VİDEO HABER - Hayvanlara şiddetin temelinde psikolojik sebepler yatıyor

VİDEO HABER - Hayvanlara şiddetin temelinde psikolojik sebepler yatıyor
Hayvanlara yönelik artan şiddet olaylarının temelinde ruhsal ve psikolojik sorunlarının olduğunu dile getiren uzmanlar, bu yaklaşım tarzının İslam dininde...

Hayvanlara yönelik artan şiddet olaylarının temelinde ruhsal ve psikolojik sorunlarının olduğunu dile getiren uzmanlar, bu yaklaşım tarzının İslam dininde de yeri olmadığını belirttiler

DİYARBAKIR - Son zamanlarda artan ve insanlığa sığmayan hayvanlara yönelik şiddet olaylarını değerlendiren Veteriner Hekim Cihad Şam, bu tür davranışların temelinde ruhsal ve psikolojik sorunların olduğunu dile getirirken, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, Allah nezdinde insan hakları gözetildiği gibi hayvan haklarının da gözetildiğine dikkat çekerek, bu tür yaklaşımların İslam'da yeri olmadığını belirttiler. Hayvanlara yönelik şiddetin temel sebebi olarak bilgi yetersizliğinin ve psikolojik sorunların olduğunu söyleyen Veteriner Hekim Cihad Şam, "Ruhsal ve psikolojik sorunları olan insanlar, genelde hayvanlara yaklaşım tarzları çok şiddet içerikli olabiliyor. Bununla ilgili kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı, onlara hayvanların canlı olduğunu, onların da duygularının, onların da acılarının olduğunu, onlara şefkatle yaklaşılması gerektiğini ve onların da bu yaşam döngüsünün birer parçası olduğunu bilgilendirmek gerekir." dedi.

“Kamu spotu oluşturulabilir”

Hayvanları da Allah'ın yarattığı değerli canlılar olarak kabul edilmesi gerektiğini hatırlatan Şam, "Onların da acı duygularını aklımıza bulundurarak onlara da gerekli şefkat ve merhameti göstermeliyiz. Onların da her birinin kendi yavrularını besleme, onları besleme konusunda, onlara yiyecek götürme konusunda bazı çabalar içinde olduğunu da görüyoruz. Onlara da bizim merhamet çerçevesinde merhamet etmemiz, onlara şefkat göstermemiz lazım. Nitekim Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde "Yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin." buyurmuştur. Onlar da bu yaşam döngüsünün birer parçası olduğundan dolayı onlara da merhamet etmemiz lazım, onların da yaşamsal haklarını gözetmemiz lazım." şeklinde konuştu. Kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı yapılması gerekenleri ve aynı zamanda beklentilerini dile getiren Şam, "Kamu spotu oluşturulabilir. İnsanlara, hayvanlara karşı şefkatli olunmasını, onlara merhamet edilmesini, yardım edilmesini kamuoyunda TV aracılığıyla ya da basın yoluyla insanların bilgilendirilmesini isteriz. Hem psikolojik hem de ruhsal olarak gerekli desteğin de bu tür eziyeti yapan insanlara sağlanmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Yaralı hayvanlara duyarlılık çağrısı

Yaralı bulunan hayvanlara yapılması gereken müdahaleler hakkında bilgi veren Şam, "Yaralanmış olan bir hayvanı önce alıp temiz bir yere götürmek gerekir. Eğer ıslaksa, yaralanmışsa yarası olan yeri elinden geldiğince temizleyip sonra gerekli en yakın veteriner hekim olur, belediye aracılığıyla ve belediyenin barınakları var, onlara telefon açıp onların barınaklara götürülmesi sağlanabilir." dedi.

"Hayvanların hakkını korumak gerekiyor"

İslam'da insan hakları olduğu gibi hayvan haklarının da olduğuna dikkat çeken İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, "İslam'ın temel kaidelerinden bir tanesi de hak hukuk meselesidir. İnsanın üzerinde insan hakları olduğu gibi hayvanlarında hakkı vardır. Hayvanların hakkını da korumak gerekiyor. Hayvan, iş hayvanı ise onu gücünden fazla iş yüklememek, aç karnınla çalıştırmamak, aç bırakmamak ve gücünün dışındaki işlere zorlamamaktır." dedi.

