STK’lar Diyarbakır Valiliğine dava açtı!
Diyarbakır Valiliğinin kentteki etkinlikleri 10 gün süreyle yasaklamasına tepki gösteren kentteki sivil toplum kuruluşları, “Anayasal hak ve demokrasinin vazgeçilmez göstergelerinden olan toplanma ve gösteri özgürlüğünü engelleyen keyfi idari bir karardır” dedi. STK, konuyla ilgili idare mahkemede dava açtıklarını da vurguladı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu, Barış Anneleri, Rosa Kadın Derneği, TMMOB Amed İl Koordinasyonu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Tabip Odası, KESK Amed Şubeler Platformu, DİSK Diyarbakır Bölge Başkanlığı ve ÖHD Diyarbakır Şubesi, ortak basın açıklaması yaparak, Diyarbakır Valiliği’nin kentteki tüm toplantı ve yürüyüşleri 10 günlük süreyle yasaklanmasına tepki gösterdi. Açıklamada, “Diyarbakır Valiliği tarafından 26.03.2022 tarihinde yapılan yazılı açıklama ile “Diyarbakır il sınırları içerisinde yapılması muhtemel her türlü açık ve kapalı alandaki toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri ve broşür dağıtımı, afiş ve pankart asma gibi tüm eylem ve etkinliklerin, 26.03.2022 saat: 00.01'den 04.04.2022 saat: 23.59'a kadar 10 gün süreyle il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere Diyarbakır coğrafi sınırları içerisinde yasaklandığı” hatırlatıldı. .
“Keyfi idari bir karardır”
“Valilik sitesinde yer alan ve yukarıda bahsedilen barışçıl tüm eylem ve etkinlikleri yasaklayan duyuru; anayasal hak ve demokrasinin vazgeçilmez göstergelerinden olan toplanma ve gösteri özgürlüğünü engelleyen keyfi idari bir karardır” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı;
“Barışçıl nitelikte yapılmak istenilen açık hava toplantılarının engellenmesi, 1982 Anayasası'nın 34. ve AİHS’nin 11. maddesi gereğince toplantı ve gösteri hürriyetinin ihlali niteliğindedir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, demokratik toplumun en temel değerleri arasında yer almakta olup bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkânını korumayı amaçlamaktadır. Kolektif bir şekilde kullanılan ve düşüncelerini ifade etmek isteyen kişilere şiddeti dışlayan yöntemlerle düşüncelerini açıklama imkânı veren bu hak farklı düşüncelerin ortaya çıkması, korunması ve yayılmasını güvence altına almaktadır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ancak mevzuatta belirtilen zorlayıcı nedenlerin bulunması koşuluyla engellenebilir. Temel hak ve özgürlüklerin içeriği geniş tutulan bir genel sınırlama hükmü ile yasaklanması, yurttaşların demokratik haklarının kullanımını engellemektedir. Barışçıl toplanma hakkını ihlal edici kararlardan, keyfi uygulamalardan ve hukuka aykırı sınırlandırmalardan kaçınılmalıdır. Hak, hukuk, emek ve meslek örgütleri olarak; barışçıl bir şekilde toplanma, gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkımızı, düşünce ve ifade özgürlüğümüzü savunuyoruz. Bu vesile ile demokratik alanımızı daraltan valiliğin hukuksuz, haksız ve antidemokratik kararına karşı idare mahkemesinde dava açtığımızı belirtmek istiyoruz.” (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.