Bölge gazetecileri Diyarbakır’da buluştu; Beraber çözüm üretmeliyiz!

Diyarbakır’da bir araya gelen gazeteciler, sektörün sorunlarına dikkat çekti. Sadece sorunların konuşulmasıyla çözülemeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, “BİK’in gazeteleri sübvanse eden ilanlarına ek olarak kent bileşenleri olan Valilik, Belediyeler ve devlet kurumları ile sivil toplum örgütleriyle beraber hareket edilmesi gerektiğinin altı çizildi

Ahmet Baran / YENİGÜN HABER - Güneydoğu Yerel Gazeteciler Derneği (GYGD) tarafından Diyarbakır’da Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu (GGF) Bölge Toplantısı düzenlendi. GYGD öncülüğünde Diyarbakır’a gelen bölgedeki dokuz ilin Cemiyet Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, çeşitli temaslarda bulundu. İl Valisi Münir Karaloğlu ile Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörü Mehmet Karakoç’u ziyaret eden gazeteciler, GYGD’nin düzenlediği dayanışma gecesinde bir araya geldi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti restoranında düzenlenen Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Bölge Toplantısına Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Çelik ile bölge illerinin medya temsilcileri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Diyarbakır Bölge Müdürü Fikret Dişlioğlu, kentteki yerel ve ulusal basının temsilcileri katıldı.

‘Gazeteler bulundukları illerin marka değerleridir’

Güneydoğu Yerel Gazeteciler Derneği (GYGD) Başkan yardımcısı Mesut Fidançicek, salgın sürecinin tüm sektörler olduğu gibi basın-yayın kuruluşlarını da olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

Gazetelerin bulundukları illerin marka değerleri olduğunu söyleyen Fidançiçek,  “Yaşanan sıkıntılı süreçte sadece sorunları dile getirmek değil, çözüm yolları için de kafa yormak gerekiyor. BİK’in gazeteleri sübvanse eden ilanlarına ek olarak kent bileşenleri olan Valilik, Belediyeler ve devlet kurumları, sivil toplum örgütleriyle beraber hareket etmemiz gerek. Projeler üreterek, alternatif kaynaklar oluşturmamız lazım. Madem bu sorunun en önemli parçasıyız; çözüm yollarını da tüm bileşenlerle beraber aşmamız lazım” dedi.

“Sorunları gündemleştirip, çözüm aramalıyız”

Ardından konuşan GGF Başkanı Mehmet Çelik, gazetecilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Çelik, girdi maliyetlerindeki yüksek artışlarla basın kuruluşlarının girdiği ekonomik darboğazın aşılması konusunda çatı örgütleri olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) olarak konuyu çözüm yolları ile ilgili görüş ve önerileriyle sürekli gündemde tuttuklarını söyledi. Meclisteki partilerle yaptıkları görüşmeler sonucu yerel ve bölgesel gazetelerin ilan tarifelerinde yüzde 71,56 artış gerçekleştirildiğini hatırlatan Çelik, bunun yerel gazeteler için çok önemli olduğunu kaydetti. Çelik, "Son yıllarda ilanların birleştirilmesi, işlerin bölünmesi, acil alım, doğrudan alım ve başkaca usullerle ilandan kaçınıldığına şahit olmaktayız. Bu yöntemlerin sona erdirilmesi; başta kamu yararı olmak üzere tüm tarafların lehine ve özellikle de devlet kurumlarının lehine bir durumdur” diye konuştu.

‘İcra-iflas ilanlarında gri alan kalmamalı’

Güncel bir konu olarak icra-iflas ilanlarında küçülmeyi beraberinde getirecek kanun ve ardından yayınlanan yönetmeliğin de ciddi bir endişe kaynağı olduğunu ifade eden Çelik, "Her ne kadar Sayın Adalet Bakanı’nın konu ile ilgili olarak telafi edici adım attığına dair haberler gelse de bunun nasıl gerçekleşeceğine ilişkin bir belirginlik henüz söz konusu değildir. Bizim öteden beri bu konudaki yaklaşımımız, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin ictihadi kararlarının da ruhuna uygun olarak Kamu İhale Mevzuatındaki eşik değerler sisteminin icra ilanları konusunda da uygulanmasıdır. Böylece tahtaya asılacak ilanlar ile gazetelere verilecek ilanlar tasnif edilecek, hangilerinin yerele hangilerinin yaygına verileceği netleşecektir. Ortada gri alan kalmayacaktır." ifadelerini kullandı.

