Diyarbakır’da müteahhitler iflasa sürükleniyor
YENİGÜN HABER - Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilen fiyat farkı kararnamesinin taslağında yer alan 40. Maddeye ilişkin yazılı açıklamada bulunan Şimşek, tasarının inşaat sektörünü olumsuz etkileyeceğini söyledi. İnşat ve tesisat birim fiyatlarının 2022 yılında 3, 2023 yılında 2 defa düzenlediğini hatırlatan Şimşek, “Ocak-Temmuz 2023 dönemindeki her türlü maliyet oluşturan girdilerde anormal fiyat artışları yaşanmıştır. Örneğin; Mart 2023 dönemi öncesinde motorinin litresi 21.00 TL seviyelerinde iken Temmuz 2023 döneminde 37.00 TL seviyesine yükseldi, Mart 2023 dönemi öncesi düz işçilik maliyetleri ortalama günlük inşaat işlerinde 400-550 TL Temmuz 2023 döneminde 900 – 1200 TL seviyesine yükseldi. Mart 2023 dönemi öncesinde ortalama sınıf hazır beton metreküpü 1.100 TL civarında iken Temmuz 2023 döneminde 1.800 TL seviyelerine yükseldi. Mart 2023 dönemi öncesi ortalama kazı/hafriyat metreküpü 80 TL civarında iken Temmuz 2023 döneminde 210 TL seviyelerine yükseldi, bunlar gibi onlarca imalat kalemini örneklerle çoğaltabiliriz” dedi.
“Meclis’te görüşülecek fiyat farkı kararnamesinin taslağında yer alan 40. madde belirtilen "Deprem Afetlerine Bağlı Olarak" ifadesinin sadece deprem etkisiyle lokalize ve ani artışlar olmuşçasına not edilmesi sorunun bir hususa bağlanarak tam anlamıyla anlaşılmasının önünü kapatmaktadır” diyen Şimşek, tasarıda yer alan bu madde inşaat malzemelerindeki fiyat artışlarının sadece 6 Şubat depreminde kaynaklandığı algısı yarattığını söyledi. Şimşek, “Oysa ki fiyat artışların bu kadar yükselmesindeki temel nedenlerine bakıldığı zaman tedarik zincirlerinin bozulması, dünyada meydana gelen gelişmeler, ülkemizdeki koşullar ile deprem etkisi bir bütünlük içinde ele alınması ve çözüm önerilerinin yasama eliyle gerçekleştirilmesi izahtan varestedir. Bir başka bakış ile Temmuz 2023 döneminde birim fiyatların yeniden güncellenmesi o dönemde yeni planlanan bir takım kamu ihtiyaçları işler için bir nebze de olsa yeterli gibi görülmüş olmasına karşın, her aylık cari dönemde devam eden enflasyon etkileri ile reel piyasanın epey altında kaldığı herkesin malumudur” diye konuştu.
Kamu müteahhitleri borsa verilerini takip eder gibi devamlı malzeme fiyatlarındaki dalgalanmaları analiz ettiğine dikkat çeken Şimşek, “Bu durum, ihalesi alınan projeler için ihtiyaç duyulan yaşam alanı, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri, proje ve uygulama analizleri, uygulama teknolojileri, yapı dayanıklılığı gibi yükümlülüklerini ikinci plana atmak zorunda kalmaktadır. Müteahhitlerin çoğunluğu bu durumlardan kaynaklı iş yapamayacak duruma gelmesi kaçınılmaz bir gerçektir. İnşaat malzemelerinde yaşanan fiyat artışları maalesef müteahhitleri iflasa sürüklüyor. Kamu yararı yapılan yapı işleri yarıda kalıp, kamuya ek fiyat farkından kat ve kat daha büyük zararlara neden olacaktır” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.