Diyarbakır Sağlık-Sen seçimlerinde baskı ve mobbing iddiaları
Sağlık-Sen Diyarbakır Şubesi Adayı Azizler Hareketi, önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek olan delege seçimlerinde hastane başhekimleri ve yöneticilerinin baskılarına maruz kaldıklarını açıkladı
YENİGÜN HABER - Sağlık Sen Diyarbakır Şubesi 5'inci Olağan Genel Kurulu Delege Seçimleri Takvimi açıklanmasının ardından Sağlık-Sen Diyarbakır Şubesi Adayı Azizler Hareketi, bu süreçte tespit ettiği bazı sorun ve usulsüzlükleri kamuoyu ile paylaştı.
Sağlık Sen Diyarbakır Şubesi 5'inci Olağan Genel Kurulu Delege Seçimlerinin önümüzdeki hafta takvimi dün açıklandı. Bu hafta içinde toplamda seçilecek 150 delege adayından 58 delege belirlendi ve önümüzdeki hafta ise 92 delegeyi belirleyecek seçim takvimi açıklandı.
Pazartesi günü Ağız Diş Hastalıkları Hastanesi ile Dicle Üniversitesi Hastanesi, salı günü Eğitim Araştırma Hastanesi ve perşembe günü İl Sağlık Müdürlüğü seçimleri ile delege seçimleri tamamlanacak.
Seçimlere Azizler Hareketi adına başkan adayı olarak katılan Ahmet Demirel, yaptığı yazılı basın açıklamasında, bu süreçte tespit ettikleri bazı sorun ve usulsüzlükleri kamuoyu ile paylaştı.
Delege adalarına baskı yapılıyor
Delege başvurularının şahsen sendikaya yapılması sürecinde psikolojik baskılarla delege adaylarını caydırma, fikirlerini değiştirmeye yönelik çabaların olduğunu belirten Demirel, adaylık başvurularını tamamlayan delege adaylarını baskıların devam ettiğini ve istifaya zorlandığını söyledi.
Bu baskılara karıştığı iddia edilen Başhekim F.M.A. hakkında İl Sağlık Müdürlüğüne şikâyet dilekçesi verdiklerine belirten Demirel, "İddiaya göre F.M.A. başka bir hastanenin personeli olan delege adayımızı makam odasına bir akrabası vasıtasıyla çağırtıyor. İçlerinde mevcut sendika yöneticilerinin de olduğu 10 kişilik grup tarafından baskı altına alınan delege adayımız baskılara dayanamayıp istifa dilekçesini imzalıyor. İstifa dilekçesinin şahsen sendikaya verilmesi gerektiği ortadayken bir başhekimin makam odasında imzalatılan dilekçeyle bir delege adayının iradesine ipotek konuyor. Diğer idareciler hakkındaki iddialarla ilgili şikayet hakkımızı saklı tuttuğumuzu belirtmek isteriz. Bu psikolojik baskılar sonucunda mevcut 4 delege adayımız delegelikten istifa etmişlerdir." ifadelerine yer verdi.
Korku ortamı ve mobbing iddiaları
Mevcut yönetim tarafından aday gösterilen 2 başkan yardımcısı, 4 başhekim, bir başhekim yardımcısı, 8 hastane müdürü ve 9 hastane müdür yardımcısı olmak üzere toplamda 24 idarecinin olduğuna dikkat çeken Demirel, şu ifadelere yer verdi:
"Bu idarecilerin bulunduğu kurumda delege adayı olmaları başlı başına sorun haline geldiğini ve üyelerin irade beyanına olumsuz etki ettiğini değerlendirmekteyiz. 3 hastanede başhekim ve başhemşire, bir hastanede başhekim, müdür ve müdür yardımcısı, 2 hastanede başhemşire ve müdür yardımcısı, bir hastanede başhekim yardımcısı ve başhemşire delege adayı gösterilerek ast-üst ilişkisi içerisinde çalışan sağlık çalışanlarına iradelerini sandığa yansıtma olanağı engellenmeye çalışılmıştır. 'Sahada dolaşan yerinizi değiştirirler, mobbinge uğrarsınız' sözleriyle korku ortamı oluşturulmaya çalışılmıştır."
Üyelerinin delege adayı olabileceğini ama idarecilerin bu oranda delege adayı olmalarını temsiliyette adaletsizlik olarak gördüklerini ifadelerine ekleyen Demirel, daha önceki seçim dönemlerinde de başka illerde bu tarz idarecilerin sendikaya müdahale olarak değerlendirilebilecek durumların yaşandığını iddia etti. Demirel, bu illerde idarecilerin baskı yaptığının dillendirildiğini ve sonuç itibarıyla hem idareciler yıprandığını hem de sendika şubelerinin ciddi manada itibar kaybına uğradığının altını çizdi.
Demirel, "Mevcut yönetim, seçim takvimini belirlerken en güçlü olduğu yerler ve Azizler Hareketi olarak zayıf teşkilatlarımızın olduğu yerde seçimlere başlamış ve aslında aldığı toplam oy oranı seçimleri etkileyecek derecede değilken sanki tamamen seçimi kazanmış gibi algı yönetmektedir." diye kaydetti.
Seçim sonuçlarını şaibeli hale getiriyorlar
Sandık kurulları konusuna da değinen Demirel, "Mevcut yönetim tarafından oluşturulan sandık kurulları tamamen kendi delege adaylarından oluşturuldu. Sandık kurullarına hareketimiz adına hiç kimse görevlendirilmedi. Müşahit bulundurma talebimize çok ciddi direnç gösterildi. Yoğun baskılar sonucu salona kabul edilen müşahitlerimiz sandık kuruluna fiziksel olarak uzak bir yerde tutularak gelen üyelerin kimlik tespiti ve imza atma süreçlerini takip edemez duruma gelindi. Bu da seçim sonuçlarını daha şaibeli hale getirdi." dedi.
“Tarafsız ve adil olun”
Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi, Çocuk Hastalıkları Hastanesi ve İl Sağlık Müdürlüğü ile Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki delege seçimindeki tespitlerini paylaşan Demirel, şu ifadeleri kullandı:
Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi delege seçiminde Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü A.B. kendi idarecilik vazifesini yapmayarak bir yandan kamu hizmetinde aksamaya sebep olurken bir yandan da sendika üyelerine mobbing, psikolojik baskı ve yüksek ses tonuyla tenkit ederek baskı unsuru oluşturdu. Aynı hastanede Müdür Yardımcısı H.Y. benzer tutumlar göstererek idareci görevini kötüye kullanmıştır.
Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde ise Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü N.A. delege seçiminde sandık yakınında portatif bir masa kurarak adeta ön seçim bürosu gibi oy kullanacak üyelere yardımcıları, koordinatör ve süpervizörler marifetiyle sıra numarası vererek artı işaretiyle çeklist yaparak makamını art niyetli kullanmış, çalışanlara baskı mobbing oluşturmuş, görevini kötüye kullanarak kamu hizmetinde eşitsizlik ve aksamaya neden olmuştur.
İl Sağlık Müdürlüğü ve Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki delege adayı olan idarecilerden Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü, Başhekim Yardımcısı, Acil Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı ve Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısına seslenen Demirel, "Tarafsız ve adil olun, devletimizin kamu hizmetini aksatmayın ve bunun yakın takipçisi olduğumuzun bilinmesini istiyoruz." çağrısında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.