların maaşlarını, ücretlerini baskılamak olduğunu ifade ettik.  5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine verilmesi gereken enflasyon farkını düşük tutmak için her yolun deneneceğini söyledik. Bugün ‘hedefleri tutturduk, hatta YEP ile hedeflenen enflasyonun altına indik’  söylemlerinin inandırıcı hiçbir yönü yoktur.  Çünkü ortada olan şey hedef tutturma değil,  yıllardır oynanan Ali Cengiz Oyunlarına yenileri eklenerek bulunan rakamları enflasyon diye yutturma çabasından ibarettir. Ancak işçiler, emekçiler yıllardır oynanan bu oyunları bugün çok daha net görmektedir. Bugün kamu emekçileri olarak elimize geçen maaşlarımızı gösteren bordrolarımız da bu oyunları açığa çıkarmakta, artan yoksulluğumuzu Yaşanan kayıpların telafisini istemek yerine “Kamu Görevlilerinin 2019 Yılı Ocak Ayı İtibariyle Maaşları yüzde 10.70 arttı” gibi suya sabuna dokunmayan garabet açıklamalara imza atmayı tercih etmektedir.  Bizler, KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak insanca yaşama yetecek bir ücret, güvenceli çalışma, güvenli bir gelecek mücadelemizi sürdüreceğiz.

KESK Amed Şubeler Platformu’nun talepleri şu şekilde sıralandı;

-Yaşanan gerçek enflasyon bir yana, Yeni Ekonomi Programı’nın 2019 yılı enflasyon hedefi olan yüzde15,9 karşısında bile yüzde 4 + yüzde 5 artış oranı ile hükmünü çoktan yitiren 2017 tarihli toplu sözleşme derhal yenilemelidir.

-Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır.

-Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar tamamen geri alınmalı, temel tüketim ürünlerine hiçbir şekilde zam yapılmamalıdır.

-Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine ve vergi dilimi soygununa son verilmelidir.

-Toplumsal yararı, vergide ve gelir dağılımında adaleti sağlayan, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, emekten yana,  katılımcı –şeffaf- hesap verebilir demokratik bir bütçe hayata geçirilmelidir.

-OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçileri işine iade edilmelidir.

-Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam tipine ve esnek çalışma, performans gibi güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmelidir.

-Kariyer ve liyakati yok edip torpilin kapısını sonuna kadar açan mülakat, sözlü sınav ve güvenlik araştırması-arşiv kaydına son verilmeli, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmalıdır.

-Tüm kamu emekçilerini kapsayan, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilmelidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.