Diyarbakır’da yıkılan üç binanın kolonları kesilmiş; Deprem değil, ihmal yıktı
Depremin vurduğu Diyarbakır’da yıkılan üç binanın altında bulunan işyerlerinde kolonların kesilerek, duvarların yıkılmasının depremin etkisini artırdığı belirtildi. Diyar Galeria sakinleri, Elazığ depremi sonrası güçlendirme yapılması yönünde rapor verilmesine ve marketin yer genişletmek için kolonları kesmesine rağmen herhangi bir işlemin yapılmadığını öne sürerek, yıkımın ihmalden kaynaklandığını söyledi.
YENİGÜN ÖZEL - 6 Şubat günü 9 saat içinde Kahramanmaraş merkezli iki deprem yaşandı. Depremin etki ettiği Diyarbakır’da resmi açıklamalara göre, 7 müstakil binanın tamamı yıkıldı. İçerisinde insan olmayan bir binanın dışındaki 184 daireli 6 yapıda 570 civarında vatandaş yaşıyor. Kayıt dışı olan misafirlikler bu rakamların dışında.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 8 Şubat günü yaptığı açıklamada, kentte 133 kişinin yaşamını yitirdiğini, 871 kişinin de yaralandığını, enkazlardan 254 kişinin çıkarıldığını söyledi.
Cumhuriyet tarihinin en büyük depreminin etki alanı kadar Diyarbakır’da çöken binalardan üçü ile ilgili ortaya atılan iddialar; sadece depremin değil yıllarca süren ihmal ve göz yummalardan kaynaklı uygulamaların facianın etkisini artırdığı yönünde.
DİYAR GALERİA'DA GÜÇLENDİRME YAPILMADI, KOLONLAR KESİLDİ
1999 yılında 13 bin metrekare alan üzerine inşa edilen; 4 katı iş merkezi, 8 katı ise 128 konuttan oluşan dönemin en gözde yapısı Diyar Galeria, Ofis semtindeki Sözel Apartmanı ile Tesisler Kavşağı’ndaki Serin-2 Apartmanı’yla ilgili iddialar ihmaller zincirini gözler önüne serdi. Her üç yapı da 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından yerle bir oldu. Yapılarla ilgili ortaya atılan iddialar yabana atılmayacak cinsten. Diyar Galeria’nın altında bulunan market taşıyıcı kolonları keserek alan genişletmiş. Bu yüzden bina yönetimiyle market sahibi mahkemelik. Yapıyla ilgili Elazığ depremi sonrası alınan bir güçlendirme kararı da olduğu söyleniyor ve söz konusu güçlendirme de yapılmamış.
SAVCILIK ARAŞTIRIYOR
Ofis semtindeki Sözel Apartmanı’nın zemin ve üstündeki birinci kat uzun yıllar konut olarak kullanılmış. Ancak daha sonra ruhsat başvurusu yapılarak her katta bulunan evlerin duvarlar yıkılarak tek parça halinde dershaneye dönüştürüldü, işlem sırasında taşıyıcı kolonlar, binanın da çok eski olması nedeniyle hasar gördü.
Tesisler Kavşağı’ndaki Serin-2 Apartmanı altındaki dükkan, banka şubesinin kiralamasından önce zemindeki beton kırıldı ve projede sığınak olarak görünen bodruma merdiven indirilerek dükkâna depo olarak eklendi. Tüm bu tadilat sırasında kolonlar hasar gördü. Her üç yapı ile ilgili iddiaların Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca araştırıldığı belirtiliyor.
‘KUSURU OLAN VARSA HESABINI VERECEK’
Önceki gün Diyar Galeria önüne gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, vatandaşların bu yöndeki şikayetlerine karşılık, “Yargı süreci devam ediyor. İhmali, kusuru olanların varsa bunun hesabını verecek” ifadelerini kullandı.
Diyar Galeria sitesinde ise çöken bloğun altındaki bir marketteki taşıyıcı kolonlara ve kirişlere müdahale edildiği, bu müdahale sırasında site sakinleriyle işyerleri arasında da zaman zaman gerginlikler yaşandığı ve bu durumun ilgili birimlere de aktarıldığı enkaz altında yakınlarını kaybeden vatandaşlar tarafından ifade edildi.
