''Hala çıkarılmamış cesetler var" iddiası
YENİGÜN HABER – 2000’li yıllarda Diyarbakır’da Hizbullah tarafından sorgu evi olarak kullanılan ve “Hizbullah’ın Ölüm evi” olarak anılan yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl koruma altına alındı.
EVİN VARLIĞI İKİ ÇOCUK SAYESİNDE FARKEDİLDİ
Sur ilçesi Savaş Mahallesi Küçükkavas Sokağı’nda bulunan Hizbullah’ın sorgu evi olan iki katlı yan yana olan iki yapıdan oluşuyor. Evin varlığı, 2000 yılı Şubat ayında iki küçük çocuğun güvercin almak için girmesiyle ortaya çıktı. 2 çocuğu gören içerideki örgüt üyesi silahla çocuklara ateş etti, çocuklardan biri olay yerinde ölürken, diğer çocuk ise yaralı olarak kaçmayı başardı.
Kaçan çocuğun haber vermesiyle olayı yerine gelen çevredekiler ve çocukların yakınları olay yerine geldiğinde bir vahşete tanıklık ettiler.
Olayın polise bildirilmesi ile başlatılan çalışmalar sonunda iki çocuk 22 kişinin cesedi işkence edilmiş ve bağlanmış halde ulaşıldı.
10 gün içinde tamamlanan çalışmalar sonrası Savaş Mahallesi Küçükkavas Sokak’ta bulunan evlerin kapıları beton ile kapatılmış ve eve girişler kapatılmıştı.
Üzerinden 22 yıl geçtikten sonra geçen yıl (28 Mart 2022 yılında) Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından ev “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” olarak tescillendi.
AÇILAN DAVA KISA SÜREDE KAPATILDI
Henüz bir çalışma başlatılmayan evde bedeni domuz bağı ile bağlı bir halde cesedi bulunan A.Ç’nin yakın akrabası olan R.E. Artıgerçek’e konuştu. R.E. evden cesetlerin ortaya çıkarılmasından bir süre sonra dava açtıklarını, mahkemenin dava dosyasının kapatılmasına karar verdiğini söyledi.
R.E, “Tekrar dava açtırmak için 2 yıl önce dilekçe de verdik fakat hala yanıt gelmedi" ifadelerini kullandı.
EVDE HALA CESETLER VAR MI?
Olayın tanıklarından bir esnaf, söz konusu evin kapıları beton ile kapalı bir şekilde ve girişi yasak bir alan içerisinde korunduğunu belirterek, "O evin bodrumları, mahzenleri bu olaydan sonra betonla, toprakla kapatıldı. Evin içerisinde hala çıkarılmamış cesetler var. Şu an zaten yıkık dökük bir halde, onca yıldır bu halde iken neden tescilleyip restore edilmedi?” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.