Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri 21 Ekim'de başlıyor

Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri 21 Ekim'de başlıyor
Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri, 21-30 Ekim 2022 tarihlerinde edebiyatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl 4’üncüsü düzenlenecek...
Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri, 21-30 Ekim 2022 tarihlerinde edebiyatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl 4’üncüsü düzenlenecek etkinliğin onur konuğu Îhsan Colemêrgî, açılış özel konuğu ise Zülfü Livaneli. Etkinliğe, Mîna Acer, Murat Gülsoy, Bajar Mîrzeman, Ali Kemal Çınar, Samî Tan ve Bahoz Baran’ın da aralarında olduğu bir çok isim katılacak

 

YENİGÜN HABER – Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri, bu yıl 21-30 Ekim 2022 tarihlerinde dördüncü kez edebiyatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Kürtçe edebiyata dünya edebiyatı içinde alan açan, dünya edebiyatının önemli örneklerini Kürtçeye kazandıran Lîs Yayınevi ve Şubat 2020’de Lîs Yayınevi’nin sosyal ve kültürel bir girişimi olarak kurulan Wêjegeh Amed | Diyarbakır Edebiyat Evi’nin yürütücülüğünde ve Diyarbakır Sanat Merkezi ortaklığında hayata geçen etkinlik ilk kez 2013 yılında düzenlenmişti. 2018'de ikincisi düzenlenen Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri, 2020’de çevrimiçi olarak gerçekleştikten sonra bu kez Kültür için Alan desteği, Everest Yayınları ve Aras Yayınları işbirliğiyle fiziksel olarak gerçekleşiyor.

Hayal Dilinde Hakikat çağrısıyla yola çıkan program, bu yıl, yaratıcı ifadenin bireysel ve toplumsal olanla hakiki bağlarına güvenerek, çok dilde edebiyatı sosyal bilimler, müzik, fotoğraf, sinema, çağdaş sanat ve ekolojik aktivizm gibi alanlarla yan yana konuşmaya; hikâyelere, hakikate ve hayale dair birbiri ile konuşan cümleler kurmaya odaklanıyor.

Kürtçe ve Türkçe sunumlarla iki dilli olarak ilerleyecek programın bu yılki onur konuğu ise Îhsan Colemêrgî.

21 Ekim Cuma akşamı gerçekleşecek açılış etkinliği konuk edebiyat kurumları ve yayınevleri temsilcilerinin konuşmalarının ardından, açılış özel konuğu Zülfü Livaneli’nin konuşması ile devam edecek. Ardından Kürtçe, Türkçe ve Arapça yazan şairlerin hayal ve hakikate dair farklı deneyim dünyalarının kapısını şiirle aralayan şiir gecesi Asuman Susam, Beyar Bavî, Birsen İnal, Ciwan Serwer, Hicran Aslan, Îrfan Amîda, Najat Abdulla Kadhim, Mem Bawer, Meryem Coşkunca, Metin Aydın, Mîna Acer, Vecdi Erbay katılımıyla gerçekleşiyor.

Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri ilk hafta sonunda yoğun bir programla izleyici önüne çıkıyor.

22 Ekim Cumartesi günü program, dinleyicileri dört oturuma davet ediyor. Uzun yıllardır Kürtçe öykülerin Arapçaya çevirisi konusunda emek veren yayıncı ve edebiyatçı Hesen Silêvanî “Kürtçe Öykünün Arapçada Yankısı” oturumunda Kürtçenin çeviri imkânlarını tecrübeleri üzerinden aktarıyor. Programın “Hakikate Çağrının İki Düzlemi: Edebiyat ve Sosyal Bilimler” başlığındaki ikinci oturumunda, Fuat Ercan ve Îrfan Amîda, edebiyat ve sosyal bilimlerin farklı dilsel yapıları üzerinden gelişen hakikat anlayışlarını tartışmaya açıyor. Ardından Hesen Ildiz ve Mehmet Şarman “Dile Gelen Ben’in Kaybolan Estetiği” oturumunda dilin tarihsel ve felsefi dönüşümüne, Ben ve dil arasındaki gerilime odaklanıyor. Günün son oturumunda Murat Gülsoy sınanabilir olgulara dayalı gerçeklerin yerini sahtesinin aldığı bir dönemde yazarların karşı karşıya olduğu meseleleri “Hakikat Sonrası Dönemde Edebiyat” başlığıyla tartışmaya açarken, post modernizme geçiş yazarı olarak Jorge Luis Borges’in edebiyat deneyimine bakıyor.

