Bağımlıların uyuşturucu isteğini kıran tedavi yöntemi

Mardin Artuklu Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim üyesi Psikiyatrist Dr. Süleyman Dönmezdil, Transkraniyal Manyetik Uyarı (TMU) cihazının elektro manyetik dalga ürettiğini belirterek, “Bu dalgayı da beyne gönderiyor. Normal hastamız tedavisini almak için geldiğinde tedaviye uygun olduğu görüldükten sonra 20 seansta ortalama günde 15-20 dakikalık bir işlemle kafaya uygulanmasıyla normal hayatına tedaviden sonra devam ediyor” dedi

Stanford Üniversitesi’nde psikiyatrik hastaları üzerinde araştırma yapıldı. Uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmada TMU cihazıyla yapılan işlemlerde TMS protokolü ile yüzde 92’lik tedavi yanıtı ve düzelme olduğu ortaya çıktı.  Konuyla ilgili olarak konuşan Mardin Artuklu Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim üyesi Psikiyatrist Dr. Süleyman Dönmezdil,  TMU tedavisinin dünyada yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Dönmezdil, “Uygulama şeklinde cihaz elektrikle çalışmıyor, elektro manyetik dalga üretiyor. Bu dalgayı da beyne gönderiyor. Bizim EKT denen bir tedavimiz var. Biraz ağır bir tedavidir, anestezi verilerek klinikte yapılır. Hasta ameliyat olmuş gibi zor uyanır. Bu tedavi öyle bir tedavi değil, normal hastamız tedavisini almak için geldiğinde tedaviye uygun olduğu görüldükten sonra 20 seansta ortalama günde 15-20 dakikalık bir işlemle kafaya uygulanmasıyla normal hayatına tedaviden sonra devam ediyor. Öğlen arasında gelip tedavisini alıp giden danışanlarımız var. Hayat konforunu da bozmuyor. Yan etki profili de yok, hızla yanıt alındığı için yaygın bir şekilde Avrupa’da kullanılıyor” diye konuştu.

‘Maddenin isteğini yani aşerme olayını kırıyor’

Madde bağımlılığında en önemli problemlerden birinin de aşerme durumu olduğuna dikkat çeken Dönmezdil, “Maddeyi bırakan bir kişi maddeyle ilgili içten o isteği tekrar gelmeye devam etmesidir. Kimi tedavi yöntemleri içerisinde çipler kullanılıyor ama kullanılmadığı yerler de oluyor. O zaman hasta biçare kalıyor. Buna sigara ve kumar bağımlılığı da dahil. Bağımlılığın mekanizması beyinde aynıdır. Bütün maddelerdeki mekanizması aynı olduğu için aynı tedavi protokolüyle maddenin isteğini yani aşerme olayını kırıyor. Böylece daha etkin ve efektif bir tedavi ortaya çıkmış oluyor. Majör  depresyonunda tedavi yanıtı şimdiye kadar 80-85’lerdeydi Stanford Üniversitesi’nin yaptığı yeni bir araştırmaya göre Stanford protokolüyle yoğunlaştırılmış TMS tedavisiyle dirençli depresyonda tedavi yanıtının başarı oranı yüzde 94’lere çıkıyor. Bu da bizim için yüz güldürücü depresyon hastaları için de umut verici bir sonuç. Bu protokolün de uygulanması bizi çok mutlu etti” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)