Alipaşalılar tek çatı altında!

Diyarbakır’ın köklü yerleşim yerlerinden olan Sur İlçesindeki Alipaşa Mahallesi’nin eski sakinleri, mahallelerinin yeniden inşaasıyla birlikte şehrin dört bir tarafına dağıldı. Eski örf ve adetlerini korumak için “Alipaşa bir mahalle değil, ailedir” sloganıyla yola çıkan Alipaşalılar, tek çatı altında bir araya geldi. Alipaşa Kültür ve Dayanışma Derneğini kuran mahalleli, dernek başkanlığına ise eski Diyarbakırsporlu futbolcu ve aynı zamanda Alipaşanın yerlilerinden Şehmus Kireçci’yi getirdi. Derneğin çalışmaları hakkında bilgi veren Kireçci, şuanda en büyük sorunlarının yer olduğunu söyledi. Dernek binalarını şehrin farklı bir yerinde değil de Alipaşa’da kurmak istediklerini belirten Kireçci, yetkililerden konuyla ilgili kendilerine yardımcı olmalarını talep etti

Nurullah Ergün / YENİGÜN ÖZEL - Diyarbakır’ın sembol mahallelerinden biri olan Alipaşa Mahallesi, 2009 yılında başlatılan kentsel dönüşüm projesi ile birlikte yeniden inşaa sürecine girdi. Sur’da 2015 yılında yaşanan çatışmalı süreçle birlikte burada yaşayan halk ise kentin farklı noktalarına dağılmak zorunda kaldı.

Organizasyon sosyal medyadan başladı

Ancak yıllarca yaşamış oldukları mahallelerinden kopamayan birçok vatandaş, her fırsatta soluğu Sur’daki mahallesinde aldı. Buradaki geçmişlerinden ve eski komşuluk ilişkilerinden kopamayanlar, bir araya gelerek tek çatı altında toplanmaya karar verdi. İlk olarak sosyal medya üzerinde kurmuş oldukları sayfa ve gruplarda bir araya gelen Alipaşalılar, daha sonra dernekleşme kararı aldı. Bunun için harekete geçen mahalleliler, Alipaşa Kültür ve Dayanışma Derneğini kurdu. İlk kurulan geçici yönetimin ardından dernek başkanlığına eski Diyarbakırsporlu futbolcu ve aynı zamanda Alipaşanın yerlilerinden Şehmus Kireçci getirildi.

[caption id="attachment_131232" align="alignnone" width="1000"] Alipaşa Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Şehmus Kireçci ve yönetim kurulu üyeleri, gazetemizi ziyaret etti.[/caption]

Hedef tek çatı altında buluşmak

Yıkılan mahallelerindeki geçmişlerinin silinmemesi için çalışmalara başlayan Şehmus Kireçci ve dernek yöneticileri, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında yaşayan Alipaşalıları, Alipaşa Kültür ve Dayanışma Derneği çatısı altında toplamayı kendilerine hedef olarak belirledi. Derneklerinin çalışmalarını Yenigün Haber’e anlatan Alipaşa Kültür ve Dayanışma Derneği  Şehmus Kireçci, Alipaş Mahallesi’nin eski örf ve adetlerini korumak amacıyla bu derneği kurduklarını söyledi.

‘Yer sorunu yaşıyoruz’

Mahalledeki eski dost, arkadaş ve komşularımızı bir araya getirmek için mücadele ettiklerini vurgulayan Kireçci, “Bizim amacımız eski insanlarımızı bir araya getirmek. Gücümüz yettiği kadarıyla yoksul insanlarımıza yardımcı olmak. Okula gidemeyen çocuklar varsa onları yeniden okula kazandırmak. Bunların yanından çeşitli spor ve sosyal faaliyetlerimiz olacak. Gençlerimizi spora yönlendirmek için mücadele vereceğiz. Şuanda en büyük sıkıntımız yer. Şuan için derneğimizin yer problemi var. Biz Alipaşa Kültür ve Dayanışma Derneği’nin binasını Alipaşa’nın dışında bir yerde kurmak istemiyoruz. Hali hazırda Alipaşa Camisinin yanında bulunan yapının bizlere tahsis edilmesi için yetkililerle görüşüyoruz. İnşallah en kısa sürede neticeye varıp, burada dernek binamızı açmak istiyoruz. Bu konuda kentimizin yerel yöneticilerinin bizlere yardımcı olmalarını istiyoruz” dedi.

