AK Partili Parlak: Anadilde Eğitim için yasal zemin oluşturulmalı

AK Parti MKYK Üyesi Alaattin Parlak, Kürtçe seçmeli dersler konusunda yürütülen kampanyaya destek verdiklerini belirterek, yönetmelikte sorun olmadığını söyledi. Anadilde Eğitimde Anayasal değişiklik gerektiğini belirten Parlak, tercih noktasında sahada çıkan sorunlar eğer bürokratlardan kaynaklanıyorsa, bakanlığın söz konusu bürokratlarla ilgili elinden geleni yapacağına vurgu yaptı.

Rûdaw yayınında Hêvîdar Zana’nın soruları cevaplayan AK Parti MKYK Üyesi Alaattin Parlak, taleplerin dikkate alınması ve engellerin ortadan kaldırılması konusunda ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek “Kürtçe seçmeli dersler son derece önemli bir konu. Geçen yıl toplumda ciddi bir mutabakat sağlanmıştı.

YÖNETMELİKTE SIKINTI YOK

Vatandaşlarımızın Kürtçe seçmeli dersler noktasından tercihlerini yapmaları için kampanyalar düzenlendi. Bu anlamda çok farklı siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları toplumun farklı katmanlarından ciddi destek alındı. Bu anlamda kamuoyu da Kürtçe seçmeli derslerin tercih edilmesi noktasında bir talep oluşturuldu. Bu yıl da benzer çalışmalar yürütülüyor; fakat zaman zaman sahada bazı zorluklarla karşılaşıldığını görüyoruz. Bu zorlukların yönetmelikten kaynaklandığını düşünmüyorum. Özellikle bazı yönetici arkadaşlarımızın hem öğrencilerimizi hem de velilerimizi bilgilendirmedikleri ile ilgili tarafımıza da farklı bilgilerin geldiğini görüyoruz. Bizler de mümkün mertebe buradan gelebilecek sıkıntılarla ilgili hem yetkililerle görüşmek hem de bu işte sorumluluğu olan arkadaşları bir şekilde uyarıp taleplerin dikkate alınması noktasında, engellerin ortadan kaldırılması ile ilgili elimizden gelen mücadeleyi vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

‘ANADİLDE EĞİTİM KAMPANYASINA DESTEK VERİYORUZ’

Kürtçe seçmeli derslerin tercih edilmesi için yürütülen kampanyaya destek verdiklerini belirten Parlak şöyle devam etti:

“Tabii özellikle Kürtçe, Zazaca ve benzeri dillerin tercih edilmesi noktasındaki talepler son derece önemli. Gelinen noktada hem öğrencilerin talepleri hem de bazı arkadaşlarımızın bu anlamdaki sıkıntıları (nedeniyle bazı sorunların) ortaya çıktığını görebiliyoruz. Bunlar doğru şeyler değil, burada öğrencilerimizin ya da velilerin herhangi bir dilde bir seçmeli ders noktasında, dinimi ve dilimi öğreniyorum süreci ile birlikte öyle bir talepleri varsa önemli olan nokta, bunun önünü açmak, vatandaşların bu taleplerini dikkate almak ve bu talepler noktasında da öğrencileri doğru yola yönlendirmektir. Bu anlamda elimizdeki imkanları sarf ediyoruz. Benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalındığında süreçle ilgili sıkıntıları aşmak için çalışmalar yapıyoruz; ama son zamanlarda birçok sivil toplum kuruluşu, siyasi parti temsilcisi ve kanaat önderlerinin de bir kampanyası oluyor. Bizler de bu kampanyaya hem televizyon programları aracılığıyla hem de sosyal medyadaki çalışmalarımızla elimizden geldiği kadar destek vermeye çalışıyoruz.

