Kayıp yakınları 54 hafta sonra yine dışarıda!

Kayıp yakınları 54 hafta sonra yine dışarıda!
Diyarbakır'daki kayıp yakınları, 54 hafta sonra yeniden dışarıda kayıpların akıbetini sordu. Ailelere destek veren DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı,...

Diyarbakır'daki kayıp yakınları, 54 hafta sonra yeniden dışarıda kayıpların akıbetini sordu. Ailelere destek veren DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, "Bu ülkenin eşit, adil, özgür yaşamı ve geleceği için barışın yoluna bir taş koymamız gerekiyor" dedi.

DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, 553'üncü haftasına giren “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemini dernek binasının önünde yaptı. Diyarbakır Valiliği’nin 499’uncu haftada “kamu güvenliği” gerekçesiyle Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’nda yapılan etkinliği yasaklamasının ardından İHD Şube binası içerisinde gerçekleştirilen etkinlik, 54 haftanın ardından dışarıda yapıldı. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, kayıp yakınları ve İHD yöneticileri katıldı.
ANNELER YİNE ALANLARDA
Yıllardır kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması için meydanlarda olan annelerin 54 haftanın ardından tekrardan alanlarda seslerini yükselttiğini ve yükseltmeye devam edeceklerini vurgulayan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, 1990’lı yıllarda devletin JİTEM eliyle kaybettirilen 22 yurttaşın davasında bir kez daha kolluk görevlilerinin “devletin yargısı” sayesinde aklandığını belirterek, cezasızlık politikasının uygulandığını ileri sürdü.
'ANNELER EVLAT ACISI YAŞAMASIN'
Kürtler ve faili belli bir şekilde yaşamını yitirenler nezdinde kamu görevlilerinin aklanmadığını iddia eden Zeytun, şunları söyledi: "Türkiye’de savaş ve çatışmaların yarattığı ihlaller her gün bir canımızı almaya devam ediyor. Askeriyle, polisiyle, PKK militanıyla birlikte her gün anneler, kardeşler, yakınlar bu savaştan maalesef derin acılarla etkileniyor. Bu sorun çatışma, şiddetle çözülmeyecektir. Demokratik barış müzakerelerinin başlaması ve bu anlamda gerçek bir çözüm ortaya konması gerekmektedir. Bizler ölümü değil barışı, kardeşliği, toplumsal birlikteliği savunuyoruz. Bütün annelerin, bütün yakınlarının acısını paylaştığımızı, annelerin acısını eşit gördüğümüzü ve eşit hissettiğimizi tekrardan ifade etmek istiyoruz. Gelin hep birlikte ölümün yaşanmadığı, hiçbir annenin evlat acısı yaşamadığı bir ortamı sağlayalım ve bunun mücadelesini hep beraber verelim."
'POLİSLER HER SABAH HELALEŞMESİN DİYE!'
Eylemde konuşan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ise, "Hepimizin gözyaşının rengi aynıdır. Burada bekleyen polisler evlerinden her sabah helalleşerek çıkıyorlar. Onların her sabah helalleşmelerinin önüne geçmek için, dağlarda evlatları olan annelerin bir an önce evlatlarına kavuşabilmeleri için, PKK'nin elinde tutsak durumdaki kişilerin yuvalarına dönebilmeleri için umut içinde yarınlara bakabilmemiz için tek bir şeye ihtiyacımız var. Bu ülkenin eşit, adil, özgür yaşamı ve geleceği için barışın yoluna bir taş koymamız gerekiyor" diye konuştu.
'YAŞANANLARDAN SORUMLU ADRES BELLİDİR'
Annelerin ayrıştırılamayacağını vurgulayan Mızraklı, "Anaların vicdanı hürdür siyasetin kulvarlarında dolaşmaz. Yürekten yana, evlattan yana, candan yanadır. Dolaysıya ister HDP'nin önünde bekleyen anneler olsun, ister burada bir araya gelen anneler, ister Barış Anneleri olsun, bu ülkedeki herkesin kıvancının bir yolu vardır. Canlar kaybolmuşsa, insanlar katledilmişlerse, hele ki Türkiye'nin tanıklık ettiği kameraların önünde işlenen Tahir Elçi cinayetinin failleri ortaya konulamamışsa bundan sorumlu olan adres bellidir" ifadelerini kullandı.
'BOTOKSLANMIŞ YÜZLER HDP'NİN ÖNÜNDE...'
Annelerin yüreğinden ve adalet duygusundan hareketle yaşanan acıların son bulmasını ve siyasetin ortaya irade ve çözüm koymasını isteyen Mızraklı, "Devlet elitleri veya çok fazla botokslanmış yüzleriyle mimiklerini kaybetmiş olanlar kalkıp özellikle HDP'nin önüne gelip sözlerini söylerken bir taraf olarak değil, herkesin ve vicdanın tarafı olarak konuşsunlar" diye kaydetti.
KAYIP MEHMET ZAFER DEMİRKIRAN
Bu hafta, 12 Eylül 1995'te kendi polis diye tanıtan kişilerce evinden gözaltına alınarak, bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Zafer Demirkıran'ın kayıp hikayesini ağabeyi Sabahattin Demirkıran anlattı.
İHD Diyarbakır Şubesi önünde gerçekleşen eylem, 5 dakikalık oturma eylemiyle son buldu. (MA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.