‘Diyarbakır Kalesi’nin kalkan balığı motifi tesadüf’

‘Diyarbakır Kalesi’nin kalkan balığı motifi tesadüf’
Dr. Arafat Yaz, Diyarbakır Kalesinin, milattan önce 3 bin yılından başlayarak, milattan sonra 375 yılına kadar temelde tamamlandığını belirterek, Hz....
Dr. Arafat Yaz, Diyarbakır Kalesinin, milattan önce 3 bin yılından başlayarak, milattan sonra 375 yılına kadar temelde tamamlandığını belirterek, Hz. Yunus’u, balığın yutması olayından sonra yaşadığı Diyarbakır’daki mağaradan sonra kalenin tesadüfen balık şeklini alıp yapıldığını ileri sürdü

Dr. Arafat Yaz,  yayımlanan Diyarbakır Kalesi'yle ilgili makalesinde çalışmalarını tamamladığı kaynakları referans göstererek, Diyarbakır Kalesi’nin, Hz. Yunus’u, balığın yutması olayından sonra yaşadığı Diyarbakır’daki mağaradan sonra kalenin tesadüfen balık şeklini alıp yapıldığını ileri sürdü.

Akademisyen Dr. Arafat Yaz, çalışmalar yaparak kayaklardan derlediği bilgilerle makalesini yayımladı. İHA’dan Rıdvan Kılıç ve Murat Başal’ın haberine göre, yayımlanan makalede, Diyarbakır Kalesi’nin balık şeklini almasının tamamen tesadüflerle ortaya çıktığını öne sürdü. Dr. Yaz, Evliya Çelebi’nin 7’inci yüzyılda Diyarbakır seyahatinde Hz. Yunus’un yutulduğu olaydan sonra kentte kaldığı ve dönemin melikinin tebliğe iman ettiğini ifade etti. Dr. Yaz, kalenin Hz. Yunus olayından sonra zemine işlendiği ve her dönem hüküm süren devlet tarafından yapılan yapılarla balık şeklinin ortaya çıktığını kaydetti.

[caption id="attachment_114392" align="alignnone" width="700"] Dr. Arafat Yaz[/caption]

Evliya Çelebinin aktarımları

Doktorasını Mervaniler ve bu bölge üzerine yaptığını aktaran Dr. Yaz, “Diyarbakır Kalesi’nin şekli ile balık resmi arasındaki benzerliğe bakan herkes bu iddianın mübalağadan ari olduğunu görecektir. Diyarbakır Kalesi’nin şeklinde balığın dış yüzeyinde bulunan bütün öğeler bulunmaktadır. Balığın gözü, burnu, solungaçları, beyni, kafası, kuyruğu, kuyruk sokumu, karnı, balığın sırtı. Bu öğelerin hepsi yerinde durmaktadır. İlginç olanı ise, Diyarbakır Kalesi’nin burnunun ve ağzının üst kısmında Hz. Yunus’un kaldığı mağaranın olduğu söylenmesidir. Evliya Çelebi, 7’inci yüzyılda buraya gelmiş. Balığın, Hz. Yunus’u yuttuğu olaydan sonra burada kaldığını, tebliğde bulunduğunu ve Diyarbakır melikesinin ona iman ettiğini söylüyor. Şöyle bir resim ortaya çıkıyor. Balık uzanmış Hz. Yunus’u yutuyor. Böyle bir fotoğraf Diyarbakır’ın zemininde işlenmiş durumdadır” dedi.

‘Kalenin, yapımı milattan önce 3 bin yılında başladı’

"Kalenin tesadüfen mi ortaya çıktı, yoksa birisi planlı olarak mı yaptı?" sorusuna cevap veren Dr. Yaz, “Biz, bununla ilgili akademik bir çalışma yaptık ve bu yayımlandı. Burada yaptığımız araştırmada Diyarbakır Kalesi’nin tarihine odaklandık. Gördüğümüz sonuç şu, Diyarbakır Kalesi, milattan önce 3 bin yılından başlayarak, milattan sonra 375 yılına kadar temelde tamamlanmış. Daha sonraki dönemlerde, burun, solungaç, kuyruk gibi kısımlarla ona eklenmiştir. Şöyle bir şey ortaya çıkıyor ki, Diyarbakır Kalesi, uzun zaman içerisinde farklı medeniyetler tarafından, bir birinden habersiz bir şekilde bu son şeklini almıştır. Balığı andıran kalenin burnunun Mervaniler, gözünü Huriler, solungaçlarını Osmanlılar, kafasını Romalılar-Bizanslılar ve diğer medeniyetler, kuyruğunu Artuklu, Eyyubi ve Selçuklular, balığın kuyruk sokumunu Mervaniler ve sırtını birçok medeniyettin katkısıyla oluştuğunu görüyoruz” diye konuştu.

‘Ortaya çıkan resim tesadüfi’

Ortaya çıkan resmin tesadüf olduğunu iddia eden Dr. Yaz, “Son asra kadar Diyarbakır Kalesi’nin neye benzediği bilinmiyor. Son asırda uzaydan çekilen fotoğraf ile neye benzediği öğrenilmiş oluyor. 16’ıncı yüzyılda Matrakçı Nasuh, Kanuni Sultan Süleyman ile buraya geliyor ve Diyarbakır Kalesi’nin dikdörtgen şeklinde resmediyor. Daha sonraki dönemlerde Evliya Çelebi ve birçok seyahatnamede Diyarbakır hakkında detaylı bilgiler veriyor. Ama bu bilgilerde Diyarbakır Kalesi’nin balığa benzediği bilinmiyor. Bu kale çok büyük, 5,5 kilometre uzunluğunda ve uzaydan bakılmadıkça bunun neye benzediği anlaşılmıyor” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.