Başına çuval geçirildi, 11 saat işkence gördü

Başına çuval geçirildi, 11 saat işkence gördü
Kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce başına çuval geçirilerek kaçırılan Mazlum Çelik, kendisine ajanlık teklif edildiğini, kabul etmeyince 11 saat boyunca işkence edildiğini söyledi.

MA 'da yer alan habere göre, Urfa'nın Haliliye ilçesinde bulunan Kapaklı Pasajı’nda elektronik ürünler satan üç çocuk babası Mazlum Çelik, 14 Temmuz tarihinde kendilerini “TEM polisi” olarak tanıtan kişilerce kafasına çuval geçirilerek kaçırıldı. Nerede olduğu bilinmeyen bir mağarada işkenceye maruz bırakılan, mezarı kazılarak ölümle tehdit edilen Çelik, işkence sonrası Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Genel Adli Muayene Raporu (darp raporu) aldı.

Doktor tarafından verilen darp raporunda, şu bulgulara yer verildi: “Boyun sağ bölgesinde 3 tane çizik. Sırt orta kısmında morluk. Sol omuzunda morluk. Sağ sol her iki bilekte çizik, kızarıklık. Sağ sol her iki alt bacak ön orta kesimde morluk şişlik, sol üst bacak ön yüzde morluk. Sağ Gluteal bölgenin bacak ile birleştiği bölgede 3 tane sopa izi. Her iki gluteal bölgede iç kısma doğru yarıdan fazla morluk mevcut.”

'TEM'DEN ARADILAR'

Bir hafta önce Urfa Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’nden hakkında şikayet olduğu gerekçesiyle ifadeye çağrıldığını belirten Çelik, “Aynı gün ifade vermeye gittim ve çıktım. Benim orada numaramı aldılar ve ‘seni arayacağız’ dediler. Aradan iki gün geçti ve bir numara aradı, ‘bundan böyle kendileri ile çalışacağımı’ söylediler. Ben de kabul etmedim ve tepki gösterdim” diye aktardı.

MAĞARADA ELEKTRİKLİ İŞKENCE

14 Temmuz öğle saatlerinde Karaköprü ilçesi Maşuk-Ataşehir Caddesi’nde yanına yanaşan bir araçtan inen üç kişi tarafından kafasına çuval geçirilerek kaçırıldığını kaydeden Çelik, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Beni zorla araca bindirip nerede olduğunu bilmediğim bir mağaraya götürdüler. Önce iki kişi benimle Kürtçe konuşarak, ‘örgüt’ ile bir bağlantım olup olmadığını sordular. Ben de olmadığını söyledim. Ben her yok dediğimde, daha fazla vurmaya başladılar. Elektrik ile işkence ettiler. Mağaranın içinde bir mezar kazdılar ve onlar ile çalışmazsam, beni o mezara koyacaklarını söylediler. Bunu söyleyenler beni gömmeleri halinde kimsenin benim cesedimi dahi bulamayacağını, hakim savcı herkesin kendilerine bağlı olduğunu, kendilerinin devlet olduğunu söylediler. Sayıları kalabalık oldu. Bana hortumlar ile vurmaya başladılar.

Aralıklarla elimi kelepçeledikten sonra elektrik vermeye devam ettiler. Aralarından birine ‘başkan’ diyorlardı. O başkan dedikleri kişi ‘kafasına sıkın konuşturmayın’ diyordu. Başkan dedikleri kişi, ‘Senin kafana sıktıktan sonra yanına bir not bırakırız. Hainlerin sonu bu olur diye yazarız’ dedi. Hatta ‘iki polise gerilla kıyafeti giydirir, yanında fotoğraf çektiririz’ diyordu. Topluma örgütün beni öldürdüğünü anlatmanın kolay olduğunu, her türlü kurguyu yapabileceklerini söylediler. Ben ne sorsalar ses çıkarmadım. Öğle saat 12.00 gibi beni alıkoydular gece saat 23.00’e kadar işkenceler sürdü. Beni gece bıraktılar ve şikayetçi olmam durumunda yine alacaklarını ve kafama mermi sıkacaklarını söylediler. Bana ‘bir hafta dinlen, yine seninle görüşeceğiz’ dediler.”

KARAKOL ŞİKAYET ALMADI

Alıkonulduğu yere yakın bir yerde serbest bırakıldığında yarı baygın halde olduğunu dile getiren Çelik, “Bıraktıklarından sonra yarım saat baygın halde kaldım, kendime gelince zar zor eve gidebildim. Sabaha kadar dinlendim, dün de hastaneden darp raporu aldıktan sonra şikayetçi olmak için babamla ilk önce Haliliye’de bulunan Şehitlik Karakolu’na gittim, ancak şikayetimi almadılar. Karakolda bulunanalar ‘bunlar TEM, kimse bunlar ile başa çıkamaz, bizi karıştırmayın’ dediler. Biz de Karaköprü’de bulunan Emniyet Müdürlüğü’ne gittik, orada da aynı cevabı aldık. Şikayetimizi almadılar ve savcılığa gitmemiz gerektiğini söylediler. İki karakolda da TEM’i savundular” diye konuştu.

Maruz kaldığı işkenceye karşı kentte bulunan hukuk örgütlerine hukuki destek başvurusunda bulunacağını ve söz konusu kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağını belirten Çelik, “Bundan sonra gereken neyse yapacağım. Bana işkence edenlerin bulunup, hak ettikleri cezayı almaları için elimden geleni yapacağım. Kimseden korkmuyorum. İşkence cezasız kalmamalı” dedi.

'SORUMLU DEVLETTİR'

Karaköprü’ye bağlı Mircan kırsal mahallesinde tarım ile uğraşan Çelik’in babası Cengiz Çelik de şikayetçi olacaklarını belirterek, şunları söyledi: “İki gün önce gelinim gece saatlerinde beni aradı ve oğlumun darp edildiğini söyledi. Ben de aynı saatte Urfa'ya geldim. Dün hastaneye beraber gittik ve darp raporu aldık. Şehitlik Polis Karakolu’na gittik ve yardımcı olmadılar. TEM ile uğraşamayacaklarını, kendilerini aştığını söylediler. Karaköprü Polis Karakolu’na da gittik aynı cevabı aldık. Benim oğlumun başına bir şey gelirse, sorumlusu devlettir, Urfa Valisi’dir. Gereken her yere başvuru yapacağız. Mahkemeye gideceğiz. Suç duyurusunda bulunacağız. Elimizden ne gelirse yapacağız, peşini bırakmayacağız.”

İşkenceye maruz bırakılan Çelik, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa şubelerine başvurarak hukuki destek talebinde bulundu. Çelik, ayrıca bugün Urfa Adliyesi’ne giderek, söz konusu kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacak. (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.