‘BİK’in tüm sektörün ihtiyaçlarını karşılama imkanı yok’

BİK Kanunu’nun kuruma, sektörün kağıt, mürekkep ve diğer ihtiyaçlarını karşılama konusunda görev verdiğine işaret eden Çelik, "BİK’in tüm sektörün bu ihtiyaçlarını karşılama imkanı olmadığı açık olmakla birlikte neler yapılabileceği konusunda Genel Kurul’da görüşme yapılması, gerekirse komisyon teşekkülü gerekmektedir. Kağıdın üretiminin stratejik sektör olarak ilanı, kağıt üretimi yapacak girişimcilerin desteklenmesi, basının sarf malzemeleri ithalatında kolaylıklar ve desteklerin verilmesi de bir diğer teklifimizdir." diye konuştu.

Talepler

Çelik, şu taleplerde bulundu: Yazılı basın sektörü ekonominin tüm şubeleri içinde en kayıtlı sektörlerin başında yer almaktadır. Kamudan resmi ilan yolu ile aldığı desteklerin neredeyse tamamını kamuya geri döndürmektedir. Benzer bir yapının görsel-işitsel medya ve dijital medya için de hakim kılınması gerekmektedir. Vakit geçirmeden internet kanunu çıkarılmalı, süreçte sektörün etkin katılımı sağlanmalıdır. 3D yaklaşımı çerçevesinde tüm sektör için Düzenleme-Denetleme ve Destekleme sistemi hayata geçirilmelidir. Bu sistemle birlikte İlan Kurumu veya Medya Kurumu teşekkül ettirilmelidir. Basın için terzi usulü hazırlanmış Destek Paketi hazırlanmalı, Hazine, KOSGEB- İŞKUR- Kalkınma Ajansı destekleri bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Öneriler

Türkiye'de çok sayıda iletişim fakültesi bulunduğunu fakat mezun ettiği öğrencilerin büyük çoğunluğunu sektörde çalışmadığını belirten Çelik, "İletişim fakültesi öğrencilerinin son yıllarını gazete- radyo-televizyon, internet siteleri, işletmelerin ve kamu kurumlarının hakla ilişkiler birimleri, reklam ajanslarında stajla geçirmeleri, asgari ücrete yakın ücretlerinin çıraklık eğitimi/işbaşı eğitiminde olduğu gibi kamu tarafından karşılanması sağlanmalıdır. Böylece fakülteler yetiştirdikleri öğrencileri sektöre kazandıracak, öğrenciler istihdam imkanına kavuşacak, işletmeler ise okullu ama tecrübe kazanmış çalışana sahip olacaktır." önerilerinde bulundu.

‘Basın kartına erişim konusunda sıkıntılar var’

Sektörün önemli problemlerinden birinin de basın kartına erişim konusunda yaşanan sıkıntılar olduğuna dikkat çeken Çelik, "Ancak basın kartına sahip olanlar erken emeklilik hakkından yararlanabilmektedir. Ne var ki uzunca bir süredir kart komisyonu toplanamamaktadır. Dolayısı ile basın kartı alma hakkını haiz meslektaşlarımızı basın kartı sahibi olamamakta, özlük haklarından kayba uğramaktadır. Önerimiz Basın Kartları Komisyonu’nun yılda en az 6 defa toplanacağı bir sistemin kurulması, komisyonun hayatın doğal akışına uygun ve sektörü temsil edecek şekilde teşekkülüdür." şeklinde konuştu.