Diyarbakır'da Hamet Barut’un failleri soruldu
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği, 1994 yılında 32 kurşunla öldürülen Hamet Barut’un faillerini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin ortaya çıkarılması ve faili meçhul cinayete kurban giden kişilerin faillerinin bulunması talebiyle 680'inci kez Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle bir araya gelen aileler, yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Bu haftaki eyleme, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik de katıldı.
Eylemde konuşan İHD Bölge Temsilcisi Mehmet Tahir Saçaklıdır, geçtiğimiz hafta derneğe yapılan polis baskınına, derneğin Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan hakkında devam eden yargılamalara değindi. İnsan hakları savunucularının birçok zorluğa rağmen mücadele verdiğini belirten Saçaklıdır, şunları söyledi: "İnsan hakları mücadelesi 36 yıldır soluksuz bir şekilde devam ediyor. Bundan vazgeçmeyeceğiz. İnsan hakları savunucularının baskı altına alınması ve engellenmesi kabul edilebilir değil.”
Saçaklıdır, faili meçhul cinayetler ve failler hakkında etkin soruşturma başlatılmasını çağrısı yaptı.
'Bu mücadele devam edecek'
KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ise, kayıp yakınlarının verdiği mücadelenin çok uzun süreli olduğunu ve yorucu olduğunu dile getirdi. Bozgeyik, "90'dan bu yana kayıplarını arayan annelerimizi, babalarımızı ve kardeşlerimizi yitirdik. Ancak onlardan aldığımız bu bayrağı ve bu mirası yürüteceğiz. Faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren insan hakları savunucuları, gazeteci, aydın, demokratik siyaset yürütürken kaybolan ve halen failleri bulunmayan arkadaşlarımızın faillerinin bulunmasıyla ilgili bu mücadeleyi yürüteceğiz. Bugün Amed'de, İstanbul'da bu mücadele devam ediyor. Buradan taleplerimizi ifade ediyoruz. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir şekilde çözülememesinden kaynaklı yaşamış olduğumuz güvenlikçi, antidemokratik ve hukuk dışı uygulamalardan kaynaklı bu durumun sonlandırılmasını talep ediyoruz. Ülkemizde insan hakları ve özgürlükleri savunucularına yönelik gözaltı ve tutuklamalara son verilmesini ifade ediyorum" dedi.
32 kurşun tespit edildi
Ardından Hamet Barut'un hikayesini okuyan İHD yöneticilerinden Derya Yıldırım, Kulp Alaca Katliamı yargılamasıyla bilinen Bolu Tugay Komutanı General Yavuz Ertürk'ün 1993 yılında Kulp ilçesinde çok sayıda operasyon gerçekleştirdiğini ve birçok kişinin öldürülmesi ve kaybedilmesinden sorumlu olduğunu söyledi. Faili meçhul cinayetlerin 1990'lı yıllarda korkunç bir boyutta olduğunu söyleyen Yıldırım, "Onun komutasında birçok köy, o sene yakılarak boşaltılır. Bu köylerden biri de Ağıllı Köyü olur. 6 Mayıs 1994 günü Bolu Tugayı'na bağlı askeri birlikler tarafından Ağıllı köyüne baskın yapılır. Baskında tüm köy halkı meydanda toplatılır ve köylülere ağır işkenceler yapılır. İşkenceye uğrayanlardan biride Hamet Barut olur. Baskın ve işkencenin ardından köyden ayrılan askerler Hamet Barut’u da yanlarına alarak götürürler. Bu duruma tüm köy halkı tanık olur" dedi.
Yol kenarında bulundu
12 Mayıs 1994'te Barut’un yakınlarının köyün 5 kilometre uzağında yol kenarında yarı gömülü bir ceset gördüklerini ifade eden Yıldırım, "Gömülü kişinin üstündeki toprağın atılmasıyla cesedin Hamet Barut’a ait olduğu tespit edilir. Daha sonra yakınları cesedi Diyarbakır Devlet Hastanesine götürür. Hastanede yapılan otopsi sonucunda Hamet Barut’un bedenine sıkılan 32 kurşunla katledildiği ortaya çıkar. Otopsi sonrası Hamet Barut’un cenazesi ailesi tarafından köye getirilip defnedilir. Ancak aile devam eden baskı ve tehditlerden dolayı olayın peşine düşemezler" bilgisini verdi.
Kayıp yakınları konuşmaların ardından bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.