Beyoğlu için olağanüstü önlem; havalimanları uyarıldı

Beyoğlu için olağanüstü önlem; havalimanları uyarıldı
Rüşvet, irtikap, adrese teslim ihale yaparak kamu kurumunu zarara uğratmak, görevi kötüye kullanmak suçlarından hakkında İçişleri Bakanlığı'nca idari soruşturma başlatılan Diyarbakır’ın AKP’li Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ile eşi ve birinci derece yakınlarının Yeşil pasaportları yurtdışına kaçma ihtimali nedeniyle iptal edildi.

Diyarbakır’da ruhsat ve kazı izni için bir müteahhitten 5,5 milyon lira rüşvet istediği için hakkında “Rüşvet almak ve icbar suretiyle irtikâp” suçundan ağır ceza mahkemesine dava açılan eski Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun, rüşvet davasından dolayı hakkındaki adli kontrol kararı ve yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle kamu görevlilerine tahsisli olan yeşil pasaportu da iptal edildi.

Beyoğlu ile birlikte eşi Dürdane Beyoğlu ve birinci derece yakınlarının da pasaportlarının iptal edildiği öğrenildi.

Sözcü Gazetesi'nin aktardığı haberde, görev süresi 31 Mart’ta dolduğu için belediye başkanlığı sona eren ve yurtdışına kaçarak delilleri karartma ihtimaline karşı tüm sınır kapıları ile havalimanlarındaki dış hatlar terminalleri de ivedi olarak uyarıldı.

KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ VAR TALEBİN REDDİNE

AK Partili Hüseyin Beyoğlu’nun devam eden adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağından dolayı yeşil pasaportunun iptal edildiği bilgisi paylaşılarak bu konuda duyarlı olunması istendi. Beyoğlu’nun avukatları da ağır ceza mahkemesinden adli kontrol kararı ile yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.

KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ VE KAÇMA İHTİMALİ VAR

Mahkeme kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin dosyada yer alması, tanık ifadeleri, tape kayıtları; sanığın işlediği suça öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, delillerin henüz toplanmamış olması nedeniyle talebin bu aşamada reddine karar verdi.

MÜFETTİŞ RAPORU 6 AYDAN BERİ SAVCILIĞA GÖNDERİLMİYOR

Hüseyin Beyoğlu’nun belediye başkanlığı dönemindeki tüm usulsüz işlemleriyle ilgili Diyarbakır’a gönderilen mülkiye başmüfettişlerinin Teftiş Kurulu Başkanlığı'na sunulmak üzere hazırladığı tevdi raporu da 6 ay önce tamamlanmış olmasına rağmen adli yönden de soruşturmaya konu edilmek üzere halen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmemiş olması dikkat çekti.

Müfettişlerin, dinlenen tanık ifadeleri, inceledikleri belediye kayıtlarındaki resmi evraklar ve belgelere göre kamuyu zarara uğratıldığı 8 farklı usulsüz işlemler şu başlıklar altında yer alıyor:

1-54 milyon liraya 80 aracın kiralanması ihalesi: İhalenin verileceği firmanın araç özelliklerine göre rekabeti daraltacak biçimde araçların kriterleri ve teknik özelliklerini taşıyacak şekilde şartname düzenlendi. Teklif veren 3 firmanın da Aziz İhsan Aktaş’ın sahipliğini yaptığı grup firma oldukları belirlendi.

2-İmarlı arsaların satış işi: Belediyeye ait 12 farklı ada ve parselde kayıtlı bulunan imarlı; ifrazlı mali değeri dönüm başına 7-10 milyon lira olan arazilerin kentteki 4 büyük gayrı menkul emlak firmasına ait sahte kaşe ve sahte ıslak imzalar kullanılarak gerçek değerinin çok altında 4’te 1 fiyatına satılarak kamunun zarara uğratılması.

3-88 milyon 760 bin liralık asfalt ihalesi: Teknik şartnamesi ihaleye girecek firmaların kriterlerine göre adrese hazırlanan asfalt ihalesi 5 yıl önce 88 milyon 760 bin lira gibi fahiş bir rakamla Berka adlı firmaya verildi. Bu ihaleye Atlas, Tümpa, Berka ve Bilginay adlı 4 daha katıldı. Bankalar Birliği ile yapılan yazışmada bu 4 firmanın da birbiriyle bağlantılı grup firma oldukları ortaya çıktı. Yapılan fiyat keşfi ve bilirkişi incelemesinde ihalenin gerçek rakamın 3/1 fiyat olduğu tespiti yapıldı. 88 milyon 760 bin lira bedelle verilen ihalenin gerçek değerinin 30 milyon lira olduğu belirlendi.

