‘Diyarbakır travma kenti haline geldi!’

‘Diyarbakır travma kenti haline geldi!’
TÜİK tarafından yapılan “Yaşam Memnuniyet Araştırması” sonuçlarına göre Diyarbakır, Türkiye'nin en mutsuz ili olarak kayıtlara geçti.  Nüfusunun...
TÜİK tarafından yapılan “Yaşam Memnuniyet Araştırması” sonuçlarına göre Diyarbakır, Türkiye'nin en mutsuz ili olarak kayıtlara geçti.  Nüfusunun yarısı gençlerden oluşan kentteki mutsuzluğun nedenlerini Yenigün Haber’e değerlendiren Klinik Psikolog Duygu Berekatoğlu, Diyarbakır’ın travma kenti haline geldiğinin altını çizdi.  Travmaların kolektif bellekte çok uzun süre durduğunu vurgulayan Berekatoğlu, “Bu olayların unutulması zaman alır. Tahir Elçi cinayeti, Sur olayları, kadın cinayetleri, bölgedeki intihar vakaları, zorla yerinden edilmeler kayıplar mutsuzluğun önemli bileşenleri arasında yer alıyor. Bu veri sonrası bölgede sosyal devlet ilkesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Eğer bununla ilgili iyileştirme çalışmaları yapılmayacaksa, bu verinin şehir kategorize etmek etiketlemek dışında bir faydası olmaz” dedi.

 

Nurullah Ergün/Yenigün Özel - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan '”Yaşam Memnuniyet Araştırması'” sonuçları açıklandı. İllerin mutsuzluk sıralamasının yapıldığı sonuçlarda Diyarbakır’da mutsuzların il nüfusuna oranı yüzde 24,75 olarak açıklandı. Diyarbakır, verilere göre Türkiye’nin en mutsuz ili oldu. Tunceli’deki yüzde 24,2’lik oran Tunceli’yi en mutsuz 2'nci şehir yaparken, Şanlıurfa ise yüzde 21,04’lük oranla 3’üncü sırada yer aldı. Türkiye’nin mutsuzluk oran sıralamasında son sırada yer alan Isparta şehri en mutlu il olarak kayıtlara geçti. Isparta’nın bir sıra ilerisinde yer alan Bolu, Türkiye’nin en mutlu 2’nci ili oldu. En mutlu 3’üncü il ise Bilecik oldu.

Diyarbakırlılar neden mutsuz?

Peki nüfusunun yarısı gençlerden oluşan Diyarbakırlıların yüzde 24,75’i neden kendini mutsuz hissediyor. Kent halkını mutsuz eden temel nedenler nelerdir? Vatandaşın mutsuzluğunun giderilmesi için neler yapılmalı ve ne gibi önlemler alınmalı? Yenigün Haber olarak bur soruları Klinik Psikolog Duygu Berekatoğlu’na sorduk.

‘Mutsuzluk gündelik sorunlarla ortaya çıkar’

Mutsuzluğun insanın kendini huzursuz, umutsuz ve karamsar hissetme hali olduğunu anlatan Berekatoğlu, “Bireyin hayattan zevk alamayıp, monotonluktan ve gündelik sorunlardan sıkıldığı zaman ortaya çıkar. Mutluluk algısı, anlayışı ve yaşayışı kişiden kişiye değişmekte olsa da toplumsal olarak yaşanılan hak ihlalleri, güvenlik sorunları, işsizlik, madde bağımlılığının artması, sosyal medyada sürekli negatif haberlere maruz kalmak ve 2019dan beri dünyayı etkisi altında alan koronavirüs salgını toplumun büyük kesimini olumsuz etkiledi” dedi.

‘İnsanlar yoksullaştıkça kendilerini mutsuz hissediyor’

Fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, ait olma ve saygı ihtiyacı mutluluğun üzerinde önemli bir belirleyici olduğunun altını çizen Berekatoğlu şunları söyledi;

“Artan hayat pahalılığıyla İnsanların temel ihtiyaçlarına bile ulaşamadığı bir dönemdeyiz. İnsanlar yoksullaştıkça kendilerini mutsuz hissediyorlar. Çaresiz hissettiklerini söyleyen insanların sayısı önceki yıllara göre gittikçe artıyor. Bulunduğumuz coğrafya kimlik ve aidiyetler üzerinden kültürel ve siyasal gerginliğin olduğu bir yer bu durumu da göz aradı edemeyiz. Umudu olmayan insanın mutluluğundan söz etmek pek mümkün değildir.”

‘Diyarbakır travma kenti haline geldi’

“Mutluluğun %50’sinin genlerimizden, %40’ının davranışlarımızdan ve %10 oranında ise demografik bileşenlerden oluşur” diyen Klinik Psikolog Duygu Berekatoğlu şunları kaydetti;

“Diyarbakır travma kenti haline geldi, travmalar kolektif bellekte çok uzun süreler durur, bu olayların unutulması zaman alır. Tahir Elçi cinayeti, Sur olayları, kadın cinayetleri, bölgedeki intihar vakaları, zorla yerinden edilmeler kayıplar mutsuzluğun önemli bileşenleri arasında yer alıyor.  Toplumsal travmaların ortak yönü aynı olayın çok kişi üzerinde sarsıcı etki bırakmış olmasıdır ve bu toplumda mutsuzluk memnuniyetsizlik yaratır çünkü acıları sağalmamış kolektif bir depresyondayız.

‘Sosyal devlet ilkesine ihtiyaç var’

Mutlu olmak, öncelikle bir toplumun yaşam kalitesini belirleyen faktörlerin iyileştirilmesiyle mümkündür. Bu veri sonrası bölgede sosyal devlet ilkesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Eğer bununla ilgili iyileştirme çalışmaları yapılmayacaksa, bu verinin şehir kategorize etmek etiketlemek dışında bir faydası olmaz. Mutluluk, yukarıda sıraladığım tüm bu ihtiyaçlar giderildiği müddetçe mümkün olabilir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.