‘Alipaşa bir mahalle değil, ailedir’

“Alipaşa bir mahalle değil, ailedir” sloganıyla yola çıktıklarını kaydeden Derneğin Genel Sekreteri Berat Kaya ise “Bizim bu derneği kurmaktaki en büyük amacımız, baktık Alipaşa Mahallesinin kültürü yavaş yavaş kayboluyor. Biliyorsunuz Alipaşa yıkıldı. Bizde “Alipaşa bir mahalle değil” sloganıyla bir yola çıktık. Çünkü Alipaşa bir ailedir aslında. Bu aileyi tekrar bir araya getirmek, dağılan aileyi tekrardan bir çatı altında toplamak için bir çalışma içerisine girdik. Çalışmalarımızda ilk olarak yer konusuna öncelik verdik. Kendimizi tanıtmaya başladık. Dernek olarak ciddi manada Alipaşalılar tarafından kabul görüyoruz. Sosyal medya platformlarında 8-10 bin kişilik sayfalarımız var. Bu sayfalarda yapmış olduğumuz faaliyetlerden bahsediyoruz. Alipaşalı arkadaşlarımızla bir araya gelmeye çalışıyoruz. Burada yapmak istediklerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Sayfalarımızın aracılığıyla dünyanın farklı ülkelerindeki Alipaşlılarla sürekli iletişimiz halindeyiz. Kanada, Amerika, Almanya, İsveç, İsviçre, Danimarka ve Gürcistan’da Alipaşalı arkadaşlarımız var. Hatta dönem dönem sayfa paylaşımlarımıza katkılarda bulunuyorlar. Biz buralardayız diyorlar. Anlayacağınız Alipaşalılar dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış. Bu derneği duyurduğumuz zaman da bu insanlarımız bundan büyük bir sevinç duydu ve sürekli bizlerin destekçisi oldu” dedi.

‘Fakirxane’nin durumu içimizi kanatıyor’

Alipaşa’nın ve Diyarbakır’ın sembolü sayılan Fakirxane’nin içinde olduğu durumun içlerini sızlattığını ifade eden Kaya şunları söyledi;

“Bu süre içerisinde açıkçası bize en acı veren şey,  Alipaşa’nın ve Diyarbakır’ın sembolü sayılan Fakirxane (huzur evi) denen yerin durumu. Bu alan dönemin Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen tarafından Birlik Vakfı’na kiraya verilmiş. Yaklaşık iki yıldır burada hiçbir faaliyet yapılmıyor. Faaliyet yapılmadığı gibi, bu yapı madde bağımlılarının yeri haline dönüşmüş. Hatta bazen fuhuş dahi yapılan bir mekan haline gelmiş. Oradaki imam arkadaşımız da bu olumsuzlukları emniyete bildirmiş bir çaba gösterilsin de bu tür hoş olmayan olaylar olmasın diye. Anlayacağınız böylesine sembol bir mekan viran bir şekilde orada duruyor. Bu da bizim içimizi kanatıyor. Biz Metin Bey ile de görüştük. Yeni gelen Bölge Müdürü arkadaşımızla da görüştük. Kültür İl Müdürlüğü ile de beden dibiyle ilgili görüşmelerimiz oldu. Maalesef şuana kadar olumlu bir yanıt alamadık. Dolayısıyla biz istiyoruz ki Alipaşa Kültür ve Dayanışma Derneği’ne Alipaşa’da bir yer tutalım. Farklı yerlerde tutuma imkanlarımız var ama biz derneğin Alipaşa’da olmasından yanayız. Bu yerimizde eski komşu, dost ve arkadaşlarımız bir araya gelsin. Burada çocuklarımızı bir birbirlerini tanısın. Yani büyüklerimiz zaten bir birini tanıyor. Gençlerimiz az tanıyor ancak çocuklarımız ise bir birini hiç tanımıyor. Bununla alakal bu yola çıktık. Çok ciddi bir teveccühte görüyoruz.”