"Hayvanlara karşı görevimizi yerine getirmemiz lazım"

Yük hayvanlarına yönelik yapılan muamelelere değinen Şenlik, "Hayvanında, bir merkebin yükü faklıdır, katırın yükü faklıdır, atın yükü ve devenin yükü faklıdır. Sen atın yükünü merkebe bindirsen ona zulmetmişsin. Devenin yükünü ata yüklemişsen ona zulmetmişsin." ifadelerini kullandı.  İnsanların özellikle yük hayvanlarına vefa borcu olduğunu belirten Şenlik, "Şimdi o sana hizmet ediyor, sana boyun eğmiş. Allah'u Teâlâ o hayvanları bizim emrimize musahhar etmiş, bize teslim olmuş, bize asi olmuyor, kaybolsa dahi kendisi çekiyor eve geliyor. Bundan dolayı bizim de ona karşı bir vefamız olmalı, mademki bu hayvan bize karşı vefalıdır, bize alışmış, bizi kendine sahip biliyor;  Bizimde ona karşı bir sahiplik görevimiz vardır. O sahiplik görevimizin şartlarını yerine getirmemiz lazım." şeklinde konuştu.

"Hayvanlara iyi davranmak büyük bir ibadettir"

Hayvanların haklarını ihlal edenlere İslam çok ağır cezaları belirttiğini hatırlatan Şenlik, "Hz. Peygamber as buyuruyor: 'İsrail oğullarından bir kadın geceleri namaz kılar, gündüzde oruç tutardı. Az yer, az içer. Yiyeceği kadar kendine bir azık hazırlar. Onu yer bitirir. Ona bakan kedi aç kalır ve açlıktan ölür. O kadını o kadar ibadet etti, oruç tuttu, o kediyi bıraktığı için Allah onu cehenneme koydu. Yine bir kadın, bir yaz gününde köpek yavrusunu su kuyusu etrafında dönüp dolaştığını, ses çıkardığını görür. Ses çıkarıyor, birilerinden yardım istiyor. Kadın gidiyor, kuşağını açıyor, ayakkabısına bağlıyor ve ayakkabıyı kuyunun dibine indiriyor. Ayakkabı ile su çekiyor, köpeğe içiriyor. Köpeği o susuzluktan kurtardığı için Allah onu cennete gönderdi. Düşünün biri hayvanın canını kurtardığı için cennete gider, öbürü hayvanın canının yok olmasına, telef olmasına yol açtığı için o kadar ibadet ettiği halde de cehenneme gider.' Bu büyük bir ibrettir aslında. İnsanların bundan ders almaları lazım." dedi. Şenlik konuşmasının devamında Osmanlı dönemindeki uygulamalardan bahsederek, "Özellikle Osmanlı döneminde hayvanlara vakfedilecek arazi vardı, binalar vardı ve insanlar o vakıflara o hayvanlara, barınak yerlerine erzak götürürdü, yiyecek götürürdü, oraya infak ederdi. Tıpkı bir yoksullar kampı, yetimler yuvası gibi. Hayvanlarında bir bakım evleri vardı. O bakımevlerinde hayvanlar yaşıyorlardı. Onlarda nihayetinde ölecektir. Öldüğü zaman o cesedini alırdı bir yere atardı. Ya gömerdi ya da hayvanlara, köpeklere şuna buna yedirirdi. Onlara da rızık olurdu. Ama o hayvanı alıp bile bile ölüme terk etmek doğru bir şey değildir, vicdansızlıktır. Hayvan hakkına riayetsizliktir." İfadelerini kullandı. Allah'u Teâlâ'nın o hayvanların hakkını mutlaka bizden soracağını hatırlatan Şenlik, "Kıyamet gününde bir hesaplaşma günü vardır. İnsanlar nasıl orada hakkını hukukunu ödeyerek hesaplaşıyor ödeşiyorlar, hayvanlarda o gün mahşere gelirler. Onlara zulmedenlere intikam alacak kısas alacaklar. Misliyle kısas. Ondan dolayı belki kul bir azap çeker gider cehenneme, fakat o hayvanda kazandığı, kendisine yapılan zulmün aynısını sahibine yaparak, kimisi onu ayaklar altında ezerek, kimisi boynuzlayarak, kimisi ısırarak ondan intikamını aldıktan sonra Allah'u Teala hayvanları tekrar toprak ediyor. Ama hukukunu böyle ona gösteriyor. İntikamını alıyor. Allah'ın mahkemesinde hiç kimsenin miskali zerre kadar hakkı, hukuku zayi olmaz. Hakkın adaleti tecelli ettikten sonra onlar toprak olacaklar." diyerek  "Rabbim o gün bizleri gerek insanların gerek hayvanların hakkından hukukundan mesul olarak huzuruna getirmesin inşallah" temennilerinde bulundu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.