Cepte para, pazarda müşteri yok!

Cepte para, pazarda müşteri yok!
Pazar alışverişine çıkan emekliler, yüksek fiyatlar nedeniyle evine eli boş dönüyor.  Etiket fiyatları yüzünden tezgahlara yanaşmaya dahi çekindiklerini...

Pazar alışverişine çıkan emekliler, yüksek fiyatlar nedeniyle evine eli boş dönüyor.  Etiket fiyatları yüzünden tezgahlara yanaşmaya dahi çekindiklerini belirten emekliler, “Esnaf bir elma, portakal dahi satamaz durumda. Bakın işte pazar bomboş. İnsanlar artık dayanamıyor. Çocuklarına bakamıyor. İnsanlar işsiz. Kahveler de dahi çaylar artık veresiye defterine yazılıyor” dedi

DİYARBAKIR YENİGÜN  - Zamlı maaşlar emeklinin hesaplarına yattı ancak yüzler yine gülmedi. Çünkü yapılan yüzde 10'luk zam emekliye rahat bir nefes aldırmaya yetmedi. Jınnews’te yer alan habere göre en düşük bin 200 TL olan emekli maaşı Ocak ayı ile birlikte bin 327 lira 80 kuruş oldu. Ay sonunu nasıl getireceklerini düşünen emekliler, tüm maaşlarını faturalara ya da pazara vermek zorunda kalıyor. Pahalılıkla baş edebilmek için emeklilerin tercih ettiği pazarlardaki yüksek fiyatlar,  yaşlanan hayat pahalılığını en açık haliyle gösteriyor.

“Fiyatlar emeklinin alım gücünü aşıyor”

Diyarbakır’ın Ofis semtinde kurulan halk pazarında alıverişe gelen Azize Demirci, etiket fiyatları yüzünden tezgahlara yanaşmaya dahi çekindiğini dile getirdi. Pazar poşetini göstererek konuşan Demirci, , “Bakın işte aldığım tek şey soğan ve patates. Bu alışverişimde yalnızca bunları alabildim” dedi. Fiyatların emeklinin alım gücünü aştığını vurgulayan Demirci, ihtiyacı olan çoğu şeyi alamadığını dile getirdi. Azize Demirci, "Çok pahalı. Patlıcanın ve biberin kilosu 15 TL. Yeşillik dahi alamadım. Alamayacağım şeyin yakınından dahi geçmiyorum” diye konuştu.

“Bir şey alamadan eve geri dönüyoruz”

Etiket fiyatlarındaki artış yüzünden alışveriş yapamadığını belirten ve ismini vermek istemeyen başka bir vatandaş ise, "Her şey çok pahalı. Bir şey alamadan evimize geri dönüyoruz maalesef. Malumunuzdur, görüyorsunuz. Anlatmaya gerek yoktur sanırım” ifadelerini kullandı.

“Bu halk açlıktan ölmezse iyidir”

Fatma Ergül de, yakınındakilere "Konuşacaksanız, işte bunları konuşacaksınız. Gelin konuşun"  diye seslendi. Fatma, “Bu halk açlıktan ölmezse iyidir. Böyle fiyat olur mu? Soğanın fiyatı çok yüksek. Zaten param bir tek soğan almaya yetti. Az önce markette gittim soğanın fiyatı 5,30 TL. Domatesin, biberin yanına yaklaşamıyoruz. Bu fiyatlar artık düşürülmeli” diye belirtti.

“İhtiyaçlar artık kilo ile değil taneyle alınıyor”

Fiyat artışına dikkat çeken Ayşe Tanış ise, her hafta farklı fiyatlarla karşılaştıklarını söyledi. Bu artışa bağlı olarak ihtiyaçların ertelendiğini veya alınamadığını ifade eden Tanış, "Bundan önce 3 kilo patates ve domates alırdık. Yaşanan pahalılık yüzünden ise artık ihtiyaçları kilo ile almayı bıraktık, tane ile alıyoruz. Bundan ötesi var mı?" diye sordu. Hayat pahalılığının yaşamı durma noktasına getirdiğini kaydeden Tanış, "Açlıktan ölecek hale geldik. Ekmeği dahi artık 2,5 TL'den alıyoruz. Evde yaşayanların sayısı 3 oldu mu o evde geçimden söz etmek imkansız hale geliyor.

“Kahvelerde çaylarda artık veresiye içiliyor”

Emekli memurun maaşı zaten çok az. Bu maaşla elektrik, su, doğal gaz, kira verdik mi, geriye 500 TL'den fazlası kalmıyor. Bu kadarı ile ev mi geçindireyim, pazara mı geleyim? Esnaf bir elma, portakal dahi satamaz durumda. Bakın işte pazar bomboş. İnsanlar artık dayanamıyor. Çocuklarına bakamıyor. İnsanlar işsiz. Kahveler de dahi çaylar artık veresiye defterine yazılıyor. İş-Kur'da uzun kuyruklar var.  Çocuklarımızın servis parasını ve eğitim masraflarını veremedikçe yüzlerine bakmaya utanıyoruz" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.