Ödüllere doymayan belgesel: Balkancisco

Ödüllere doymayan belgesel: Balkancisco
Yönetmenliğini Tuğrul Sarıkaya’nın yaptığı, çekimleri Amerika San Francisco’da gerçekleştirilen müzik belgeseli Balkancisco bugüne kadar 43 film festivalinden ödül aldı.

Amerika San Francisco’da Balkan Müziğine yönelik artan ilgiyi konu edinen Balkancisco belgeseli birbirinden binlerce kilometre uzaklıktaki iki coğrafyayı bir araya getiren sebepleri inceliyor. Film, farklı kültürel kökenden gelen müzisyenlerin kişisel hikayeleri aracılığıyla, bu müziğin sınırları nasıl aştığını ve farklı kökenlerden insanları nasıl birleştirdiğini vurguluyor. 23 Haziran 2024 günü saat 16.00’da Balkancisco belgeselinin Amerika galasının San Francisco’da gerçekleştirilmesi planlanıyor. Galada yaratıcı Yapımcı Duygu Gün ile soru-cevap bölümü de yer alacak. Ardından Balkan Bandosu Fanfare Zambaleta sahne alacak ve sonrasında sokaklarda Balkan Müziği çalarak izleyicileri haftalık Balkan Sundays etkinliği için Bissap Baobab’da gerçekleşecek bir kutlamaya yönlendirecek.

copy-of-fanfare-zambaleta.jpg

‘Beni en çok şaşırtan şey ise Balkan müziğini çalan ve söyleyenlerin ağırlıklı olarak Amerikalılar olmasıydı’

Balkancisco’nun nasıl ortaya çıktığını anlatan yönetmen Tuğrul Sarıkaya, hikayeyi şu sözlerle anlattı:
“San Francisco’ya yeni gitmiştim ve San Francisco sokaklarını keşfediyordum. Bir Pazar akşamı Mission bölgesinde gezerken uzaklardan kulağıma tanıdık seslerin geldiğini farkettim. Davul ve klarnet sesleri geliyordu. Yaklaştıkça küçük sayılabilecek bir barda “İlle de roman olsun.” şarkısının çalınıp eğlenildiğini gördüm. San Francisco’nun göbeğinde böyle bir manzarayla karşılaşmak beni hayrete düşürdü. Daha sonra bu etkinliğin “Balkan Sundays” adlı bir etkinlik olduğunu ve her Pazar yapıldığını öğrendim. Amerika’da yaşadığım sürede ne zaman kendimi biraz ülkemde uzakta ve motivasyonsuz hissetsem bu Balkan etkinliğine gider ve eğlenirdim, yeni insanlarla tanışırdım. Başka etkinliklerinden varlığından haberdar oldum, çok büyük bir Balkan müzik camiasının var olduğunu gördüm. Beni en çok şaşırtan şey ise Balkan müziğini çalan ve söyleyenlerin ağırlıklı olarak Amerikalılar olmasıydı. Amerikalıların bu müziğe olan ilgisinin sebeplerini hep merak ederdim. Bir gün yine bu etkinliklerden birinde Duygu ile tanıştım. Duygu müziğe ilgisi olan, çok zeki, kabiliyetli ve enerjisi çok güzel birisidir. Duygu’ya beraber bir belgesel yapabileceğimizden, elimizde her türlü prodüksiyon imkanının bulunduğundan bahsettim. Duygu başrol için biçilmiş kaftandı. Ayrıca müziğe olan ilgisi sayesinde Balkan müzik sahnesini de çok iyi tanıyordu. Böylece Duygu Gün başrolde yaratıcı yapımda, Özgen Göksoy görüntü ve ses yönetmenliğinde, ben ise yönetmelikte Balkancisco projemiz başlamış oldu.”

copy-of-balkancisco-documentary.jpg

‘Müzisyenlerin hikayelerini Balkan şarkılarıyla ustalıkla örüyoruz’

Balkancisco ismi iki ismin karışımından türemiş bir isim olduğunu söyleyen Sarıkaya, Balkanları ve San Francisco’yu bir arada telaffuz etme şekli olduğunu belirterek, “İsminden de anlaşılacağı gibi biz bu belgeselde San Francisco’da Balkan müziğine olan muhteşem ilgiyi ve bunun sebeplerini araştırıyoruz. Film, farklı kültürel kökenden gelen müzisyenlerin kişisel hikayeleri aracılığıyla, bu müziğin sınırları nasıl aştığını ve farklı kökenlerden insanları nasıl birleştirdiğini vurguluyor. Balkancisco’da, müzisyenlerin Balkan müziğini öğrenme ve çalma deneyimlerini paylaşırken yaşadıkları duygusal yolculuğa da odaklanıyoruz. Seyirci, hikayeleri aracılığıyla müziğin kültürel ayrımları nasıl kapatabileceği ve insanları nasıl bir araya getirebileceği konusunda daha derin bir anlayış kazanıyor. Müzisyenlerin hikayelerini Balkan şarkılarıyla ustalıkla örüyoruz, böylelikle izleyici nitelikli müzik ve dans performanslarıyla eğlenceli bir 66dk geçirmiş oluyor” diye konuştu.