23 Ekim Pazar gününün ilk oturumu olan “Murdar Ölü ve Kırmızı Pazartesi: Uzak-Yakın Bir Karşılaştırma”da Bawer Rûken ve Bajar Mîrzeman iki romanın da kurgusal dünyasına zemin oluşturan iki cinayet etrafında konu edilen benzer geleneksel öğeleri çözümlerken, bu öğelerin işlenişindeki kurgu ve üslup farklarını karşılaştırmalı bir şekilde inceliyor. Ardından baskıcı rejimlere karşı yürütülen direniş mücadelelerinin hatırlanması için edebiyat/sanata düşen rolün imkânlarının ve açmazlarının tartışılacağı “Direnmenin Estetiği” oturumunda çevirmenler Çağlar Tanyeri ve Turgay Kurultay, Peter Weiss’ın belge-romanının rehberliğine başvuruyor.

Programın üçüncü günü şair-yazar Asuman Susam’ın okuma ve yazmanın Dünya ile Ben arasındaki çoklu ilişkisine bakacağı “Çatallanan Yollarda Patikalar Açmak: Okumak, Duymak, Yazmak Üzerine” oturumu ile sona eriyor.

Program, hafta içi akşam oturumlarında dil ve edebiyatın yanı sıra fotoğraf, çağdaş sanat ve sinema alanlarından etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

24 Ekim Pazartesi günü Bedran Hîkmet ve Mem Wenda, “Memê Alan Varyantlarının Karşılaştırılması” başlığıyla destanın varyantları arasında bölgesel, toplumsal ve kültürel içerikleri göz önünde bulundurarak karşılaştırmalı bir okuma gerçekleştiriyorlar.

25 Ekim Salı akşamı ise “Taşlar Ülkesi’nde: Hewraman” sunumunda Hüsamettin Bahçe, dört yıla yayılan bir süre zarfında fotoğrafladığı Hewraman’ı, araştırmacı yazar Namiq Şefîq Hewramî ile birlikte fotoğraflar eşliğinde anlatıyor.

26 Ekim Çarşamba akşamı Jineps Gazetesi’nden Erdoğan Yılmaz, “Çerkes Dillerinden Adigece” oturumunda Çerkes dilinin Anadolu’daki serüvenine bakarak anadil hakkına yönelik güncel tartışmalara dikkat çekiyor.

27 Ekim Perşembe akşamı programda iki etkinlik var. Akademisyen ve sanatçı Şefik Özcan, düşünce tarihine referanslarla siyasi yüceye ve siyasetin sanat ile olan ilişkisinde şiddet üzerinden kurulan temsil rejimine eleştirilerini “Çağdaş Sanat ve Siyaset İlişkisinde Dehşetin Yüce İmgesi” başlığı altında sunuyor. Bu konuşmanın ardından Kürt sinemasının çağdaş yönetmenlerinden Ali Kemal Çınar’ın son filmi Berîya Şevê, yönetmenin de katılacağı bir söyleşi etkinliğiyle Mordem Sanat’ta izleyiciyle buluşuyor.

28 Ekim Cuma günü program sabah oturumunda, “Hayal Edebilmenin Genç Yanı” başlığıyla gençlik edebiyatına odaklanıyor. Müge İplikçi, hayal edebilmenin değişime ve yeniliğe dönük yüzü olan gençlerle buluşuyor.

Akşam programında ise daha önce 2018’de 2. Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri’nde 80. doğum yılı kutlanan Mıgirdiç Margosyan için Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde Ohannes Gaffur Ohanyan, Rober Koptaş, Abdullah Aren Çelik, Eylem Ata Güleç, Kerem Bakıcı, Nurcan Kaya, Mehmet Mahsum Oral, Muharrem Erbey katılımı ile bir anma düzenleniyor. Diyarbakır’ın sesini ve ruhunu yansıtan Margosyan’ın incelikli edebiyatı ve kişiliği sevenleri ve okurlarının katılımıyla anılıyor.

Programın ikinci hafta sonu yine dopdolu etkinliklerle edebiyatseverleri Wêjegeh Amed’e davet ediyor.

29 Ekim Cumartesi günü Mezopotamya Vakfı işbirliğiyle gerçekleşecek “Standart Bir Dil Tahayyül Etmek” oturumunda Samî Tan ve Bahoz Baran resmî bir statüye sahip olmayan ve kendine özgü dinamiklerin içinde bireysel ve sivil kurumsal çabalarla yoluna devam eden Kürtçenin standardizasyon ufkuna bakıyor.

