Mülteci esnaflar: Diyarbakır’dan çok memnunuz

Mülteci esnaflar: Diyarbakır’dan çok memnunuz
Suriye’nin çeşitli kentlerinden iç savaş dolayısıyla Diyarbakır’a göç etmek zorunda kalan ve burada esnaf olarak hayatlarını sürdüren mülteciler,...

Suriye’nin çeşitli kentlerinden iç savaş dolayısıyla Diyarbakır’a göç etmek zorunda kalan ve burada esnaf olarak hayatlarını sürdüren mülteciler, kendi kültürlerini ayakta tutmaya çalışıyor. Bağlar’ın birçok caddesinde açmış oldukları iş yerlerinde kendi yöresel lezzetlerini ve Suriye’de tükettikleri gıdaları Diyarbakır’a getirterek satan bazı mülteciler, birbirlerine ise destek oluyor.  Diyarbakır’dan çok memnun olduklarını ve burayı çok sevdiklerini belirten Mülteci esnaflar, diploması olanlar gibi esnaflık yapanlara da vatandaşlık verilmesi gerektiğini vurguluyor

Foto: Arşiv

Norşin ÖNCEL/Yenigün ÖZEL

DİYARBAKIR YENİGÜN - Suriye’de 2011 yılında yaşanan iç savaş nedeniyle birçok insan Türkiye’nin çeşitli kentlerine göç etmek zorunda kaldı. Coğrafik konum nedeniyle en fazla göç alan illerden bir tanesi de Diyarbakır oldu. Buraya yerleşen mülteciler, hayatlarını sürdürebilmek için çeşitli işlerde çalışmaya başlarken, kimileri ise kendi ülkelerinde oldukları gibi ticaretle uğraşmaya devam etti. Özellikle Merkez Bağlar İlçesi’nde ekmek fırınından, tatlıcılığı kadar birçok iş kolunda ticaret yapmaya başlayan mülteciler, kendi kültürlerini ayakta tutmaya çalışıyor. Ülkelerinden kilometrelerce uzak bir yerde hayat mücadelesi veren Suriyeli mülteciler, kendi yöresel lezzetlerini ve Suriye’de tükettikleri gıdaları Diyarbakır’a getirterek burada kiraladıkları dükkânlarda satmaya başladı. Ülkelerine olan özlemlerini bu şekilde az da olsa bastırmaya çalışan Suriyeliler, tüm ihtiyaçlarını bu dükkanlardan gidererek birbirlerine de destek oluyor.

“Buraya gelmemizin nedeni dildir”

Bu esnaflardan biri de Diyarbakır’ın Merkez Bağlar İlçesi’ndeki Göçmenler Caddesi üzerinde bakkal dükkanı işleten, Şexmus Omar. Halep’ten 2012 yılında gelip Diyarbakır’a yerleşen ve Kürtçe dışında başka dil bilmeyen Omar ve ailesi, borç edip açtıkları bakkalla hayata tutunuyor.  Asıl mesleğinin Dikiş Makinesi tamircisi olduğunu belirten Omar, bakkal açmasının nedenini ise şu şekilde anlattı;

“Bu dükkanı güvercin satan bir arkadaşım ve cami imamından borç alarak açtım. Burada kazandığım parayla da borçlarımı ödedim. Asıl işim burada değil. Bursa’da. Fakat Türkçe bilmediğimden buradayım. Benim asıl mesleğim tamirciliktir. Dikiş makinelerini tamir ediyorum. Burada bu işi yapamıyorum çok az istihdam var çünkü. Türkçe bilmediğimden de Bursa’ya gidemiyorum. Zaten buraya gelmemizin en büyük nedeni dildir.” Dükkanda bulunan eşyaların hepsinin Türk malı olmadığını ifade eden Omar “Dükkanımdaki eşyaların hepsi Türkiye’ye ait değil. Gaziantep’te Suriye fabrikaları var oradan toptancılar aracılığıyla getirtiyorum. Amaç, burada bulunan Suriyeli insanlara daha önce tükettikleri gıdaları tekrar sunmak ve aynı şekilde Diyarbakırlılara sunmak. Burada ucuzluk var çok pahalı değil ürünler. Müşterilerin hepsi benden de eşyalardan da memnun, ben de çok memnunum müşterilerimden ve komşularımdan. Çok sever sayarız birbirimizi. Burada benim başıma bir şey gelirse hepsi koşarak gelir yanıma” dedi.

“Burada geçim kolay”

Suriye’nin Qamışlo kentinden 2012 yılında savaştan dolayı Diyarbakır’a gelip burada plastik ürün satarak geçimini sağlayan Abdulkadir Hacalıoğlu ise burada geçimin kolay olduğunu savundu. Hacalıoğlu, “Buraya iki çocuğum ve eşimle beraber geldim. Bu dükkanı birikimimle açtım. Yıllardır ticaretle uğraşıyorum. Burada geçim kolay, kendimi ve ailemi geçindirebiliyorum. Toptancılardan getirdiğim bu ürünleri uygun fiyatlarla getiriyorum. Böyle olunca ben de uygun fiyata satıyorum ve bu sürekli bir iş haline geliyor. Dükkanımın bulunduğu bölgede sevilen sayılan bir insanım. Ben de komşularımı ve buranın insanını çok seviyorum” diye konuştu.

“Özgür olmak istiyorum”

Burada vatandaşlık almak istediğini ve özgür olmak istediğini belirten Hacalıoğlu, “Bazen Batman’a ürün almak için gidiyorum. Oraya gidene kadar çok kez aracım durdurulup kontrol ediliyor. Şehir dışına çıkacağım vakit valilikten her seferinde izin almam gerekiyor.  Vatandaşlık almak istiyorum daha rahat ve özgür hareket etmek istiyorum. Burada diploması olanlara veriliyor vatandaşlık. Ben de ticaretle ilgileniyorum sonuçta bana da verilmesi gerekmez mi?” ifadelerini kullandı.

“Burada her kimlikten insan alışveriş yapıyor”

Dört yıl önce Halep’ten Diyarbakır’a gelip burada bakkal dükkanı işleten Ferit El Yusuf da, on üç tane çocuğu olduğunu ve bu çocuklarını bu dükkandan gelen gelirle baktığını söyledi. El Yusuf , “Halep’ten dört yıl önce geldim. Çok mağdurluk çektim, ailede kimse çalışmıyordu. Burada hayırsever bir insandan borç alarak böyle bir dükkan açtım. Fiyatları çok uygun verdiğimizden her kesimden insan buraya alışveriş yapmaya gelir. Buradaki insanlar Suriye’de tükettiğimiz gıdaları özellikle beğenir alırlar. Onların bizim ürünlere gösterdikleri ilgiyi görünce çok seviniyorum” diye belirtti. El Yusuf, dükkandan elde ettiği gelirle kıt kanaat geçindiklerini ve devlet tarafından verilen cüzi maaş ile de çoğu zaman borçlarını ödediğini ifade etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.