4-Kaçak yapılaşma: 6 Şubat depremi sonrasında ağır yıkım yaşayan Cezaevi ile Direkhane mevkiinde deprem sonrası yerel seçim öncesi kaçak, ruhsat dışı, imar yönetmeliğine aykırı yapılaşmalara göz yumularak imar kirliliğine neden olmak, görevi kötüye kullanmak.

5-İmarlı arsaların susuz tarla ile takas edilmesi: 12 farklı ada ve parsellerde mali değeri yüksek imarlı arsaların, kente 30 kilometre uzaklıktaki susuz tarla niteliğindeki arazilerle usulsüz işlemlerle takas edilerek haksız maddi menfaat temin edilerek kamunun milyonlarca liralık zarara uğratılması. Beyoğlu’nun 30 yıl sonra bile imara açılmayacak bir lokasyonda yer alan susuz kıraç tarlaları imarlı arsalarla takas ettiği ve bu usulsüz işlemleri de yine kentteki emlakçıların sahte kaşe ve imzalarını kullanarak yürüttüğü belirlendi.

6-MASAK’ın bloke koyduğu banka hesabı: Hüseyin Beyoğlu’nun yerel seçimlere iki gün kala belediye başkan yardımcılığına atadığı baldızı Deniz Gürdeğir’in zihinsel engelli yeğeni adına açtığı hesaba yaklaşık 30 milyon lira para girişi yaptığı MASAK tarafından tespit edilince hesap bloke edildi. Paranın izi araştırıldı. Gürdeğir, aile arazilerinin satışına karşılık 9 kilo külçe altın, 120 bin dolar bozup TL cinsinden yeğeni adına açtığı hesaba yatırdığını belirtmiş olsa da, savcılıkça yürütülen soruşturmada geriye dönük herhangi bir arazi satışı yapıldığına dair tapu kaydına rastlanılmadığı ortaya çıktı. Gürdeğir’in, eniştesi Hüseyin Beyoğlu ile ortak sürücü kursu açtıkları belirlendi. Milli Eğitim’de düz memur olan Gürdeğir, 30 milyon lirayı nereden bulduğunu ise savcılığa izah edemedi.

7- AKP’li vekille imar karşılığı ticari ilişki: Hüseyin Beyoğlu’nun AKP 26 ve 27. Dönem milletvekili olan işadamı Ebubekir Bal’a ait Bağcılar Mahallesindeki imarlı arsanın konut ve ticari imarının artırılması karşılığında bir kamu bankasının içinde bulunduğu 3 katlı plazanın yüzde 50’ sine ortak olması. Beyoğlu’nun Hamravat evleri mevkiindeki arsanın imar durumunu artırdığı, karşılığında Ebubekir Bal’a ait plazanın yarısını mali değerinin çok altında bir rakamla satın aldıktan sonra kızının adına tapuladığı tespit edildi. Plazanın bugünkü güncel değerinin 100 milyon liranın üzerinde olduğu bildirildi.

8- Köyün imara açılması: Diyarbakır merkeze bağlı Eser Köyündeki 850 dönüm susuz tarlanın imara açılması karşılığında arazi sahibi iş insanı H.E’ye ait bir banka şubesinin bölge müdürlüğü olarak faaliyet gösteren plazanın satın alınarak eşi Dürdane Beyoğlu’nun adına tapulanması. Hüseyin Beyoğlu’nun plazayı satın aldıktan sonra köydeki arazilerin Bağlar Mülki sınırları içinde yer almadığı için imara açamadığı bildirildi.

Hüseyin Beyoğlu’nun imamlık yaparken de gerçeğe aykırı sahte akıl sağlığı raporu alarak malulen emekli olduğu, ardından da Yalar olan soyadını Beyoğlu olarak değiştirip AKP’den belediye başkan adayı olup siyasete girdiği öğrenildi.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum