Gazeteci Canözer’in cezası İstinaf Mahkemesi'ne taşınacak

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanan gazeteci Beritan Canözer'e 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ceza gerekçesinde Canözer hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, denetim süresi içerisinde suç işlediği ve Beritan’ın suça eğilimli kişiliğinin dikkate alındığı belirtilirken, verilen hapis cezasına karşı İstinaf Mahkemesi'ne itirazda bulunulacak.

Gazeteci Beritan Canözer hakkında “basın yayın yoluyla örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın 4’üncü duruşması dün Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme Canözer’e kendisine ait olduğunu kabul ettiği dijital medya paylaşımından dolayı 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası, Gazeteci Beritan Sarya’ya ait hesaptan yapılan paylaşımlardan dolayı da 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme Canözer'e verdiği cezayı ertelemezken gerekçesinde, daha önce Beritan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, denetim süresi içerisinde suç işlediği ve Beritan’ın suça eğilimli kişiliğinin dikkate alındığı belirtildi. Mahkeme ayrıca Beritan hakkında, “Bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair CMK'nın 231. maddesi ile TCK'nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığını” şeklinde karar verdi.

Mahkeme, Canözer'in kendisine ait olduğunu kabule ettiği bir sosyal medya paylaşımından dolayı 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verirken, kendisine ait olmayan ve "baritansarya" adlı kullanıcının da hesabından 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme verilen cezalarda erteleme yoluna gitmedi.

Canözer’in avukatı Resul Temur, Canözer'e ait olduğu iddia edilen 4 sosyal medya hesabının bulunduğunu, bunlardan 3'ünün müvekkiline ait olmadığını belirterek, iddia makamının bu hesaplardan hangisindeki paylaşımlardan dolayı ceza istediğini bilmedikleri için iddianameyi esas alarak savunma yapacaklarını kaydetti. Müvekkilinin kendi hesabından yaptıkları paylaşımları kabul ettiğini, "beritansarya" adlı twitter kullanıcının hesabının müvekkiline ait olmadığını, söz konusu hesap sahibinin, bunu kendi hesabından da duyurduğunu, ilişkin yapılan araştırmada müvekkilimin bu hesabı kullandığının açıklığa kavuşmadığını anlattı. Başka bir dosya kapsamında müvekkilinin sanal medya hesaplarının incelendiğini, Anayasa Mahkemesi'nin "Sanal Devriye" uygulamasını iptal ettiğini hatırlatarak, herhangi bir tahkikat yokken bu şekilde elde edilen delillerin hukuksuz olduğunu aktardı.

Müvekkiline ait paylaşımların 2014-2016 yıllarında olduğunu o dönemde, Türkiye'nin PYD'ye yönelik politikasına işaret ederek, o dönemde PYD ve ona bağlı güçlere ait paylaşımların suç olmadığına dikkati çekti. Bu konuda 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dosyada, İçişleri Bakanlığı’nın dosyaya gönderdiği bir belgede PYD/YPG/YPJ'ye ait paylaşımların suç sayılamayacağına dair belgeyi mahkemeye sunan Temur, müvekkilinin paylaşımlarının o döneme denk geldiğini ve suç olmadığını dile getirdi.

[caption id="attachment_125046" align="alignnone" width="684"] Avukat Resul Temur[/caption]

Avukat Temur: Ayrı bir ceza alamaz

Müvekkilinin 2019 esaslı 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığını ve hapis cezası aldığına dikkati çekerek, görülen dosyanın ancak o dosya kapsamında artırım hükümlerinin uygulanabileceğini vurgulayarak, "Bundan dolayı görülen davadan ayrı bir ceza verilemez. Bu dosyada 2019 öncesi paylaşımların bir kısmını kapsıyor. Bu tarihten önce başka bir dosya açılıp açılmayacağını bilemiyoruz. Dolayısıyla ancak 2019'daki dosyada 43. Madde kapsamında değerlendirilebilir, ayrıca bir ceza verilemeyeceğini düşünüyoruz" diyerek, müvekkilinin beraatini istedi.

Mahkeme, Canözer'in kendisine ait olduğunu kabule ettiği bir sosyal medya paylaşımından dolayı 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verirken, kendisine ait olmayan ve "baritansarya" adlı kullanıcının da hesabından 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme verilen cezalarda erteleme yoluna gitmedi.

Kararda muhalefet şerhi

Avukata duruşma tutanağı vermeyen ve sadece kararı sözlü olarak Beritan’ın avukatına bildiren mahkeme başkanının karara muhalefet şerhi koyduğu ortaya çıktı.

Verilen muhalefet şerhinde şu ifadelere yer verildi:

“Her ne kadar Beritan’ın 02.02.2014, 23.02.2014, 19.07.2014, 06.07.2015, 13.07.2015 ve 18.03.2021 tarihli eylemlerin sabit olarak izlenmesinden cezalandırılması gerekmekte ise de; Beritan hakkında mahkemelerimizin 2016/52 Esas 2016/217 Karar sayılı ilamıyla ‘örgüt propagandası’ yapma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi ve verilen hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilmesi… Bu kararın 27.05.2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu ve suç sınıflandırması 16.12.2015 olduğu, yine hakkında ‘örgüt propagandası’ yapma gerekçesiyle Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/879 Esas sayılı sonucunda da hakkında aynı suçtan mahkumiyet kararı verildiği… Kararın kesinleşmediği, suç geçmişi 13.08.2016 tarihi olduğu, bundan söz konusu eylemlerin mahkememizin işbu açıklamaya ilişkin eylemlerinden 20.02.2014, 23.02.2014, 19.07.2014, 06.07.2015 ve 13.07.2015 tarihli olaylarla birlikte ele alınması gerektiği… Beritan’ın aynı suç işlemesi kararın icrası kapsamında çeşitli tarihlerde yürüttüğü mahkumiyetine varıldığı, bu nedenle birlikte değerlendirilerek TCK'nın 43/1 maddesi gereğince zincirleme suçu cezası gereğince cezalandırılması gereken, bu nedenle söz konusu Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/879 Esas sayılı Dosyanın kesinleştirilmesinin beklenmesiyle kesinleşmemesi halinde birlikte görülmesi… Mahkumiyet kararın kesinleşmesi halinde sonuç cezadan mahsup edilmesi kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.”

Canözer'in avukatı verilen hapis cezasına karşı İstinaf Mahkemesi'ne itirazda bulunacak. (Haber Merkezi)