"Köyümde 3 Gün" projesiyle gençler köy hayatıyla buluşuyor

Şehir hayatında büyüyen gençlerin doğayla iç içe olmalarının ve geleneksel yaşam tarzını deneyimlemelerinin amaçlandığı proje kapsamında öğrenciler, tandır ekmeği pişirme, süt sağma, reçel yapma, tarlada çalışma gibi geleneksel faaliyetlere katılarak Erzincan'ın yöresel kültürünü ve göreneklerini öğrenme imkanı buluyor.
Öğrenciler, proje sayesinde el becerilerinin yanı sıra sorumluluk alma, ekip çalışması ve problem çözme gibi becerilerini geliştirme fırsatı yakalıyor.
Proje kapsamında köylerdeki öğrencileri ziyaret eden Vali Hamza Aydoğdu, gençleri AFAD, UMKE personeli ve öğretmenleri eşliğinde köylere gönderdiklerini söyledi.
Çocukların köy hayatını deneyimlemelerini sağlamak istediklerini ifade eden Aydoğdu, şunları kaydetti:
"Ziyaret ettiğimiz köylerde gördüğümüz manzaralar muhteşemdi. Aydoğdu köyünde kızlarımızın tandır ekmeği yaptığını gördük. En güzeli şu, öğretmenlerimiz gençlerimizin telefonlarını 3 gün boyunca almışlar ama hiçbir gencimiz bir eksiklik hissetmemiş. Bizim gelenek ve göreneklerimiz bugün yaşıyorsa gelenek ve görenektir. Kültürün taşıyıcısı dildir, kavramlar öldüğü zaman kültürünüz de medeniyetiniz de unutulur. Onun için bizim geçmişe dair bütün kavramlarımızı bugünkü gençlerin zihinlerine ve kalplerine nakşetmemiz gerekiyor. Bunun da yolu, köylerimizdeki, şehirlerimizdeki geçmişe dair bütün kültürel aktarımı bu gençlerimize vermektir."

Vali Aydoğdu, bazı şeyleri deneyimleyerek, yaşayarak öğrenmenin çok farklı olduğunu belirterek, "Köylerimizdeki insanlar, hiç tanımadığı gençlere kendi evlatları gibi sahip çıkarak onları el üstünde tutuyor. Burada gençlerimiz uykunun, sabah erken kalkmanın, beraber çalışmanın, kolektif şuur içerisinde çalışmanın, bir şeyler üretmenin ve onun sonucunu görmenin mutluluğunu yaşıyor." diye konuştu.

"İnek sağıyoruz, çapa yapıyoruz, bahçe işlerinde yardım ediyoruz"
Öğrencilerden Büşra Demir ise arkadaşlarıyla köy hayatını tecrübe ettiklerini anlatarak, "Burada inek sağıyoruz, çapa yapıyoruz, bahçe işlerine yardım ediyoruz. Bilmediğimiz şeyler öğrendik, bizim açımızdan çok iyi oldu. Her ne kadar şehirden gelmiş olsak da hayatın bizi yarın, öbür gün nereye getireceği belli olmaz. Belki de yarın bir gün köyde yaşayacağız. Burada varlığı da yokluğu da avantajı, dezavantajı, her şeyi tecrübe etmeye, mutlu olmaya geldik." dedi.
Buse Kalkan da köyde yaşamın zor ancak çok güzel olduğunu söyledi.

Tandır ekmeği yaptıklarını, tarlada çalıştıklarını ve meyve hasadına katıldıklarını dile getiren Kalkan, ellerinden geldiği kadar köy hayatına uyum sağlamaya çalıştıklarını belirtti.