‘Şu an itibariyle 43 tane uluslararası film festivalinden ödülle döndük’

Uluslararası festivallerde 43 ödül aldıklarını aktaran Sarıkaya, bu başarının pek çok sebebi olduğunu ifade etti. “Üç Türk arkadaşın kendi imkanlarıyla ürettiği bu belgeselin uluslararası başarısı tabi ki gurur verici” diyen Sarıkaya, “Balkancisco ile çok sayıda film festivaline başvurduk. Bu festivallere başvurmak maliyetli bir iş tabii ki. Bu maliyetleri karşılamada ilk aldığımız ödül çok etkili oldu. San Francisco Sanat Komisyonu, Balkancisco’nun San Francisco için bir kazanım olduğuna kanaat getirdi ve bizi bir fonla ödüllendirdi. Daha sonra başvurduğumuz uluslararası festivallerden ise şu an itibariyle 43 tane uluslararası film festivalinden ödülle döndük. Bu ödüllerden bazıları “En iyi belgesel ödülü” “En iyi prodüksiyon ödülü” gibi ödüllerken bazıları finalistlik veya onur ödülü. Birçok festival tarafından ise özel seçkiye alındık. Belgeselimiz World of Film International Festival tarafından İskoçya, Glaskow’da, Halic Goldenhorn Film Festival tarafından İstanbul’da, Dok'n'Ritam Müzik Belgesel Film Festivali tarafından Sırbistan’da, 11. Uluslararası Yerapetra Belgesel Festivali tarafından Yunanistan’da, Sound On Screen Film Festivali tarafından Güney Afrika’da özel seçki gösterimlerine alındı. Üç Türk arkadaşın kendi imkanlarıyla ürettiği bu belgeselin uluslararası başarısı tabi ki gurur verici. Bu başarının arkasında pek çok sebep var. Balkancisco’nun konusu bu sebeplerin başında geliyor. Konusu müzik olan bir belgeselin uluslararası ilgiyi yakalaması müziğin evrensel niteliği ve birleştirici gücünden kaynaklanıyor. Ayrıca Balkan coğrafyasının çok geniş olması bölgede 10’dan fazla devlet, dil ve kültürün varlığı ve bu varlıkların ortak bir kültürel mirasa yaslanıyor olması Balkanciso’nun başarısının ardındaki etkenlerden. Balkan kültürünün Amerika’daki yansımaları ise konuya yeni bir boyut kazandırıyor. Balkan müziğinin her türlü duyguya ve heyecana hitap eden yapısı izleyenleri büyüsü altına alıyor. Belgeseldeki Balkan müzik ve dans sanatçılarının samimiyeti ve sorulan sorulara verdiği cevaplar izleyiciyi yakalıyor. Ayrıca çok güzel dans ve sahne performansları var Balkancisco’da. Daha ne olsun? Tüm bunlara bir de bizim ekip olarak özverili ve detaylı çalışmamız eklenince Balkancisco’nun başarısı sürpriz de değil aslında” açıklamalarında bulundu.

Türkiye’de birçok uluslararası festival düzenlemiş olan yapımcı ve menajer Serhat Köyüstü ise, Balkancisco’nun başarısını gurur verici olduğunu belirterek, “Tuğrul harika bir iş çıkardı Amerika’da. Amerika’dan Balkan’lara ve Türkiye’ye uzanan müthiş bir festival planlıyoruz merkezi Türkiye olan. Böyle işlerin daha çok desteklenmesi ve birçok kültürün aslında dünyaya açılan kapısı olan ülkemizdede bu kalitede güzel imzalar atılması lazım ve desteklenmeli. Böyle güzel çalışmalara denk geldikçe her geçen gün daha çok hevesleniyorum. Bize böyle bir gurur yaşattığı içinde ayrıca Tuğrul’a teşekkür etmek lazım. Daha nicelerine diyelim” şeklinde konuştu.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.