Bakan Bozdağ’ın olay yerine gelişinden bir gün sonra yakınlarından gelecek ümitli haberleri bekleyen vatandaşlarla konuştuk.
Diyar Galeria’nın karşısındaki otelin giriş katı ve bir kısım odalar enkaz altındaki depremzedelerin yakınlarına ayrılmış durumda. Her şeye rağmen ümitle çocuklarını bekleyen insanların üzüntüleri ve yorgunlukları yüzlerine yansımış halde. Tüm yüzler gergin ve hissiyatlı.
‘SORUMLULARI ASSALAR, ACIM SOĞUMAZ’
Enkaz altında esnaf, doktor, özel harekat polisi ve öğrencisine kadar çeşitli meslek gruplarından insanlar var.
İsmini vermek istemeyen çevre sakinlerinden biri, “Ablam, iki yeğenim, eniştem ve annesi içerde. Cumartesi bizdeydiler, kalın dedik ısrarla. ‘Eniştem ve ablam anne evde tek başına, hasta bir de’ deyip gittiler. Deprem sonrası aradık, telefonları kapalıydı.Hemen buraya geldik. Korkunç bir manzaraydı. Allah’tan ümit kesilmez. Bu sadece deprem ile açıklanacak bir durum değil. Marketin kolonları kestiği, mahkemelik olduklarını biliyoruz. Tüm sorumluları buraya getirip assalar, acım soğumaz.”
‘DEPREMDEN DEĞİL, İHMALDEN YIKILDI BURASI
Diyar Galeria’nın başka bir bloğunda ikamet eden ismini vermek istemeyen başka bir vatandaş ise, “Büyük sarsıntı ile uyandık ardından büyük bir gürültü duyduk. Dünya yıkılıyor sandık, büyük bir şok yaşadık. Eşim ve çocuklarımla koridorlara çıktım. Bizimle beraber diğer dairelerde yaşayanlar da geldi aynı anda. Yıkılan blok tarafında bir açıklık gördük, oraya doğru yürüyüp bekledik. Kurtarma ekiplerinin yardımıyla enkazın üzerinden aşağıya doğru indik.Bizim blok da yıkılabilirdi. İhmalden yıkıldı burası. Elazığ depremi sonrası güçlendirme yapılması yönünde rapor verildi, yapılmadı. Üstelik açgözlü mülk sahipleri marketin kolonları kesmesine göz yumdular. Bunların, ne bu, ne de öteki dünyada yerleri yok” ifadelerini kullandı.
‘ÖNCE CAM VE ÇERÇEVELER PATLADI’
O gece güvenlik görevlisi olduğunu söyleyen bir kişi ise, “Sarsıntıyla beraber camlar, çerçeveler patladı. Kapının yanındaki bölmedeydim. Hızla kendimi dışarı atıp karşı kaldırıma geçtim. Birkaç dakika içinde oldu her şey. Çığlıklar duydum. Komple yıkıldığını sandım. Sonra yukarıda kalanlardan bir kısmı yıkılan bloklardan hızla aşağı indi. Şok halindeydik hepimiz. Deprem olduğunu sonradan anladık” dedi.
Konuşmalarımız sırasında AFAD çadırındaki hareketliliğe doğru yürüyüp kulak kabarttım. Ketum bir ciddiyet var. Ser verip sır vermiyorlar. Üç ceset çıkarıldığını öğreniyorum, isimlerini soruyorum, “Tanınmaz haldeler, test lazım” diyor.
Beni yakınını bekleyen biri sanıyor, “Abi ya en yakın hastaneye gideceksin ya da adli tıpa” diyor.
İçeride 100’ün üzeri ceset var. Kimse net bir sayı söylemiyor. Çıkanlardan sadece iki kadının sağ olduğunu öğreniyorum.
Hastanelerde yatan hasta sayısı ve durumları ile net bilgiyi 112 veriyor. Yıkım alanındaki yakınlarına birebir söylenmiyor. Sebebi de üzücü bir sonuçta verilecek tepkinin diğerlerini etkilememesi.
Deprem kadar zor olan da enkazdan gelecek haberi beklemek.
Konuşulan ve yaşananlardan ortaya çıkan; kamudan müteahhitliğe, yapı denetimden vicdani ve insani birçok konuya sorunlara göz yumulduğu, görmezden gelindiği yönünde.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.