"Ne AKP'ye ne CHP'ye oy yok "
Recep Çalışkan-İbrahim Acar/ YENİGÜN HABER – Yeşil Sol Parti 14 Mayıs seçimleri öncesi Diyarbakır'da final mitingi düzenledi. Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekilleri adaylarının olduğu kortej, HDP İl Örgütü binası önünden alana kadar yürüdü. Sivil toplum örgütü temsilcilerinin de aralarında olduğu yüzlerce kişi partililerin kortejine katıldı. Yürüyüş sırasında sık sık "Direne direne kazanacağız", "Jin, jiyan, azadi" ve "Yeşil Sol umuttur umut dimdik ayakta" sloganları yükseldi.
Yenişehir ilçesine bağlı İstasyon Meydanı'ndaki mitinge, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekili adayı Berdan Öztürk, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı ve Mêrdîn milletvekili adayı Saliha Aydeniz, Azadî Partisi’nden Ayetullah Aşiti, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, Devrimci Demokrat Kürt Derneği (DDKD) temsilcileri katıldı.
'ÖZGÜRLÜK BİRLEŞEREK GELECEK'
Mitingde ilk konuşmayı yapan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, "Zindanlarda, sokaklarda direnen yoldaşlarımıza merhaba. Biz büyük bir kavganın temsilcisiyiz. Ölümlerden, zulümlerden, soykırımlardan geçmiş bir halkın evlatlarıyız. Her yerde direnenlerin yoldaşlarıyız. Bizler özgürlük için mücadele edenleriz. Kim olduğumuzu unutmuyoruz. Yarın hiçbir şeyin sonu değil, başka bir başlangıç. Bizim kavgamız 14 Mayıs'tan sonra da devam edecek. Çünkü özgürlük birleşerek gelecek. Özgürlük yürüyüşümüz devam ediyor" diye konuştu.
AŞITÎ: BU ZULÜM SONA ERSİN
Daha sonra konuşan Azadî Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşıtî, 14 Mayıs seçimlerinin önemine işaret ederek, "İslamiyet üzerinden bizi kandırıyorlar. Kuran-ı Kerim sadece bir dil, halk için değil. Tüm insanlık içindir. Ülkeyi yönetenler, insanlar arasında ayrım koyamaz" dedi. Aşıtî, tüm Ortadoğu'da özelde Türkiye'de din adı altında zulüm yapıldığını belirterek, "14 Mayıs'ın bu zulmün son ermesi umuduyla" diye kaydetti.,
BOZYEL: DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ
Savaş istemediklerini; eşitlik, demokrasi ve özgürlük istediklerini belirten PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel ise, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması gerektiğini belirterek, "Kürtler eşitlik üzerinden federal bir sistemde diğer halklarla birlikte yaşasın istiyoruz. Bu insanı bir haktır. Kürtler özgürleşmeden, Türkiye halklarına demokrasi de yoktur ekmek de yoktur" dedi.
Mitingde son konuşmayı yapan Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekili adayı Berdan Öztürk ise, "Yarın önemli bir gün, oylarımızı Yeşil Sol Partiye atıyoruz. Buradan Yeşil Sol Parti seçmenine seslenmek istiyorum. Ne AKP'ye ne CHP'ye oy yok. Oylarımız Yeşil Sol Partiye" ifadelerini kullandı.
Mitingde son olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar konuştu.
Konuşmasına Kürtçe selamlamayla başlayan Sancar, şunları söyledi:
“Merhaba Amed, sizinle gurur duyuyoruz. Biz Amed’e sevdalıyız. Nasıl anlatabiliriz bu sevdayı, bakın çok söz söylenebilir ama biraz önce İbrahim yoldaşımın okuduğu şiirin başıyla anlatayım. Ey Amed bir inancın yüceliğinde sevdim seni, bir kavganın güzelliğinde sevdim. Bin kez budadılar körpe dallarımızı, bin kez kırdılar. Yine çiçekteyiz, yine meyvedeyiz. Evet bin kez budasalar da Amed meyveye durur, çiçeğe durur, ölümleri korkuları aşar, yeni yaşamı inşa eder. Onun için size sevdalıyız Amed.
AMED KARARINI VERMİŞ
Amed kararını vermiş, Amed hazır, Amed bu ülkede değişimin öncülüğünü yapmaya çoktan hazır. Yarın bunu sandıklarda gösterecek Amed. Sizler kararınızı verdiniz elbette. Bütün siyasi rehine olarak tutulan yoldaşlarımız, bugün selamını burada dinlediğiniz Selahattin Demirtaş yoldaşımız, Selçuk Mızraklı, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, adını sayamadığım yüzlerce, binlerce yoldaşımız sizlerin oyları ve iradesiyle, sizlerin mücadelesiyle elbette özgürlüğe kavuşacak, özgür günlerde burada el ele, hep birlikte halay çekeceğiz, birlikte özgürlük şarkıları söyleyeceğiz.