Ardından Ekoloji Derneği'nden edebiyatçı ve aktivist Mirad Bîlgîç ekoloji dışı bir edebiyat mümkün mü sorusu etrafında, savaş, yıkım, acı ve hastalıkların zirvede olduğu bir çağda, toplumsal ekolojik perspektifin metinler üzerinden tarihsel okumasını yapıyor. Deniz Durukan ve Kalê Badê’nin konuşmacı, Rêbîn Ozmen’in ise moderatör olarak yer alacağı müzik ve yoksulluk teması etrafında şekillenen oturumunda, 2000 sonrası manipüle edilmiş sound’un ve kapitalist piyasanın müziğe nasıl yansıdığı tartışılırken, müzisyenin yaşadığı ekonomik ve estetik yoksulluk ortamı mercek altına alınıyor. “Yeniden Yazmak: Edebiyattan Sinemaya” başlıklı gün sonu oturumunda ise Zeynep Çetin Erus, Övgü Gökçe Yaşa’nın kolaylaştırıcılığında dönemsel etkilerin ışığında sinemada edebiyat uyarlamalarına örnek filmler üzerinden bakıyor. Gün, farklı dillerde yazan şairler Ahmet Çakmak, Altay Öktem, Aydın Alp, Deniz Durukan, Fatêxan Taşli Tunç, Harun Tutuş, Mustafa Irgat, Redûr Dîjle, Roza Metîna, Sultan Yaray, Zozan Gulan birlikteliğinde, hayal ve hakikati yeni karşılaşmalarla şiirin dünyasından ören ikinci şiir gecesi ile sonlanıyor.

30 Ekim Pazar programın kapanış gününde, “Gerçeğin Artısı: Yazarın Düş Gücü” oturumuyla Yiğit Bener anadilde yazmak, başka bir dilde yazmak ve diller arasında yazmak olarak çevirinin ilk bakışta politik değilmiş gibi duran dünyasını edebiyatın ve kurgunun imkânı içinden yorumluyor.

Aras Yayınları işbirliğinde Ekin Kurtdarcan, Elif Refiğ ve Rober Koptaş’ın konuşmacı olarak yer aldığı “Biberyan Romanları Bize Neler Anlatıyor?” oturumu, Zaven Biberyan’ın eserlerine farklı yönlerden bakarak onun roman dünyasındaki politik ve sanatsal zenginliği açmaya odaklanıyor. Kapanış panelinde ise Omer Dilsoz, Şerefxan Cizîrî, Şexo Filîk ve Mehmet Dicle, yazdığı modern kurgusal eserleri ile Kürt mitolojisi ve tarihi ile bağlarını canlı bir biçimde yansıtan onur konuğu Îhsan Colemêrgî’nin edebiyatına dair kapsamlı bir tartışma yürütüyor. 4.Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri programı tarih bilincini ulusal varlık bilinci üzerinden kuran, sözlü ve yazılı tarih çalışmalarıyla Kürt edebiyatına büyük emek vermiş ve bu yılki programın onur konuğu olan İhsan Colemergî’ninkapanış konuşmasıyla sona eriyor.

Bu yıl programda bir çevrimiçi oturum da yer alıyor. 23 Ekim Pazar 13.00’dan itibaren Wêjegeh Amed youtube kanalından izlenebilecek olan, “Huseynî ve Sepehri: Toprağa, Suya ve Yabana Bağlılık” başlıklı oturumda Ebas Mûsa, Ehmed Huseynî’nin şiirlerinden bir seçkiyi, ünlü İranlı şair Sohrab Sepehri’nin şiirleriyle karşılaştıran bir okuma yapıyor.

Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri programı her programında olduğu gibi bu yıl da renkli atölyelere yer veriyor. Rûken Çalıştıran'la “Şahmaran Masal ve Resim Atölyesi” ile tarihsel ve mitsel değeri olan Şahmaran masalı hayal ve hakikat bağlamları ile okunuyor, ardından masal, santur icrası eşliğinde, görsel olarak çocuklarla birlikte kâğıda dökülüyor. Bir diğer atölye ise Altay Öktem’in yürütücülüğünde gerçekleşecek, katılımcıların açık çağrı yoluyla belirleneceği iki gün sürecek olan “Hayalden Hakikate Şiir Atölyesi”. Tarihten günümüze şiirin hayal ve düş dünyasıyla ilişkisinin örneklerine bakan atölyeye katılım için 24 Ekim Pazartesi gününe kadar başvuru yapılması gerekiyor.

21-30 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek 4. Diyarbakır Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri, tüm edebiyatseverleri konuk yazarların açtığı patikalarda birlikte yol alarak hikâyelere, hakikate, hayale ve Diyarbakır'a dair cümle kurmaya davet ediyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.