SORUN ÇIKARAN BÜROKRAT VARSA…

Tabii eğer ortada yönetmelikten kaynaklı bir sıkıntı varsa, bürokratlar bu anlamda bir sıkıntı çıkarıyorsa, hem bakanlığımızın hem de bakanlık yetkililerinin bu konuya ciddi şekilde eğilmeleri gerekiyor. Çünkü sonuçta bu yasal bir hak. Bu yasal hak hükümetin iradesi ile ortaya çıktı. Burada önemli olan şey bakanlığımızın ve bürokratların vatandaşın önünü açmasıdır. Eğer böyle bir ihtiyaç varsa, yani bakanlıklar nezdinde konunun takibi noktasında şube müdürü, daire başkanı ya da başka bir süreç işlenecekse takip noktasında, bunu yapmakta fayda varsa, tartışılır konuşulur ona göre bir önlem alınır, ama benim gördüğüm kadarıyla mesele ondan ziyade özellikle yerelde bürokrasinin bu anlamda bir sıkıntı ile karşı karşıya bıraktığını biliyoruz. Bizim için önemli olan şey kanunun vermiş olduğu yasal hakkı özellikle bürokratların öğrencilerin önünü açma noktasında ellerindeki bütün imkanları kullanması gerekiyor. Şimdi eğer böyle bir imkan kullanılmıyorsa, bakanlık nezdinde yetkililerimizin de bu anlamda sıkıntı çıkaracak olan personele yönelik işlemlerin yapılması lazım. Yoksa bu yasal hakkı engellemek tabii ki bir suç. Bu suçu da hiçbir yöneticinin doğrusu yapabileceğini düşünmüyorum, ama kötü niyetli insanlar varsa da onunla ilgili bakanlık nezdinde bir çalışma yapılması ve bununla ilgili sürecin işletilmesi lazım. Zaman zaman benzer durumlar bize de geldiğinde biz de yetkililerle konuşuyoruz, ifade ediyoruz. Bu konunun çok hassas bir konu olduğunu, vatandaştan gelen talepler noktasında vatandaşın taleplerinin dikkate alınması gerektiği ile ilgili sıkıntıları paylaşıyoruz. Müdahale ettiğimiz konular olmuştur. Çözülen konuları olmuştur, aşamadığınız yerlerde sorunlarla karşı karşıya kalmışızdır ama ben inanıyorum ki bu hassasiyet ortaya çıktıkça bürokratlar biraz daha hassas olacaklar. Biraz daha hassas şekilde meseleyi ele alabilecekler diye düşünüyorum.”

‘ANADİLDE EĞİTİMDE ANAYASAL DEĞİŞİKLİK GEREKİYOR’

Alaattin Parlak anadilde eğitimde anayasal değişiklik gerektiğini, bunun da ancak Meclis’te bulunan siyasi partilerin mutabakatıyla sağlanabileceğini belirtti.

Kürtçe köy isimlerinin iadesi, üniversitelerde Kürtçe bölümlerin açılması gibi alanlarda kesinlikle anayasal değişiklik yapılması gerekti görüşünde olduğunu belirten Parlak “TRT Kurdi, seçmeli dersler, Kürtçe köy isimlerinin iadesi meselesi, üniversitelerde Kürtçe bölümlerin açılması ya da başörtüsü ile ilgili meseleler ve benzeri insan hakları noktasındaki konularla ilgili yasal bir çerçevenin kesinlikle oluşturulması gerektiğini düşünenlerdenim. Bu anlamda özellikle son zamanlarda Cumhuriyet Halk Partisi'nin gündeme getirdiği başörtüsü meselesi de bu meselenin içinde değerlendirilebilir. Burada böyle bir yasal zeminin oluşturulması Mecliste siyasi partilerin de buna destek verip kazanılmış olan bütün hakların iadesi noktasındaki bir iradenin ortaya çıkması lazım. AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, HDP, MHP, İYİ Parti… Mecliste bulunan diğer siyasi partilerin bu noktada hassas davranıp yasal zemin noktasında çalışmaları başlatması gerekiyor” diye konuştu. (Haber Merkezi)