ERDOĞAN KÜRT DÜŞMANIDIR
Bakın Erdoğan geçen gün ne diyor, ‘Sevgili Kürt kardeşlerim, sizler samimi gayretlerimizin en yakın şahitlerisiniz’ diyor. Evet, Kürt halkı sizlerin yaptığınızın her birini iyi biliyor, yaptıklarınızın şahididir, hiçbirini unutmuyor. Neler yaptınız, kayyımlar atadınız, Kürt halkının iradesinin üstüne çöktünüz. İrade gaspını unutmuyor Amed, unutmuyor. Kumpas davalarını unutmuyor, yoldaşlarımızı binlerle tutuklayarak cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutmanızı unutmuyor Amed. Dil yasaklarını, hafızaya saldırıyı Amed unutmuyor. Erdoğan ve ortaklarının savaş politikalarının şahididir Amed, Kürt düşmanlığı üzerine kurulan bu ittifakın ülkeyi sürüklediği felaketin şahididir. Erdoğan ve ortakları Kürt düşmanıdır. Bu ittifak, Kürt düşmanlığı üzerine kuruludur. Amed yarın size öyle bir ders verecek ki bir daha asla unutamayacaksınız. Hazır mıyız Amed? Ne yapacağız. Yarın sandığa gidiyoruz, Amed’in iradesini nasıl ortaya koyduğumuzu gösteriyoruz, 12 milletvekilini 12’sini de Meclis’e gönderiyoruz.
KÜRTLER OYUNU NEREYE VERECEĞİNİ BİLİYOR
Kürt halkı oyunu nereye vereceğini biliyor. Kürt halkı, Türkiye halkları, Ortadoğu halkları Amed’in mücadelesiyle, Amed’in direnişiyle gurur duyuyor. Evet, Kürt halkı Erdoğan ve ortaklarının bu savaş koalisyonunun neler yaptığını çok iyi görüyor, iyi biliyor. Onun için oyunu nereye atacağını da çok iyi biliyor. Kürt halkı oyunu özgürlüğe, haklara, hukukuna atacak. Hakkını, hukukunu, özgürlüğünü savunacak. Bunu en güçlü şekilde bu savaş, inkar, imha ve talan iktidarına ittifakına gösterecek Amed. Mahcup ediyorsunuz bizi, biz size layık olmaya çalışıyoruz. Sizlerin on yıllardır biriktirdiği mücadeleyle, buraya getirdiği mirasla, kazanımlarla biz gurur duyuyoruz. Size borcumuz var, bizler bu halk borçluyuz. Bu halka özgürlüğü getirmeye, haklarını kazandırmaya, hukukunu kurmaya sorumluyuz. Biz bunun borcun altındayız. O nedenle biz sizinle gurur duyuyoruz, biz size borçluyuz.
SANDIK GÖREVLİSİ GİBİ ÇALIŞACAĞIZ
Bugün bu coşkunuz, yarın Türkiye’yi bambaşka bir güne taşıyacak, bu coşku Türkiye’nin dört bir yanındaki eşitlik ve özgürlük iradesiyle bütünleşecek, bu ülkeyi aydınlığa taşıyacak. Bakın yarın 14 Mayıs, ertesi gün 15 Mayıs. 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı, aynı zamanda Kürt halkı 15 Mayıs’ı hem seçim zaferi hem de dilinin bayramı olarak kutlayacak. Boynumu sizin önünüzde saygıyla minnetle eğiyorum. Sevgili Amedliler, Kürt halkı, Türkiye’nin bütün halkları, şiirin devamını okuyacağız. Yarın hepimiz sandıklara gideceğiz. Arkadaşımız, dostumuzu, komşumuzu, akrabamızı sandığa götüreceğiz. Oylarımızı kullanacağız, oylarımıza sahip çıkmak için her birimiz sandık görevlisi gibi çalışacağız. İrademizi çaldırmayacağız.
'Saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter, menekşeler de açılır üzerimize, leylaklar da güler. Bu günlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler.' Direnerek geldik, direne direne kazandık, şimdi bu direnişi inşayla bütünleştireceğiz. Direnişin üzerine yeni bir yaşamı inşa edeceğiz. Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz Bu direnişin üstüne aynı zamanda Kürt sorununa demokratik çözümü inşa edeceğiz. Bu ülkeye büyük barışı, birlikte getireceğiz hem bu ülkeye hem Ortadoğu’ya. Kürt sorunu demokratik bir şekilde çözülürse, bu ülkeye, Ortadoğu’ya barış gelir. Bunun için bizleri, Yeşil Sol Parti en güçlü şekilde Meclis’e göndereceksiniz.
İNŞADA MOTOR GÜCÜZ
Bizler yeni yaşamın inşasında motor gücü olacağız. Belirleyici aktör olacağız, Demokratik Cumhuriyetin inşasını bizler yapacağız. Barışın da hem kurucu hem güvencesi olacağız. Onun için Yeşil Sol’un ağacı altında buluşuyoruz. Türkiye’de barış ve kardeşlik isteyen, demokrasi, eşitlik, özgürlük isteyen herkes mührü ağacın altına vuruyor. O ağacın kökleri bu topraklarda, dalları bütün Türkiye’ye yayılmış, yaprakları özgürlük, eşitlik ve barış içindir. O nedenle yarın bu ağacın altına mühürleri basıyoruz ve en güçlü temsiliyetle Yeşil Sol’u Meclis’e gönderiyoruz.
EN BAŞTA ERDOĞAN'I GÖNDERİYORUZ
Bunu yaparken en başta Erdoğan’ı gönderiyoruz. Tek adam rejimine son veriyoruz. Türkiye’ye aydınlığın yolunu bizler açıyoruz. Bizler bu yolda en güçlü şekilde yürüyeceğiz. Onun için desteğinize ihtiyacımız var. Onun için Meclis’e en güçlü şekilde girmeye ihtiyacımız var. Bizi asıl olan, kurucu olan, demokrasi, barış ve özgürlük için güvence olan biziz. Yarın sandığa gidiyoruz, 15 Mayıs’ta aydınlığa uyanıyoruz. Ve yolumuz açıktır."
Konuşmaların ardından miting, Gölgedekiler'in sahne almasıyla sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.