Diyarbakır’da istismar sanığı imam, çocuğu suçladı

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde 2 yıl önce, İmam Kadri Özkaya, görevli olduğu camide 9 yaşındaki bir erkek çocuğu imam odasına kilitleyerek cinsel istismarda bulundu. Özkaya’ya verilen 21 yıl hapis cezası Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi tarafından 'eyleminden gönüllü vazgeçtiği' iddiasıyla bozuldu.

BASİT CİNSEL İSTİSMAR OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ

İmam Kadri Özkaya’ya verilen 21 yıl hapis cezasının Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılanmasına başlandı. Çocuğun direnmesi üzerine Özkaya’nın eyleminden vazgeçmesini “gönüllü vazgeçme” olarak kabul eden İstinaf Mahkemesi’nin fazla ceza tayini, olayın “basit cinsel istismar” olarak değerlendirilmesi yönündeki bozma kararı sonrası Özkaya’nın yargılandığı Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, bozma kararı doğrultusunda sanık İmam Özkaya’ya “basit cinsel istismar” suçundan ceza verildi. Cezada indirime gidildi.

‘BANA DEĞİL 10 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA İTİBAR EDİLİYOR’

Tutuklu sanık İmam Kadri Özkaya ile avukatı, mağdur ailenin avukatı Aydın Yasin Karadeniz ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı Deniz Uzun’un hazır bulunduğu duruşmada, İstinaf Mahkemesi’nin bozma kararı sorulan sanık Özkaya, kendisine yönelik suçlamaların iftira olduğunu söyledi. Tutuklu kaldığı sürede annesini yitirdiğini, kızının boşandığını ifade eden Özkaya, ailesinin dağıldığını belirterek, tutukluluğunun sonlandırılmasını istedi. Kendisinin din ve İslam ahlakına sahip olduğunu, 32 yıllık meslek hayatında hiç bir suça karışmadığını dile getiren Özkaya, “Meslek hayatında en ufak bir kötü olaya karışmamış, ahlaklı davranan benim sözüme değil, 10 yaşındaki bir çocuğun iftiralarına itibar ediliyor” dedi.

TAHLİYE VE BERAAT TALEBİNDE BULUNDU

“Suçsuz” olduğunu savunan Özkaya, kendisine iftira attığını öne sürdüğü kişilere beddua ederek, “Beni bu hale düşürenleri Allah’a havale ediyorum. Hakkımı helal etmiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

Tahliye ve beraat talebinde bulunan Özkaya, mahkeme heyetine seslenerek, “İyilik edin, Allah da sizi iyilikle ödüllendirsin” ifadesini kullandı.

‘İSTİSMAR İSPATLANMADI’

Özkaya’nın avukatı da soruşturma aşamasında çocuğun çelişkili beyanlarına işaret eden avukatı, istismara uğrayan çocuğun olay ve zaman anlatımı açısından olayın doğru olmadığını savunarak, tanıklar ile de istismarın ispatlanamadığını ileri sürdü. Dosyada delil olmadığını, müvekkilinin suçu işlediğine dair somut delil olmadığını savunan sanık avukatı, olayda nitelikli cinsel istismarın bulunmadığını iddia etti.

‘BASİT CİNSEL İSTİSMARDAN’ CEZA İSTEDİ

Esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan Cumhuriyet Savcısı, İstinaf Mahkemesi’nin bozma ilamı doğrultusunda sanığın “çocuğa karşı basit cinsel istismar” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan cezalandırılmasını istedi. Savcı, Özkaya’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

‘CEBİR OLMASI İÇİN NE OLMAZI LAZIM?’

İstinaf Mahkemesi’nin olayda cebir olmadığını, oysa sanığın çocuğun kafasından tutarak eğdiğini ifade eden mağdur avukatı Yasin Karadeniz, “Cebir olması için ne olması lazım? Bu noktada cebir kelimesinin ne olduğunun incelenmesi gerekmektedir. Cebir zor kullanmaktır. Mağdur, mahkeme esnasındaki beyanında tehdit bulunduğunu dile getirmiştir” diye konuştu.

‘DİRENMEYİ NASIL AŞACAKTI?’

İstinaf Mahkemesi’nin çocuğun direnmesi üzerine sanığın eyleminden vazgeçmesini “gönüllü vazgeçme” olarak değerlendirmesini eleştiren Karedeniz, sanığın eyleminden vazgeçmesi çocuğun direnmesi üzerine gerçekleştiğini, tanık M. K.’nın olay yerine giderek kimsenin olup olmadığını sorduğunu hatırlatarak, “Sanık bu durumda direnmeyi nasıl aşacaktı, çocuğun dişlerini mi kıracaktı? Doğrusu anlamadık” dedi.

5 SUÇTAN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ

Karadeniz, sanığın “kamu nüfuzunu kullanarak cinsel istismarda bulunmak”, “nitelikli cinsel istismardan”, “cebir ve tehditten bulunmaktan”, ”kişiyi hürriyetten yoksun bırakmaktan”, “eylemini zincirleme şekilde gerçekleştirmekten” dolayı cezalandırılmasını istedi.

‘DELİLLERİN HUKUKİ DEĞERİ YOK’ SAVUNMASI

Eylemin sarkıntılık olarak değerlendirilebileceğini ifade eden sanık avukatı, delillerin hukuki değerinin kesin olmadığını belirterek, “10 yaşında bir çocuk öyle bir beyan vermiş fakat herhangi bir delil yoktur. 10 yaşındaki çocuğa mı itibar edilecek yoksa 57 yaşındaki adama mı?” diyerek, müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istedi.

CEZADA İNDİRİME GİDİLDİ

MA'da yer alan habere göre, Mahkeme, Özkaya’ya “basit cinsel istismar suçundan” 10 yıl hapis cezası verdi. Cezada indirime giden mahkeme, Özkaya’nın cezasını 8 yıl 4 aya düşürdü. “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan Özkaya’ya 1 yıl hapis cezası veren mahkeme, suçun çocuğa karşı işlenmesinden dolayı cezada artırıma giderek, cezayı 2 yıla çıkardı. Suçun cinsel amaçla işlemesi nedeniyle cezayı bir kez daha artırarak 3 yıla çıkaran mahkeme, takdiri indirim uygulayarak Özkaya’ya “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan verilen cezasını 2 yıl 6 aya düşürdü.

TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI

Özkaya’ya toplam 10 yıl 10 ay hapis cezası veren mahkeme, Özkaya’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. (Haber Merkezi)