Kadınlar, Diyarbakır’da Lozan’ı tartıştı
Tevgera Jinên Azadi (TJA), Lozan Anlaşması'nın 100'üncü dolayısıyla Diyarbakır'da “Kadınlar 100. Yılında Lozan’ı Tartışıyor” başlıklı çalıştay düzenledi. Katılımcı ve özgürlükçü bir demokrasinin yeniden inşası üzerine tartışmaların yürütüldüğü çalıştaya, birçok sanatçı, siyasetçi ve hukukçu katıldı.
Çalıştayda Lozan'da alınan kararların yüzyıl içerisinde nasıl uygulandığı, Kürt, Alevi, Süryani, Ermeni, Ezîdî gibi farklı etnik ve dini kimliğe sahip halklara dair ne gibi kararların verildiği ele alınarak tartışıldı.
Katılımcılarından araştırmacı yazar ve tarihçi Ayşe Hür, Çalıştaya ilişkin Artı Gerçek’e açıklamalarda bulundu.
Lozan Antlaşması ile birlikte Kürtlerin dört ayrı ulus devlet tarafından parçalandığını, Kürtlerin ise Lozan’a karşılık siyasi ve hukuki itiraz yollarını aradıklarını söyledi.
'ULUS DEVLETİN KURULUŞ SENEDİ'
Lozan antlaşmasının Türk milliyetçiliği açısından ulus devletin kuruluş senedi olduğunu ve Türk milliyetçiliğinin azınlık halkları çeşitli yöntemlerle baskı altına aldığına dikkat çeken Hür, “Kürtler açısından yüzlerce yıldır otonomi içerisinde yaşadıkları topraklardaki özerklik statüsünü kaybetmenin yüzüncü yıldönümü. Bu tarihten sonra azınlıklar Türk milliyetçiliğinin hakim ideolojisi içerisinde tabii olmak zorunda kaldılar. Asimilasyona, tenkile ve katliama uğradılar. Yüzyıldır süren bir süreç bu farklı formlar denenerek, uygulandı ve uygulanmakta” dedi.
'KÜRTLER YÜZYIL ÖNCEKİ STATÜLERİNİ İSTİYOR'
Türk milliyetçiliğinin bugün asgari düzeyde Lozan’ı savunmaya çalıştığını hatırlatan Hür, şunları dile getirdi:
“Tarihsel süreç içerisinde bu asgari şartların üzerine çıkmaya da çalıştı. Hatay’ı sınırları içerisine aldı, Kıbrıs’a harekat yaparak oraya yerleşti. Günümüzde ise Suriye’ye Irak’a, Libya'ya, Kuzey Afrika’ya doğru çeşitli fırsatları değerlendirerek yayılmaya çalışıyor. Bu arada elbette Kürtler de yüzyıl önceki statülerine kavuşmak istiyor. Lozan’a karşı acaba hukuki, siyasi itirazlar yapabilir miyiz diye düşünüyor."
'DÖRT AYRI ULUS DEVLET İLE PARÇALANMIŞ OLMANIN SIKINTISI'
Kürtlerin dört ayrı ulus devlet arasında paylaşıldığına işaret eden Hür, bu ulus devletlerin ise militarist bir yapıya sahip olduğunu söyleyerek, “Kürtler Lozan’la birlikte dört ulus devler arasında parçalanmış olmanın sıkıntılarını çekiyorlar. Hangi birine karşı ne kadar mücadele edecekler? Bu çok özel bir yaklaşım gerektiriyor. Çünkü her biri çok katı birer ulus devlet. Militarist yapıya sahip bu ulus devletler emperyalist sistem ile de müthiş eklemlenmiş durumda. Dolayısıyla Lozan’ın yıldönümünde Türk etnisitesi hem kendini tehdit altında hissediyor hem de yayılmacı emellerini yeniden canlandırıyor” dedi.
'KADINLAR GERİ PLANA İTİLDİ'
Kadınların bildiğimiz gibi görünmez hale getirilen bir aktör olduklarını dile getiren Hür, “Siyasi mücadelede yer alan kadınlar var ama sonunda bu erkelerin tarihi olarak karşımıza çıkıyor. Ezilen ve ezen ulusun kadınları geri plana itildi. Ancak ezilen ulusun kadınları iki kez itilmiş oluyor. Ama yine de mücadele eden Kürt kadınları, Türk eğitim sisteminin dışında kalan unsurları itibarıyla, dilini, kültürünü, kuşaktan kuşağa aktararak bugüne kadar Kürt bilincini diri tutmasını büyük şans. Türk devletinin modernleşme projelerinin dışında kalabilen unsurlar sayesinde bu bilinç hala diri. Bütün ulus devletinin mantığı, asimile etmek, tek tipleştirmek ve unutturmak üzerine kuruludur” şeklinde konuştu.
Devamında sona eren çalıştayın sonuçlarına ilişkin birkaç gün içerisinde açıklama yapacaklarını söyleyen yetkililer programın sora erdiğini duyurdu. (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.