Van depreme hazır mı?
İnşaat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Mihail Atik, kentin göl havzasına kurulu olduğuna işaret ederek, zemin sıvılaşmasına rağmen önlemlerin alınmadığını söyledi.
Kentin kritik durumu Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) Van için hazırladığı İleri Risk Azaltma Planı’na (İRAP) da yansıdı. Nisan 2022’de yayınlanan raporda, her an bir deprem olabileceği vurgulanıyor. Raporda, “Van ilinde yapılaşmalar, eski gölsel ve karasal çökel özelliğine sahip zeminler üzerinde gerçekleştiği için meydana gelecek büyük ölçekli bir deprem bölgede daha fazla hasara, dolayısıyla daha fazla can ve mal kaybına neden olacaktır. Van ilinde 2011 yılında meydana gelen depremlerin heyelan, kaya düşmesi, sıvılaşma ve yanal yayılma olaylarına neden olduğu saptanmıştır” ifadelerine yer verildi.
Kentte bulunan sivil toplum kurumları ise, sık sık kenti yöneten kayyım tarafından sürecin dışında tutuklarını ifade ediyor. Öyle ki bu durum İRAP raporuna da yansımış durumda. Raporda kente ilişkin şu ifadeler yer alıyor: “İl genelinde imarlı alanlarda önlemli alanların çok olması ve özellikle sıvılaşma açısında yeraltı su seviyesinin yeryüzüne yakın olması deprem tehlikesi açısında oldukça önemlidir. Son 10 yıl içerisinde yaşanan 23 Ekim ve 9 Kasım 2011, 23 Şubat 2020 ve 25 Haziran 2020 Özalp- Saray depremleri sonrasında meydana gelen hasarlar nedeniyle ağır ve güçlendirme yapılmamış orta hasarlı binaların halen bulunması nedeniyle çevresel, ekonomik ve sosyal faktörler açısında sorun teşkil etmektedir. Deprem konusunda kent nüfusunun yeteri kadar bilinçli olmaması, deprem tehdidinin çok ciddiye alınmaması kentin sosyal faktörlerinin değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Mevzuat ve yönetmelik sorunları, kurumlar arası iletişimin olmaması, kontrol ve denetim mekanizmalarındaki eksiklikler ekonomik, politik/ yasal açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir.”
‘ZEMİN SIVALAŞMASI VAR’
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şube Başkanı Mihail Atik, kentin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Van’ın zemin yapısının sıvılaşmaya müsait olduğunu belirten Atik, “Van’ın Cumhuriyet Caddesi ve alt kısmına düşen bölgenin tamamında sıvılaşma oranı yüksektir. Bu yapılaşmaya engel değildir ama yapılaşma tekniğe uygun yapılması gerekir. Bu da çok maliyetli bir yöntem, o yüzden tercih edilmiyor. Buradaki yapılaşmayı sağlıksız buluyoruz zira hantal ve yüksek binalar zeminin sıvılaşmasından dolayı yıkılabilir, devrilebilir. Nitekim bir deprem anında zeminler çok hassas olacak ve ilk zarar görecek yapılar da bu yapılar oluyor” diye konuştu.
'YAPILAR DEVRİLEBİLİR'
Kentte 2011 yılında meydana gelen depremle birlikte fay hatlarının tetiklendiğini söyleyen Atik, “Depremin tetiklediği hat tren yolunun bulunduğun bölgeden başlayarak Erçek Gölü’ne giden bir fay hattıdır. 2011 yılındaki deprem bu fay hattını tekrar harekete geçirdi, bu hat stres biriktiriyor ve bu durumda zemindeki sıvılaştırmayı artırıyor. Özellikle Terzioğlu ve İskele Mahallelerinin bulunduğu bölgeleri etkiliyor. Buralarda yeni yapıların yapılmaması, mevcut yapıların da tahliye edilmesi gerekiyor. Olası bir deprem buradaki tüm yapı stokunu yok edecek büyüklüğünde olacaktır çünkü uzmanlar bu konuda uyarıyor. Burada şu an hala yeni binalar yapılıyor ve bu durum bizi endişelendiriyor. Buralarda ciddi bir rant alanı var bu yüzden yapılar yapılıyor. Birçok yurttaş tehlikenin farkında değil, belediyenin verdiği imara güveniyor fakat güvenli değil. Biz riskleri biliyoruz ve uyarıyoruz. Deprem olmasa bile zemin nedeniyle zamanla yapı eğilebilir, devrilebilir. Deprem durumda ise yapının ayakta kalması mümkün olmayacak” şeklinde konuştu. (Haber merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.