Pandemi ve deprem sonrası tercihler değişti
11 ilde yaşanan depremin inşaat sektörünü olumsuz ve derinden etkilediğini anlatan Kanavetci, Gaziantep kent merkezinin diğer illere oranla daha çok yıkıldığını belirtti. Kanavetçi, yıkımlardan kaynaklı konut açığı ortaya çıktığını belirterek, "6 Şubat depremi gösterdi ki; bir yapı, bilim ve fen ışığında inşa edilirse hiçbir sorunla karşılaşmayacağız. Biliyoruz ki; deprem öldürmez, yapı öldürür. Bir yapı inşa edilirken kentin planlamasından, inşaatta uygulanacak kurallardan, bilim ve fenden, inşaat tekniğinden zemin etüdüne kadar bunların tamamının ele alınması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Burada tabi zemin etüdünü de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Deprem ile sektör olumsuz etkilenmişti ancak yavaş yavaş toparlanma sürecine girdik. Yıkımlardan kaynaklı ister istemez konut açığı ortaya çıktı. Bir şekilde yeni konutlar inşa ediliyor" dedi.
"2000 yılından önceki binalar dönüştürülmeli"
Kanavetçi, özellikle 2000 yılından önceki eski yapı stoklarının bir şekilde dönüştürülmesi gerektiğini belirtip, bunu hasarlı ya da hasarsız olarak nitelendirmeden yapmak gerektiğinin altını çizdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yerel yönetimlerin bu dönüşüme teşvik edici kararlar alması gerektiğini vurgulayan Kanevetçi, "Deprem gösterdi ki; önce insanımızın can güvenliği olmalı. Cumhurbaşkanı'mız da açıkladı; yıkılan binaların yüzde 95-96'sı, 2000 yılından önce yapı ruhsatı alınan binalar. 2000 yılı öncesi alınan tapular 1975 yönetmeliğine tabiler. Ardından 2001-2002 yılında yapı denetim sistemi getirildi. Olumlu bir düzenleme oldu. Özellikle 2000 yılından önce eski yapı stoklarının bir şekilde dönüştürülmesi gerekiyor. Bunu hasarlı ya da hasarsız olarak nitelendirmeden yapmak gerekiyor" diye konuştu.
"Satışlar yüzde 40 azaldı"
Pandemi süreci ile başlayan müstakil yaşam tarzının deprem felaketi ile arttığını belirten Kanavetçi, "Deprem sonrasına baktığımızda bağ evlerine ve müstakil konutlara yönelim ciddi manada arttı. Bunun iki sebebi var. İnsanlar, düşük katlı binalarda kendilerini daha güvende hissediyor. Bir diğeri de psikolojik. Olası bir depremde çabuk çıkabileceğini düşünüyor. Bir diğeri de apartmanlarda yaşayan vatandaşlarımız konutlarına girmeye korktu. En azından 'bir bahçeli evim olursa, bir çadır kurarak barınabilirim' düşüncesi oldu. Bundan dolayı özellikle bağ evlerinin, bahçelerin, arazilerin fiyatlarında bir artış yaşandı. Bu artışın da bir şekilde el birliği ile engellenmesi gerekiyor. Konut satışları depremden sonra bir süre durağanlaşmıştı. Bu sene Gaziantep için tapuda yapılan işlem sayısı, geçen yıla göre yüzde 40 azalarak 9 bin civarında gerçekleşti. Şu sıra biraz daha rayına oturdu. Ancak konuta erişimin de kolaylaştırılması için vatandaşın kredi desteğine ihtiyacı var" dedi. (DHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.