Seniha Yazgıt yazdı: Okumak mutluluktur V
Mert Bekçi, Umberto Eco’dan şöyle söz eder:
Akademik disiplinden gelen bir bilim insanı, romanlarıyla tüm dünyaca bilinen bir yazar, keskin söylemleriyle ezber bozan bir avangart, televizyon ve gazetelere de iş yapmış bir entelektüel. Bunlar giydiği gömleklerden yalnızca birkaçı. Tüm bu işlerinde kolları sıvadığı detayları da anlatmaya başladığımızda ortaya matruşka misali iç içe geçen apayrı dünyalar çıkıyor. On yaşında İtalyan faşistlerin arasına girip daha sonra onlardan kaçışına, sıkı bir inanç sistemi içinde yaşarken itikatları sorgulayıp yeni bir yaşam biçimine geçmesine, akademik yükselişine, edebiyattaki başarılarına ve daha nicesini içinde barındırmış bir insan.
Öğretim üyesi, semiolog, tarihçi, filozof, estetikçi, ortaçağ uzmanı ve James Joyce üzerine derin araştırmalar yapmış biri.
…
“Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile kokmaz mı aynı güzellikte?” William Shakespeare
…
Umberto Eco’nun kült romanı ‘Gülün Adı’ndansöz edeceğiz bugün
Erdinç Akkoyunlu, roman hakkında şunları yazmış:
Roman sanatının 18 ve 19’üncu yüz yıla ait olduğu, yazılabilecek tüm klasiklerin edebiyat tarihine armağan edildiği, artık kendine yazar sıfatı verenlerin bir kült metin oluşturamayacağı düşünüldüğü yıllarda ki tam olarak 1960’ların sonunda Umberto Eco adlı gösterge bilim profesörü sahneye çıktı. Eco, uzmanı olduğu Orta Çağ’ın bugün süregelen modern hayat ile birebir aynı olduğunu düşünüyordu: Orta Çağ’da kaleler etrafında beylerin sahipliğinde kölelerin hayatı bugünün modern dünyasında kale olarak kullanılan şirket gökdelenlerine dönüşmüştü. Beyler patron olmuş, kölelerin adı da işçiye dönüşmüştü. Orta Çağ’da uğruna cinayet işlenen Arap ve İngiliz atlarının yerini bugün önünde at sembolleri bulunan spor otomobiller almıştı. Eco, bu düşünce ile yola çıkarak bir Orta Çağ manastırında işlenen cinayetleri aydınlatmakla görevli İngiliz asıllı Papalık sorgucusu Williham’ınhikayesini anlatır. Romanda herkes klasik metinlere göndermeler yapan karakter özelliklerine sahipken, Eco Gülün Adı’nda sadece metinler arasılık yapmakla da kalmayıp gösterge bilimden mimariye, kimyadan tıp’a kadar pek çok bilimle bezediği bir modern klasik yaratır. Roman öldü denilen çağda yeni bir roman yazmak üstelik bunu klasikler kadar iyi yapabilmek ancak romanına Gülün Adı gibi dünyanın en derin roman isimlerinden birini verebilen Eco’nun işi olabilirdi.
…
Unutmadan filmi de var.
Der Name, Der Rose. Jean-JacquesAnnaud’un yönettiği 1986 yapımı filmin oyuncu kadrosunda SeanConnery, ChristianSlater, ElyaBaskin, HelmutQualtinger var. Şimdilik Biter
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.