Diyarbakır’da TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki

Diyarbakır’da TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlara dair birçok kentte açıklama yaptı. Diyarbakır TÜİK müdürlüğü önünde yapılan açıklamada, "Ne satış sözleşmesi, ne TÜİK’in sahte enflasyonu. İnsanca yaşanacak ücret istiyoruz" pankartı taşındı.

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Murat Demir, TÜİK'in Haziran ayı enflasyon artışının yüzde 1,64, yıllık enflasyonu ise 71,60 olarak tespit ettiğini hatırlatarak, rakamları “sahte” olarak nitelendirdi. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 24,73 olduğunu kaydeden Demir, "TÜİK Haziran ayı enflasyonunu 1,64 olarak açıklamasıyla sadece yalan söylemekle kalmamış hepimizle dalga geçmiştir" dedi.

TÜİK'in gerçek enflasyonu gizlediğini dile getiren Demir, "Biliyoruz ki, TÜİK, iktidarın talimatlarıyla, masa başı hesaplamalarla iktidarın daha baştan belirlediği rakamları açıklıyor. TÜİK gerçekler ortaya çıkmasın diye kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen enflasyon hesaplamasının temelini oluşturan madde fiyat listesini açıklamıyor. Yandaş konfederasyonla yaptığı satış sözleşmeleri yetmiyormuş gibi TÜİK eliyle de alın terimize, emeğimize göz koyuyor. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan sanal rakamlar özellikle maaş zammı alacağımız dönemlerde daha da aşağı çekiliyor" ifadelerini kullandı.

Birçok şeye zam yapıldığını ve bu zamların TÜİK'in 6 aylık enflasyon hesaplamasının sonrasına bırakıldığına dikkat çeken Demir, "Kamu emekçileri, emeklileri olarak yıllardır ne bütçeden hakkımızı ne de refahtan payımızı almadığımız gibi TÜİK eliyle her gün biraz daha yoksulluğa, sefalete terk ediliyoruz. Yaşadığımız gerçek enflasyon, hayat pahalılığı altında kamu emekçileri, emeklileri ezim ezim eziliyor" diye konuştu.

TALEPLER

Demir, şu talepleri sıraladı:

"*Yeni vergi yasası değil, gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15'ten yüzde 10'a düşürülmesini, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini istiyoruz.

*Güvenli bir gelecek, güvenceli bir iş istiyoruz.

*En düşük kamu emekçisi maaşının temmuz ayı itibari ile eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım ve yakacak yardımı gibi sosyal yardım kalemleri ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.

*Bu rakamın üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmesini, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamlarının refah payı olarak eklenmesini istiyoruz.

*Sözü verilen kira yardımının yapılmasını, mülakatın kaldırılmasını istiyoruz.

*Servislerin kaldırılması kararından, kazanılmış haklarımıza göz dikilmesinden vazgeçilmesini istiyoruz.

*Kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.

*Yandaş konfederasyonlarla yapılan ve yoksulluğumuzu derinleştiren toplu satış sözleşmesi değil, grevli özgür ve gerçek toplu sözleşme istiyoruz."

Kaynak:MEZOPOTAMYA AJANSI

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.